Buradasınız
İşçi Sınıfının Gençlerinin Gözünden UİD-DER / 2
Sefaköy’den bir grup genç

Merhaba dostlar! Kimimiz öğrenciyiz, kimimiz işçi… Memleketlerimiz ayrı, cinsiyetlerimiz ayrı… Ama ortak bir paydamız var; bizler yolu UİD-DER’le kesişmiş gençleriz, işçi sınıfının gençleriyiz! Geçtiğimiz günlerde uidder.org’da çıkan “Emekçi Kadınların Gözünden UİD-DER” başlıklı bir mektup okuduk. Gebze’den emekçi kadınlar, derneğimize ilişkin sıcacık duygularını paylaşmışlardı. Heyecanla yazdıkları satırlar, kilometrelerce ötedeki bizleri de heyecanlandırdı. İstedik ki biz de duygularımızı ve düşüncelerimizi yazalım, sizlerle paylaşalım. Bu mektubu yazmamıza vesile olan UİD-DER’li emekçi kadınlara ve bizi büyük bir ailenin parçası kılan UİD-DER’e çok teşekkür ederiz.
“UİD-DER’de sıcakkanlılığı, samimiyeti hissettim”
Bir havalimanı işçisi: Ben daha çocukken gelmişim UİD-DER’lilerin yanına, babam getirmiş... Babam etkinliği izlesin diye UİD-DER’liler bana bakarmış mesela… Sonra bir süre babamın iş koşullarından, yaşam koşullarından kaynaklı olarak gidemedik. Ben liseye başlayınca başka derneklere gitmeye başladım. Ama bir türlü ısınamıyordum, hep yabancı hissettim kendimi... Ne düşündüğüme, ne hissettiğime önem vermiyorlardı, sadece anlatıyorlardı. Sonra aklıma UİD-DER geldi, babamdan aldım numaralarını ve aradım. Bir etkinliğe çağırdılar, savaşla ilgili bir etkinlikti. O kadar etkileyiciydi ki insanın tüylerini diken diken ediyordu, hatta ağlayanlar gördüm. “Etkinlikse işte etkinlik bu!” dedim kendi kendime, anlaşılır bir dille sunuluyor, müzikler, videolar… Hepsi birbirinden etkileyici! Üstelik ortam çok samimiydi. Bir sürü insan gelip hal hatır soruyor, sohbet ediyordu. Ben de alışkın değilim, şaşırıyorum. Hatta beni hatırlayanlar da oldu, bir sürü anımızı anlattılar. UİD-DER’de sıcakkanlılığı, samimiyeti hissettim.
Sadece etkinlikten etkinliğe görüşmedik UİD-DER’lilerle… UİD-DER’liler ilgilendiler bizimle, evimize gelip gittiler, tiyatrolara, sinemalara gittik. Biliyorum yaptığımız iş sorumluluk isteyen bir iş, ciddi bir iş ama insan eğlenmek de istiyor. Gezdik ve çok şey öğrendik. İnsan gezmek istiyor, öğrenmek istiyor, eğlenmek istiyor. Dostluk budur, aile gibi davranmaktır, samimi olmaktır. İnanın UİD-DER olmasaydı daha gencecik yaşımda mücadele etmeyi bırakmıştım. “Bu dünyayı ben mi kurtaracağım?” moduna girerdim. Keşke UİD-DER’e gidip gelmeyi kesmek zorunda kalmasaydık, ben UİD-DER’le birlikte büyümüş olacaktım. Gerçi yine öyle oluyor hem UİD-DER büyüyor hem de ben büyüyorum. En güzeli de bu!
