Buradasınız
İnler, Cinler ve Patronlar
Esenyurt’tan bir metal işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Kapitalist sistem çürüdükçe ve kaçınılmaz sona doğru yaklaştıkça toplumu zapturap altına almanın binbir türlü yolunu arıyor. Kapitalistler kendileri alabildiğine örgütlü olmalarına rağmen sömürülen, ezilen, hor görülen toplum kesimlerinin örgütlenmesinden öcü gibi korkuyorlar. Örgütlü bir toplumun patronların azgın ve dizginsiz sömürüsüne dur diyeceğini bildikleri için, işçi sınıfını ve diğer ezilen kesimleri susturabilmek için her yola ve yönteme başvuruyorlar.
İşçilerin kendi gücüne ve sınıfına güvenmesi hayati önem taşımaktadır. Kendisine, arkadaşına, eşine, dostlarına güvenmeyen bir insanın zamanla psikolojisi bozulur ve ortaya garip bir yaratık çıkar. O zaman esas güvenmemesi gereken kişilerden yani onları soyup soğana çeviren patronlardan medet ummaya başlar. İşte patronların istediği tam da budur. Haliyle böyle güvensiz ve en aza bile şükreden bir toplum yaratmak patronların en büyük çabalarından birisidir. Bundan dolayı, hemen hemen her alanda, eğitimden sanata, siyasetten sosyal yaşantımıza, hatta yatak odalarımıza kadar giren burjuva ideolojisi biz işçilere güvensizliği aşılar.
Bunu yaşadığım bir şeyle örneklemek istiyorum. Bayram vesilesiyle sinemaya gitmiştim, film bir korku filmiydi (“Dabbe”). Daha film başlamadan reklâmlar başladı. Reklâmlardan birisinde “Mecidiyeköy’ün yükselen yıldızları” pazarlanmaya çalışılıyordu. Ekrandaki muhteşem üç rezidans göz kamaştırıyordu. Oysa o göz kamaştıran rezidanslarda yakın bir dönemde 10 işçi, alınmayan güvenlik önlemleri yüzünden asansörden yere çakılarak yaşamını yitirmişti.
Neyse film başladı. Zengin bir kadına yapılan büyü üzerinden işlenmiş ve gerçekten de “ustaca” çekilmiş bir filmdi. İşin korku boyutu bir tarafa, filmin içine “kimseye güvenmemen gerektiği” fikri alabildiğine serpiştirilmişti. Bir an yanımda oturan kişinin heyecana kapılmasına dikkat ettim. Adam iki eli de kendi gırtlağına sarılmış durumda izliyordu filmi, yani o derece etkilenmişti.
Filmdeki aile başka bir aile ile içli dışlıydı, konu ilerledikçe ideolojik saldırı daha çok yoğunlaşıyordu. Kadının kocası kadının arkadaşıyla yatıp kalkıyor, diğer kadının kocası meğerse eve büyüyü yaptıran kişi çıkıyor vs. vs. Filmin genel akışına baktığınız zaman ortaya çıkan tablo şu oluyor: Sakın kimseye güvenmeyin, kimseyi evinize almayın, hatta karınıza ya da kocanıza bile güvenmeyin.
İşte dostlar bu sistem böyle bir sistem, patronlar biz işçileri daha çok sömürmek için kendi yaşadıkları kirli ilişkileri biz işçilere nasıl pazarlıyorlar. Üstelik kendi çıkarcı, bencil ve pis ideolojilerini bir de bizlere parayla satıyorlar.
Birlikten, beraberlikten, en insani olan dayanışma duygularından nefret eden egemenler her alanda beynimize bencilliği ve güvensizliği aşılama gayreti içindeler. Onların yalanlarından ve çirkin ilişkilerinden tiksiniyoruz. Yeryüzünü kana bulayan, insani ilişkileri alabildiğine zedeleyen, kendi çıkarları için insanlığı savaşlara ve sefalete sürükleyen inler cinler değil egemen sınıf olan burjuvazidir.
