Buradasınız
İşçi Katliamları ve Adalet
Ankara’dan bir öğrenci
14 Ekimde Bartın Amasra’da gerçekleşen patlamanın ardından 43 madenci kardeşimiz hayatını kaybetmişti. Katliama ilişkin davanın 4 gün süren ilk duruşmasında işletme müdürü sanık Selçuk Ekmekci’nin avukatı Çağla Dursun, katledilen madencilerin ailelerine şu sözleri söylemişti: “Belki de başınıza gelenleri hak etmişsinizdir.” Mücadeleci genç bir avukat adayı olarak, bu sözleri işittiğim ilk anda neler hissettiğimi anlatmam mümkün değil. Amasra’dan sonra nice işçi, iş cinayetlerinde can vermeye devam ederken bu mektup vesilesiyle hissettiklerimi ve düşüncelerimi bir nebze de olsa paylaşmak istiyorum.
Her şeyden önce sanık avukatının bu sözleri patronların ve onların yardakçılarının sırtlarını mevcut iktidara yasladığını, işçilerin canını zerre kadar umursamadığını ve hesap verme korkusu yaşamadığını gösteriyor. Ona bu sözleri söyleme cesareti veren egemen rejimin işçilere, emekçilere bakışıdır. Muktedirlerin “adalet” anlayışıdır. Bu sözleri sarf eden avukatın eniştesi Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nde üye. Hatırlayalım, 301 işçinin can verdiği Soma Katliamı davasında Yargıtay 12. Ceza Dairesi 30 Eylül 2020 tarihli kararında Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu sanıkların “bilinçli taksirle öldürme” suçundan değil, “olası kasıtla öldürme” suçundan cezalandırılmasına hükmetmişti. Ancak bu kararın ardından 12. Ceza Dairesi’nin beş kişilik heyetinden üçü değiştirildi. Değiştirilen üyelerin yerine eski bürokratlar atandı. Daire, üç eski bürokratın oylarıyla kendi kararını bozdu. Yeni karar ile “bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma” suçundan ceza verilmesine hükmedildi. “Esas mağdur olan benim” diyen patronlar, sanıklar hesap vermeden tek tek salıverildi. İşte 301 işçinin ölmesine neden olanların elini kolunu sallaya sallaya adliye saraylarının arka kapılarından çıkmasının, madenci yakınlarının yüzlerine fütursuzca gülmesinin arkasında bunlar var! Benzer şeyler Davutpaşa davasında da Hendek davasında da Çorlu tren kazası davasında da… yaşandı, yaşanıyor.
Madenci ailelerinin yüzüne böylesine pişkince sözler söyleyebilen avukatların, güç ve para uğruna tüm insani değerleri bir tarafa fırlatanların doluştuğu adalet sarayları mı adaleti sağlayacak? Korkudan vicdanları körelmiş yargıçlar mı suçlulardan, işçileri katledenlerden hesap soracak? Patronların sırtını sıvazlayan siyasi iktidar mı işçilerin adalet talebine cevap olacak? Elbette hayır. Nasıl ki hak verilmez alınır ise adalet de bahşedilmez. İşçi katliamlarının hesabını sorabilmek için işçi sınıfının örgütlü mücadelesini güçlendirmemiz gerek. Dikkate almak zorunda oldukları bir güç olup karşılarına dikilmemiz, önlemlerin alınmasını sağlamamız, iş cinayetlerine neden olanların hesap vermesini sağlamamız gerek.
Yıllar evvel, mücadele örgütümüz UİD-DER’in bir etkinliğinde işçi sınıfının mücadelesi için ter akıtan bir büyüğümden duyduğum şu sözleri hiç unutmadım: “Unutmayalım, işçilerin mücadelesi ve talepleri meşruluğunu ve haklılığını hiçbir zaman ve asla sermaye sınıfının yasalarından almamıştır, almaz. İşçiler tarih boyunca ellerinde ne varsa dişleriyle tırnaklarıyla mücadele ederek, gerekirse can bedelli mücadeleler vererek kazanmışlardır.” İşçi sınıfı örgütlenip ayağa kalktığında, bugüne değin egemenlerin emekçilere “adalet” diye yutturmaya çalıştığı bütün zorbalıkların ve kepazeliklerin hesabını muhakkak soracaktır.
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Fırtınalar Yaratan Kelebekler!
- Sömürü Çarklarında Kaybolan Genç Yaşamlar
- MESEM: “Genç Eller” Üretiyor, Patronlar Sömürüyor!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- “Aman Çocuğum Sağa Sola Bulaşma” mı?
- “Enflasyon Canavarı”nı Üzerimize Salan Kim?
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
- Soma Katliamının 10. Yılında Eylemler
- Soma’dan Bugüne Acımız ve Öfkemiz Büyüyor!
- Amasra Maden Katliamı Davasında 3 Tutukluya Tahliye
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- Gayrettepe’de 29 İşçinin Ölümü Protesto Edildi
- Beşiktaş’ta İşçi Katliamı: 29 İşçi Hayatını Kaybetti
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Öğrenci Olmak: KYK Kredisi ve Motokuryelik
- İSİG Meclisi: Son 11 Yılda 671 Çocuk İşçi İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybetti
- 2023’ün İş Cinayetleri Bilançosu: 1932 Can!
- Çocuklarımızın Canı Hiçe Sayılıyor
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...