Buradasınız
İşçi Sınıfının Gençleri UİD-DER’i Selamlıyor
Ankara'dan bir grup genç işçi-öğrenci

Merhaba dostlar! Geçtiğimiz günlerde uidder.org’da çıkan “Emekçi Kadınların Gözünden UİD-DER” başlıklı bir mektup okuduk. Çok geçmedi “İşçi Sınıfının Gençlerinin Gözünden UİD-DER” başlıklı Sefaköy’den bir grup genç arkadaşımızın sıcacık duygularını, düşüncelerini paylaşmış olduğu mektup dizisini okuduk. Her iki mektubu da heyecanla okuduk. Bizler de Ankara’da UİD-DER’de örgütlenen bir grup genç işçi ve öğrenci olarak duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istedik. Bu vesileyle UİD-DER’li mücadele arkadaşlarımıza ve bizi bir çatı altında toplayan, aynı duyguları, aynı sevinçleri paylaşmamızı sağlayan UİD-DER’e çok teşekkür ederiz.
UİD-DER bizim biz olduğumuz yer!
Hizmet sektöründen bir işçi-öğrenci: “Bizi biz yapan” diye başlayan bir tabir var. UİD-DER bizi biz yapan yer. UİD-DER’de içerisinde olduğumuz sınıfın farkına vardık. Sınıfımızın mücadelelerine şahit olduk. Güç kazandık. 1 yıldır UİD-DER’in içerisindeyim. UİD-DER’den önce hayatımda bir salmışlık, bir başıboşluk vardı. Söylediklerimle yaptıklarımın bağdaşması gerekiyordu, biliyordum ancak bunu beceremiyordum. Günü geçiştirmenin derdindeydim. UİD-DER ile bir amacım oldu. Her UİD-DER’linin sıcaklığı, yakınlığı bambaşka bir şey. Mesela 1 Mayıs’ta alana gittiğinizde tanımadığınız birçok insan oluyor. Sanki uzun zamandır tanıyormuş gibi sarılıyorlar sana. Yüreği avucundaymış gibi hissediyorsun. Çünkü oradaki herkesin derdi aynı. Sınıfımız da çıkarlarımız da bir.
UİD-DER’de kadın erkek el ele
Markette çalışan bir işçi-öğrenci: Kapitalizmin bizden çaldığı şeylerin başında insanlığımız geliyor. Robota, makineye dönüşüyorsun bu sistemde. Sadece kendi düşünüyor, başkalarını düşünmüyorsun. Aslında benim sandığın duygular, düşünceler kapitalizmin sana dayattığı şeyler. UİD-DER’de bu anlamda bir uyanma oluyor. UİD-DER’deki samimiyet akrabalıktan, aileden vs. gelen bir samimiyet değil. Hiç tanımadığın insanlarda o samimiyeti gördüğünde ben de böyle olmalıyım diye düşünüyorsun. UİD-DER’de olan samimiyet beni etkiledi. UİD-DER’de erkeğin kadına bakış açısı farklı. Kapitalizmde kadına yüklenen ve görev sayılan işlerin UİD-DER’de kadın erkek el ele yapılması bana aslında erkeklerin de bu işlerde sorumluluğu olduğunu öğretti. İlk tanıştığımda herkesin kendi bulaşığını yıkadığını gördüm. Bu beni çok etkilemişti. UİD-DER’de öğrenip hayatımda uygulamaya çalıştığım ilk şey bu oldu: Kendi bulaşığını yıkamak. Bunu aileme uyguladığımda ve onları da değiştirmeye çalıştığımda kardeşlerimle ilişkimiz değişmeye başladı. Daha samimi, daha candan olmaya başladık. O zaman bana gerçekten saygı duyduklarını hissettim.
Annem iyi ki direnmiş. UİD-DER’de direnişi, dayanışmayı gördüm.
Genç bir kadın işçi: Annem sayesinde tanıştım UİD-DER ailesiyle. Annemin işyerinde işçiler, ücretlerini alamadıkları için iş durdurmuşlardı. Sonra da bir direniş süreci yaşadılar. UİD-DER’de direnişi, dayanışmayı gördüm. UİD-DER’li arkadaşlar annemle işyerinde yürütülen çalışmalar sırasında tanışıyorlar. Beni de etkinliklere getiriyordu annem. O zamanlar 15 yaşındaydım şu an ise 24 yaşımdayım. Anneme “gitme oralara” diye karşı çıkıyordum. Şimdi “iyi ki annem bana karşı direnmiş, iyi ki UİD-DER’liler buna müsaade etmemiş” diyorum. UİD-DER’le tanışmadan önce de öfkeliydim. İçimdeki isyan, çıkışsızlık büyüse bile bir yere koyamıyor, ne yapmam gerektiğini bilemiyordum. Çevremdeki insanların hep benden bir menfaati, bir çıkarı var diye düşünüyordum. UİD-DER’e geldiğimde kırk yıllık dostunuz gibi sizi saran insanların olduğunu gördüm. Aslında çıkarlarımızın ortak olduğunu, işçi sınıfından olanların birlik olmaktan başka bir çıkarı olmadığını anladım. UİD-DER’le tanışınca ne yapmam gerektiğini, neye karşı mücadele edeceğimi öğrendim. Doğru mücadelenin UİD-DER’le verileceğini anladım. UİD-DER öfkemi tek tek bireylere değil, kapitalist sisteme yönlendirmemi sağladı. Yalnız olmadığımı gördüm. Bu yüzden de gün geçtikçe bu mücadeleyi sahipleniyorum. UİD-DER iyi ki var.
