Buradasınız
İş Hayatı, Sosyal Hayat ve Yabancılaşma
Ankara’dan matbaa-yayın işçileri
İş yaşamının başladığı ilk yıllarda enerjimiz yüksektir. Her yere ve her işe yetişebileceğimizi düşünürüz. Genç işçiler olarak, kariyer, terfi edebilme, yüksek gelir, iyi bir gelecek gibi hedeflerimiz vardır ve bütün enerjimizi bu hedeflerimizi gerçekleştirmek uğruna harcarız. Zamanımızın büyük kısmını iş hayatımız alır.
Fakat uzayan iş saatleri hayat algımızı değiştiriyor. Çok çalışmaktan, işimizde kullandığımız araçlardan bağımsızlaşamaz hale geliyoruz. Patronların sürekli acil olan ve bitmeyen işleri, bizi sosyal hayattan kopararak bönleştiriyor. Bizler giderek sosyal hayattan kopup bireyselleşirken, varlığımız artık patronların daha çok kazanmasına hizmet eder hale geliyor. Mevcut koşullarda ne uygun görülmüşse kabul eden, var olanla yetinen ve bu doğrultuda hayatını sürdüren işçiler oluyoruz. Varlığımız, patronların varlığına armağan olsun diye durmadan canhıraş çalışıyor, patronların en çok sevdiği işçi modeli oluyoruz.
Bir eşyanın boş düşüyle yaşar hale geliyoruz ve sahip olmaya çalıştıklarımız sonunda bize sahip oluyor. Bunun sonucu olarak insani değerlerimizi de kaybediyoruz. Sıkıntılarımızı, dertlerimizi paylaşacağımız insanların sayısı giderek azalıyor. Arkadaşlarımızla, komşularımızla selamlaşmıyor, günaydın bile demiyoruz. Kendimize, kitap okumaya, sinemaya gitmeye, ailemize ayıracak zamanımız yok! Artık hayat bizim için işten ibarettir ve eve git işe gel şeklinde bir kısır döngü halindedir. Kalabalık çalışma ortamlarında, giderek yalnızlaşıp yabancılaşıyoruz. Makinelerin parçası haline geliyoruz.
Bu yabancılaşma sürecini; uzayan iş saatleri, düşük ücretler, taşeronlaştırma, vardiyalı çalışma, ağır iş yükü, aşırı sorumluluk, ekonomik zorluklar, işini kaybetme korkusu gibi birçok faktör besliyor.
Biz işçiler, kölece çalışma koşullarına boyun eğmek zorunda değiliz. Hayatın sadece çalışmaktan ibaret olmadığını görmeliyiz. Bunu görmenin yolu örgütlenmekten ve mücadele etmekten geçiyor. Birleşen ve hakları için mücadele eden işçiler yeniden doğmuş gibi olurlar.
Yaşasın İşçilerin Örgütlü Mücadelesi!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...