“Kendimi bir anda UİD-DER’li buldum”
Bir metal işçisi: Bizim akraba çevremiz geniş, bir cenazemizde daha önce tanışmadığım bir akrabamla tanışmıştım, UİD-DER’e beni o davet etti. Ben de onu kırmamak için “gelirim” dedim. Elbette bugün burada olacağımı, uzun soluklu bir mücadelede sizlerle olacağımı düşünmüyordum. Gitmek için gitmiştim yani. Bana kapıyı açan arkadaştan tutun dernekteki herkes çok samimi ve çok sıcakkanlıydı. Ben çok şaşırdım, biraz da mahcup oldum açıkçası. Sonra piknikler yaptık, maçlar yaptık, sohbetler ettik ve kendimi bir anda UİD-DER’li buldum. İlk kez geçen sene 15-16 Haziran etkinliğine katılmıştım. Dolayısıyla bu ay benim için çok anlamlı. Hem UİD-DER’de birinci senemi doldurdum, hem 15-16 Haziran gibi büyük bir işçi direnişinin yıldönümü, hem de derneğimizin 13. kuruluş yılı… Daha ne olsun!
UİD-DER gerçekten çok şey kattı bana, daha bilinçli bir işçi olmamı sağladı. Ailemden kaynaklı mücadeleye yabancı değildim ama umudumu kesmiştim insanlardan. “Valla bu işçilerden bir cacık olmaz” diyordum kendi kendime… “Haklarını yiyenleri destekliyorlar” diye kızıyor, “yurtdışına çıkayım, buradan kurtulayım” diyordum. Ama UİD-DER ile tanışınca tüm bu fikirler silindi gitti kafamdan! İnsanlar gerçekten değişebiliyormuş, fikirleri değişebiliyormuş... Ben bilmiyormuşum sadece! UİD-DER’den çok şey öğrendim, öğrenecek daha çok şeyim var.
13 yaşındayken sanayide işe başladım, 11 yıldır da çalışan bir işçiyim. Çok kötü bir dünyada yaşıyoruz. İnsanlar birilerinin çıkarı yüzünden ölüyor. Çok fazla iş cinayeti var, bu beni çok etkiliyor mesela. Bizim sektörde elini kesen mi dersin parmağını kopartan mı dersin çok vardır, sayamazsın! Mesela biz bir firmaya kalıp yapmaya gittik. Pedalla 30-40 ton basan bir prese baktım, bir yay gevşekti. Ustabaşına da patrona da ısrarla söyledim, “tamam düzelteceğiz” dediler. Bir yay, alt tarafı 5 kuruşluk bir yay! Değiştirmemişler, bir hafta sonra bir işçi iki parmağını kaybetti orada. Ben 5 kuruşluk yay değiştirilmediği için işçilerin ölmediği, sakatlanmadığı bir dünyada yaşamak istiyorum. UİD-DER sayesinde çocukların sanayilerde çalışmak zorunda kalmayacağı bir dünya için mücadele ediyorum.
Yaşasın Emekçi Kadınlar!
Şili’de Süpermarket İşçileri Grevde
- Üniversite Hayalleri ve Hayatın Gerçekleri...
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- “Babamıza Bile Güvenemeyecek miyiz?”
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
Son Eklenenler
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...
- Bugün size, belki de her gün karşılaştığımız ama çoğu zaman duyulmayan, görmezden gelinen bir gerçeği anlatmak istiyorum. İstanbul’da ya da herhangi bir şehirde üniversite öğrencisi olmak, giderek zorlaşıyor. Hele de bu ekonomik şartlarda…
- İbni Sina Üniversite Hastanesinde çalışan SES ve Dev Sağlık-İş üyesi işçiler, yetersiz yemek, su ve hijyen koşullarına karşı 16 Nisanda üç gün süren yemekhane boykotu yaptı. Genel-İş Sendikasının örgütlü olduğu İzmir’in ilçe belediyelerinde işçiler...
- Kardeşlerim, ben emekli bir işçiyim. Bu yıl da UİD-DER’le 1 Mayıs kortejinde yürüdüm. Bahtiyarım. Bir sene ayağım kırıldığından 1 Mayıs’a katılamamıştım. Yaşım itibariyle, onca mitinglere katıldım, başka kortejlerde yürüdüm, ama her defasında UİD-...
- Petrol-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu TPI Compozit fabrikalarında yaklaşık 2300 işçi, 13 Mayısta greve çıktı. Çoğunluğu Menemen’de, bir bölümü de Çiğli Sasalı’da çalışan işçiler, İzmir Serbest Bölgede (İZBAŞ) uygulanan grev yasağı nedeniyle, greve...