Markette çalışan bir işçi-öğrenci: Hayatta haksız olan, doğru olmayan birçok şeye tanık oluyorsun. Ama öfkeni sadece o noktaya kusuyorsun. UİD-DER’le tanıştıktan sonra hayatı kavrıyorsun, emeğinin sömürüldüğünün farkına varıyorsun. Tek tek kişilere sinirlenmenin hem nedenini, kaynağını hem de yetersizliğini kavrıyorsun.
Nerede ezilen, haksızlığa uğramış birileri varsa UİD-DER’liler onun yanında
İşsiz bir genç işçi: Ben de UİD-DER’le tanışmadan önce öfkeliydim. Etrafımda sosyalist arkadaşlarım vardı. Ancak onlara da öfkeliydim. Onların dedikleriyle yaptıkları arasında fark vardı, bu da benim öfkemi daha da arttırıyordu. Çünkü bir şeylerin değişmesini istiyordum. Yurttan bir arkadaşımın daveti üzerine UİD-DER’e geldim. Buradaki samimiyet, fikirler beni çok etkiledi. Yanlış bildiğim şeyleri yüzüme acımasızca vuran yoktu. Anlatmaya çalışan birileri vardı. Öyle öyle doğru fikirleri hazmetmeye başladım. Dünyada birçok haksızlık var. Hiç bu haksızlığa kim sebep oluyor diye düşünmezdim. Hayatın gerçekleri olarak görüyordum bunları. UİD-DER’de tüm haksızlıkların kapitalizmin dayatması olduğunu, böyle yaşamak zorunda olmadığımızı fark ettim. Nerede ezilen, haksızlığa uğramış birileri varsa, UİD-DER’liler onun yanında yer alırlar. UİD-DER’de söylenmenin ve şikâyet etmenin yetmediğini, asıl olarak harekete geçmek gerektiğini öğrendim.
UİD-DER’li gençlerin görevi ve kazanımı.
Sağlık işçisi genç bir kadın: Ben UİD-DER’le çocukluğumda tanıştım ve hayatımın yarısından fazlasını burada geçirdim. Çocukluğumdan beri UİD-DER’li işçilerin içinde olmak farkında bile olmadan bana çok şey öğretmiş. Bunu şimdi hayata atılıp ben de bir işçi olunca daha iyi anlıyorum. UİD-DER’in bize ışık olduğunu düşünüyorum. Hayatımızı kapitalizmin dayatmalarından uzak nasıl var edeceğimizi öğretiyor. Bence UİD-DER’li gençlerin birinci görevi ve kazanımı UİD-DER’den aldıklarını mücadeleye geri vermek ve mücadeleyi büyütmektir.
İşsiz bir inşaat işçisi: UİD-DER’e ilk kez 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliği için geldim. Öğrenciydim, o zamanlar yurtta kalıyordum. Beni çağıran arkadaş ısrarla samimi, haksızlığa boyun eğmeyen insanların olduğu bir yerden bahsetti ve beni de davet etti. Açıkçası gelmeden önce korkuyordum ama geldiğimde çok etkilendim. Kadına bakışın nasıl olması gerektiğini, işçi sınıfının kadınlarının tarihte nasıl boyun eğmediğini gördüm etkinlikte. Kadın erkek birleştiğimizde neler yapabileceğimizi izlemiştim o gün.
Bizler UİD-DER ile tanışmadan önce birçok sorunu olan ancak sorunlarına çözüm bulamayan, sıkıntı ve bunalım içinde olan gençlerdik. Bu sorunlarla tek başına mücadele etmemiz zordu. UİD-DER’le tanıştık ve sorunlarımızın kaynağının kapitalist sistem olduğunu öğrendik. Kapitalizm bizleri birbirimize yabancılaştırıyor, bencilleştiriyor. Özgür düşünmemize fırsat vermiyor, bizi köleleştiriyor. UİD-DER bizi örgütledi, sorunlarımıza ancak bir arada olursak çözüm bulabileceğimizi gösterdi. Artık tek başımıza değiliz. Tek başımıza ne yaparız diye düşünmüyor, UİD-DER’de örgütleniyoruz. Genç işçilere-öğrencilere çağrımız: Siz de katılın bize! Birliğimizi, dostluğumuzu, mücadelemizi, örgütlü gücümüzü büyütelim!
UİD-DER saflarında yalnız değilsiniz!
Bir Havalimanı Hikâyesi
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- Sınavlar, Gelecek Kaygısı… Çözüm Nerede?
- Nehirler Akmaya, Gençlik Mücadeleye Devam Eder!
- Yaşımız 19…
- UİD-DER’de Çocukların Anlattıkları
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Üniversite Hayalleri ve Hayatın Gerçekleri...
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- “Babamıza Bile Güvenemeyecek miyiz?”
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
Son Eklenenler
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...
- Zamanın çarkları döner, takvim yaprakları birer birer savrulur, yaşananlar birer birer unutulur. Fakat bazı değerler, deneyimler vardır ki, kuşaklar değişse de yitip gitmez, çünkü onlara sahip çıkanlar, onları geleceğe taşıyanlar vardır. İşçilerin...
- İktidar, yıllardır Türkiye’yi “şahlandırdığını”, ekonomiyi büyüttüğünü anlatıp duruyor. Televizyonlarda bol bol rakam gösteriyor, beton kulelerle övünüyor. Ama sokakta, evde, işyerinde bambaşka bir hayat yaşanıyor. Milyonlarca genç ne okulda ne işte...
- Artık eski kuşak bir işçi olarak, gençliğimde başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Yıllar evvel “iş kazası” nedeniyle biri ağır iki ayrı ameliyat olmuştum. Sonrasında bir buçuk seneye yakın yatalak kalmıştım. Bu sürenin 7 ayını evde geçirmiştim....