Buradasınız
Irkçılığa Hayır, Halkların Kardeşliğine Evet!
27 Eylülde UİD-DER Gebze temsilciliğinde bir film gösterimi gerçekleştirildi. 1994’te Ruanda’da yaşanan soykırımı anlatan Kara Nisan adlı film, sadece o tarihte Afrika’da yaşananları değil, günümüzde Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren emperyalist savaşa dair gerçeklere de ışık tutuyor. Milliyetçiliğin kardeş halkları nasıl kör ve düşman hale getirdiğini, egemenlerin nasıl katliam yolunu açtığını gözler önüne seriyor. Petrokimya, metal, gıda, taşımacılık gibi sektörlerden işçilerin, öğrencilerin ilgiyle izlediği film, milliyetçiliğin işçi ve emekçi kitleler açısından ne kadar tehlikeli bir zehir olduğunu ortaya koyuyor.
Birinci Dünya Savaşının ardından emperyalist-kapitalist güçler Ruanda’da o güne kadar birlikte yaşayan halkları birbirlerine karşı kışkırttılar. Bu durum 1990’da birkaç yıl sürecek bir iç savaşa yol açtı. 1992’de ilan edilen ateşkesin ardından 1994’te milliyetçi Hutular, Tutsileri ve halklar arasında kardeşliği savunan Hutuları fişlemeye, pek çok ülkeden silahlar, palalar, sivri uçlu sopalar sipariş etmeye başladılar. “Hamam böceği” olarak gördükleri Tutsileri öldürmek için dünyanın gözü önünde hazırlıklara giriştiler. 6 Nisanda radyo yayınlarında katliam çağrıları yapıldı. Bir provokasyonla devlet başkanının uçağı düşürüldü. 7 Nisanda 100 gün sürecek ve 1 milyon insanın ölümüyle sonuçlanacak bir soykırım başlatıldı. İkiyüzlü egemenler kendi çıkarları doğrultusunda ya katliamı desteklediler ya da sessiz kaldılar. Demokrasi nutukları atan ABD birkaç yüz kişi olan kendi vatandaşlarını ülkeden çıkarmakla yetindi. İnsan hakları nutukları atan Avrupa ve Birleşmiş Milletler soykırımın boyutlarını görmezden geldi. Ruandalı egemenler, Fransa, Belçika, Çin ve ABD’nin gönderdiği silahlarla yürütülen bu soykırıma “meşru müdafaa” dediler. Tecavüz edilen binlerce kadın, kiliselere sığınan sivillerin, okullardaki çocukların öldürülmesi, 100 günde 1 milyon insanın can vermesi ise müdafaa edilenin sadece egemenlerin çıkarları olduğunu açıkça gösteriyor.
Film etkinliğine katılan işçiler ve öğrencilerle yürütülen sohbetlerde Ruanda’da meydana gelen soykırımın, vahşetin kapitalist sömürü düzeninde ne ilk ne de son olduğu vurgulandı. İçinden geçtiğimiz süreçte dünyanın pek çok bölgesinde emperyalistlerin yürüttüğü çıkar savaşlarında, mezhep çatışmalarında insanların katledildiği hatırlatıldı. Milyonlarca insanın tıpkı Ruanda’da olduğu gibi doğduğu, büyüdüğü toprakları ardında bırakıp başka ülkelere sığındığı anlatıldı. Kurtlar sofrasına dönen Ortadoğu ve Suriye’de yürüyen savaşın niteliği üzerine konuşuldu. Savaşın yaşadığımız topraklara uzak olmadığı anlatıldı. Türkiyeli egemenlerin kanlı planları, Kürt halkına yönelik kirli savaş ve kışkırtılan milliyetçilik üzerinde duruldu.
Filmi izleyen işçiler ve gençler yaşananlardan ders çıkarmak gerektiğini ifade ettiler ve bu etkinlik nedeniyle UİD-DER’e teşekkür ettiler.
Kalk Çocuğum Kalk!
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Savaş ve Biz İşçiler
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- Japon Doro-Çiba Sendikasının Filistin Sendikalarına Yanıtı
- Filistin Sendikalarının UİD-DER’in Mesajına Yanıtı
- Türkiye’de ve Dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri: “Savaşı Durdurun!”
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
- Emperyalist Savaş Emekçiler İçin Yıkımdır! Ukrayna’da Emperyalist Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşların Yükü Altında Ezilen Çocuklar
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...