Oysa hayatın bir gerçeği var. Biz işçiler ne zaman ki birbirimize güvenmeyi başarırız, ne zaman ki yan yana, omuz omuza durmayı becerebiliriz, işte o zaman bu asalak patronların oyunlarını bozup insanca yaşayacağımız bir dünyayı inşa edebiliriz. Ve o zaman gerçekten de gökyüzü mavi, yeryüzü yeşil olur.
Barış
“Hayat Devam Ediyor” mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Tarih, sadece geçip giden zamanın kaydı değildir. Yarına uzanan bir yankısı, yarını şekillendiren bir yanı vardır. Tarih ders kitaplarında, okullarda anlatılanlardan ibaret de değildir. Sınıfların da bir tarihi vardır. Sınıfımızın tarihine...
- Ankara Etlik Şehir Hastanesi’nde çalışan taşeron temizlik işçileri yoğun çalışma koşullarına rağmen ücretlerinin düşük olmasına karşı 12 Haziranda eylem yaptılar. SES İstanbul/Aksaray Şubesine üye işçiler 12 Haziranda İstanbul Tıp Fakültesi...
- Patronlar sınıfı, sömürüyü daha katmerli hale getirmek için her yola başvuruyor. Her dönem üretimi arttırmak adı altında sömürüyü derinleştirmek üzere işlerine geldiğinde yasalara başvuruyor, işlerine geldiğinde yasaları tanımıyorlar. Canları nasıl...
- 13 Kasım 1970. DİSK gazetesinin Çukurova ekinde şöyle bir başlık yer alır: “Sınıfımızın Yiğit Savaşçısı RIZA KUAS Yurda Dönüyor”. Haber şöyle devam eder: “İki böbreği de çalışmadığı için Londra’da bir böbrek hastanesinde suni böbrek makinesine...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişinin 54. yılı kapsamında “Şanlı 15-16 Haziran İzinde, Ekmek Adalet Hürriyet Mücadelesine” başlığıyla çeşitli eylem ve etkinlikler gerçekleştiriyor. 12 Haziranda...
- Gıda, barınma, ulaşım, sağlık gibi yaşamın sürmesi için gereken tüm ihtiyaçları da kapitalistlerin ihtişamlı bir hayat sürmesini sağlayan zenginlikleri de emeğimizle biz işçiler üretiyoruz. Yaşam bizim emeğimiz sayesinde devam ettiği halde dünya...
- Uzun yıllardır emeğiyle çalışan ve kendi ayakları üzerinde duran bir kadın işçiyim. Şimdilerde ise sendikasında örgütlü ve sınıf kardeşleri ile patrona karşı mücadele eden çok daha güçlü bir kadın işçiyim. Bununla da çok gurur duyuyorum. İşçi...
- Bugün 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü. Çocuk işçiliğiyle mücadele deyince akla ilk gelen isimlerden biridir Lewis Hine. Çünkü o kömür madenlerindeki, dokuma fabrikalarındaki, sanayi sektörlerindeki çocuk işçilerin, sokaklarda gazete...
- 12 Haziran, 2002 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü ilan edildi. Ne var ki rakamlar kapitalist düzende çocuk işçiliğin son bulmasının mümkün olmadığını gösteriyor. Zira çocuk işçilik büyük oranda yasak...
- Çankırı Yakınkent OSB’de bulunan Sumitomo lastik fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine Petrol-İş üyesi binlerce işçi 29 Mayıstan beri grevdeler. UİD-DER’li işçiler olarak grevci işçilere, grevlerinin 13. gününde dayanışma...
- İngiltere’de emekçiler Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini, emperyalist savaşa karşı barış talebini büyütmeye devam ediyorlar. 8 Haziranda Başkent Londra’da 14. kez ulusal çapta gösteri düzenlendi. Gösteriye 175 binden fazla işçi, emekçi ve...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kristal Yağ fabrikasında toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine grev başladı. Denizli’de TEKSİF sendikasının örgütlenme çalışması yürüttüğü Filidea Tekstil’de 2 öncü işçi işten...
- Güney Kore merkezli Samsung Elektronics’te çalışan işçiler 7 Haziranda şirket tarihinde ilk kez greve çıktı. Bir gün boyunca üretimi durduran Ulusal Samsung Elektronik Sendikası (NSEU) üyesi işçiler, izin ve ikramiye ücretlerinin iyileştirilmesini...