Buradasınız
İşçi Sınıfının Gençleri Mücadeleye!
Gazi Mahallesinden bir lise öğrencisi

İçinde bulunduğumuz sistemin günümüz gençliğini nasıl bir hale getirdiğini hepimiz görüyor, duyuyor, izliyoruz. Önümüzde bir gelecek olmadan belirsizlik içinde okuyup, “eğitim” alıyoruz. “İleride bir meslek sahibi olabilecek miyiz?” endişesiyle sürekli sınavlara sokulup birbirimize adeta çelme takarak birbirimizin önüne geçmeye çalışarak bir yarışın içerisinde yorulup duruyoruz. Yarışı bitiren veya bitirmeyen herkesi koskoca bir işsizlik gerçeğinin beklediğinin farkına varamıyoruz.
Genç işsizlerin her geçen gün arttığı bu dönemde, bir çıkış bulamayan gençlik çareyi bağımlılık yapan maddelerde, sosyal medyada arıyor. Sosyal medyaya hapsolan gençliğin kitap-haber okuma oranı gittikçe azalıyor. Bugün bilgisizlikle uyuşturulup bizi yönetenler ne derse onu doğru kabul eden gençliğin tek sosyal aktivitesi “sosyal medyada takılmak” oluyor. Bir şeylerin farkına varıp konuşmaya çalışanların ise önüne sürekli yasaklar koyuluyor. Yani kısaca bir “robot gençlik” oluşturulmaya çalışılıyor. Bunu niye yaptıklarını biliyoruz. Bizden, işçi sınıfının gençliğinden korkuyorlar! Çünkü tıpkı ’68 kuşağının yaptıkları gibi gençlerin mücadeleye atılınca neler yaptığını gördüler, görüyorlar. Bizim de görmemize engel olmaya çalışıyorlar.
Ama biz egemenlerin önümüze koyduğu yalanları yıkıp geçiyor, gerçekleri görüyoruz. Bugünkü sistem bizim asıl tarihimizi, asıl doğruları, gerçekleri öğretmiyor. Beynimizi yalanlarla doldurup bizi yanlışa sürüklüyor. Bunun önüne geçip mücadeleyle dolu kendi tarihimizi öğrenmemiz mümkün! Mücadele örgütümüz UİD-DER ile tarihimize sahip çıkıyor, bilgimize bilgi katıyor, neyin yanlış neyin doğru olduğunu görebiliyoruz. Bu sistemden kurtulmak için biz gençlerin mücadeleye sımsıkı tutunması gerek, yani yalanlara direnç göstermemiz kalbimizi, coşkumuzu ve enerjimizi vermemiz, bu yolda kullanmamız gerek. Artık zamanı gelmedi mi?
TÜPRAŞ Dayatıyor, İşçiler Uyarıyor!
Dayanışmanın Gücüyle Hayattayım
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- Çatalca’ya Bir Ziyaretin Ardından
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- Sınavlar, Gelecek Kaygısı… Çözüm Nerede?
- Nehirler Akmaya, Gençlik Mücadeleye Devam Eder!
- Yaşımız 19…
- UİD-DER’de Çocukların Anlattıkları
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Üniversite Hayalleri ve Hayatın Gerçekleri...
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- “Babamıza Bile Güvenemeyecek miyiz?”
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
Son Eklenenler
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin 45. yılında Türkiye’nin çeşitli illerinde eylemler gerçekleştirildi. Yapılan eylemlerde darbe rejimi ve onun günümüzdeki etkileri protesto edildi. İstanbul’da 78’liler Girişimi öncülüğünde Taksim Kazancı Yokuşunda...
- “Bırak seni başkaları övsün” diye bir söz vardır. Bir de işçi sınıfının ve insanlığın sömürüye karşı yürüttüğü mücadeleyi tarif eden başka bir ifade vardır: “Sen sadece doğru yolda yürü. Sabırla, emekle, alın teriyle ilerle. Bir gün başkaları da...
- Metal işkolunda Türk Metal, Çelik-İş ve Birleşik Metal-İş sendikalarıyla metal patronlarını temsil eden Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2025-2027 dönemini kapsayan Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri başladı. Bu sözleşme, 250’...
- Ankara’da bulunan Tapeten Mensucat’ta Teksif Sendikasında örgütlenen işçiler, işverenin TİS masasına oturmayı reddetmesi üzerine 4 Eylülde greve çıkmışlardı. UİD-DER üyesi işçiler olarak grevlerinin 8. gününde Tapeten işçilerini ziyaret ettik.
- Yaşadığımız topraklarda 12 Eylül 1980’de bir askeri faşist darbe gerçekleştirildi. Darbeciler ülkedeki kaosu ve kardeş kavgasını bitirmek için darbe yaptıklarını ileri sürüyorlardı. Oysa asıl amaç işçi sınıfına ve örgütlerine darbe vurmaktı.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik her geçen gün dozunu artırdığı saldırılara karşı protestolar sürüyor. 2 Eylülde CHP İstanbul il örgütüne kayyum atanmasının ardından başlayan protestolarda emekçiler rejimin baskılarına biat...
- Nepal’de hükûmetin 4 Eylülde Facebook, X (Twitter), YouTube ve benzeri 26 platformu erişime kapatma kararı, gençlerin öncülüğünde işçi ve emekçilerin de katıldığı geniş protestoları tetikledi. Ülkede artan yoksulluk ve yolsuzluk karşısında biriken...
- Trump yönetimi işçi düşmanı ekonomi politikalarını, göçmenlere karşı saldırılarını, emperyalist savaşı körüklemeyi, Siyonist İsrail devletini desteklemeyi sürdürüyor. Emperyalist savaşın baş aktörü olarak Gazze’de yapılan soykırımı açık şekilde...
- İsveç sermayeli Omsa Metal fabrikasında çalışan işçiler, 2025’in ilk aylarında Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 Nolu şubede örgütlendiler. Şirket, sendikanın yetkisine itiraz ederken toplu iş sözleşmesi sürecinde de “sıfır zam” dayatmasında...
- Tanıdık birilerinden söz ederken “bizim Ahmet”, “bizim Ayşe” deriz. Bazen tarafını anlatırken “bizim takım”, “bizim parti” deriz. Hatta bazen hangi kimlik ve inançtan olduğunu tarif ederken de biz deriz. Gelin bu konunun üzerine duralım biraz. Biz...
- Türkiye’de rejimin her türlü muhalefeti ezmek, toplumu zapturapt altına almak ve bu yolla varlığını sürdürmek amacıyla hayata geçirdiği saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Öyle ki bu rejim, yargıyı sopası, medyayı borazanı, devlet kurumlarını...
- Aylardır maaşları, toplu sözleşmeden doğan fark alacakları ve bazı yan hakları ödenmeyen Genel-İş Sendikası üyesi İzmir Buca, Karşıyaka ve Konak Belediyesi işçileri yürüttükleri mücadeleleri büyüterek iş bırakma eylemi yaptı.
- Dede Korkut hikâyelerinin birinde Uruzlu bir çobanla, bir Peri birbirlerini severler. Ancak bu beraberlik lanetlenmiştir. Peri bir gün çobanı çağırır ve şöyle der: “Bende bir emanetin var ama bu emanet halkının başına bela olacak, bilesin.”