Buradasınız
İndim Maden Ocağına!
Gebze’den bir işçi
UİD-DER Gebze temsilciliğinde işçi ve öğrenci arkadaşlarla beraber Maden filmini izledik. Film maden ocaklarında çalışan işçilerin örgütlenmesini ve bu örgütlenme sonucunda işçilerdeki değişimi anlatıyor bizlere.
1980 öncesinde çekilen bir film olan “Maden”, kapitalist sistemin kâr hırsını ve vahşiliğini çok ince ayrıntılarıyla perdeye yansıtmış. Tabii bu şekilde perdeye yansıyabilmesi o dönemdeki işçi sınıfının mücadelesinin eseridir. Ama 1980 sonrası çekilen filmlere baktığımızda, burjuvazinin genç işçileri sınıf mücadelesinden uzaklaştırmak ve yozlaştırmak istediğini görüyoruz.
Alınmayan iş güvenliği önlemlerinden kaynaklı gerçekleşen iş “kaza”larını (iş cinayetlerini) işçiler, takdiri ilahi, kader olarak görüyorlar. Sınıf bilinçli işçi İlyas’ın dediği gibi, “Bu ölümler ne kader, ne de takdiri ilahidir! Patronun kâr hırsı yüzündendir”. İşyerlerimizde hiçbir güvenlik önlemi alınmadan bizleri üretime yolluyorlar. Bazı işyerlerinde patronlar iş kazalarına karşı önlem almakla övünürler. Oysa biz işçilerin sağlığı ve yaşamı patronlar için bir anlam ifade etmiyor. Onlar olsa olsa makinelerini daha iyi koruma derdindedirler. Filmdeki maden ocağı patronunun dediği gibi, “Daha çok kömüre ihtiyaç var, Allah onları korur.” Sonuçta tüm dünyada iş kazalarında her yıl on binlerce işçi ölürken, çok daha fazlası ya sakat kalıyor ya da yakalandıkları meslek hastalıklarının pençesinde kıvranıyor. Peki, bu kader mi, iş cinayeti mi? Tabii ki iş cinayetidir. İş kazalarının yegâne nedeni, hiçbir güvenlik önlemi almayan patronların kâr hırsı ve onların dünyayı yaşanmaz hale sürükleyen kapitalist sistemidir.
Filmdeki devrimci işçi İlyas’ın da dediği gibi, “Bu dünyayı yaratan biz işçilerin elleridir”. İlyas’ın bu sözleri çok doğru; dünyayı var eden biz işçileriz ama hiçbir şeyden faydalanamıyoruz. Kapitalizm var oldukça da bu böyle sürecek, biz işçiler üreteceğiz, patronlar biz işçileri iliklerimize kadar sömürüp, daha fazla kâr elde edebilmek içinde biz işçileri ölüme gönderecekler.
Biz işçiler sınıfımızı bilip, fabrikalarda, mahallelerde, okullarda ve yaşamın her yerinde örgütlenmeye başladığımızda kendimizin ve sınıfımızın gücünün farkına varacağız. Örgütlü mücadele içerisinde yaşantımızda çok şeyin değişmeye ve gelişmeye başladığını göreceğiz.
İzlediğimiz Maden filminin sonunda devrimci işçi İlyas’ın göçük altında kalarak ölmesinin ardından işçiler kenetleniyor ve bir güç olarak aydınlığa ilerliyorlar. Bizler yanıbaşımızda işçi arkadaşlarımızın ölümünü beklemeden kenetlenelim ve aydınlığa ilerleyelim.
Sınıfsız sömürüsüz bir dünya için örgütlü mücadeleye katıl!
Ereğli’de 15-16 Haziran Etkinliği
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...