Buradasınız
İşçi Sınıfının Kaya Balıkları
Ankara’dan bir işçi

“Urfa’daki Balıklı Göl’ün balıkları kutsal sayıldığı için tutulması yasaktır. O yüzden balık popülasyonu çok fazladır. Bu balıklar hantallıklarından hiç kıpırdayamaz hale geliyorlar. Balıkları kurtarmak için çeşitli çalışmalar yapılıyor. Sonunda Balıklı Göl’e kaya balıkları atılıyor. Yeni misafirleri o kadar hareketli ki, hantallaşmış olanları da harekete geçirmeyi başarıyorlar. Böylece Balıklı Göl’ün balıkları hareketsiz yaşam yüzünden ölmekten kurtuluyor.”
Bu kısa hikâyeyi Maden-İş Sendikası’nın Eğitim Dairesi Müdürü rahmetli Süleyman Üstün hoca işçi eğitimleri sırasında sık sık anlatırmış ve hikâyenin sonunda Maden-İş’in işçi sınıfının kaya balığı olduğunu vurgularmış.
Bugün en büyük sorunumuz koronavirüs önlemleri adı altında işçi sınıfına dayatılan hak gaspları. Bütün dünyada milyonlarca işçi işsiz kaldı. Esnek çalışma, ücretsiz izin, yıllık izinlerin gasp edilmesi normalleşti. Virüse karşı savaşıyoruz diyen iktidarlar, birçok ülkede meydanlara indirdikleri askerler ve parlamentolardan çıkardıkları anti-demokratik yasalarla işçi sınıfına karşı savaşıyorlar.
Koronavirüs perdesiyle kapatılan krizden önce güllük gülistanlık değildi işçilerin yaşamı. İşçiler borç içinde yüzüyor, geçinebilmek için gece gündüz mesailere kalıyordu. Fakat şimdi durumumuz daha da ağırlaştı. Korona bahanesiyle krizin ağır yükü bizlerin sırtına yıkılıyor. İşçileri koronavirüs diyerek korkuttular ve tepkilerini yatıştırdılar. Ama yalanlara, haksızlıklara, hak gasplarına “hayır” diyen işçiler de var: İçinde boğulduğumuz yoksulluğun sebebinin kapitalist sistem olduğunu ve bu sisteme ancak örgütlenerek karşı çıkabileceğimizi sabırla anlatan ve işçi sınıfının örgütlülüğünü mahallelerde, sendikalarda, emekçi kadınlar, gençler arasında ilmik ilmik ören UİD-DER’li işçiler.
İş kazalarına, düşük ücretlere, uzayan iş saatlerine, kıdem tazminatının gaspına, sendikal yasaklara, haksız savaşlara yani işçi sınıfının tüm yakıcı sorunlarına karşı yılmadan mücadele eden ve ulaşabildiği her işçiyi bu mücadeleye davet eden UİD-DER var. Koronavirüs bahanesiyle pasifleştirilmeye, birbirlerinden uzaklaştırılmaya, evlerine hapsedilmeye çalışılan işçilere asıl tehlikenin kapitalizm olduğunu bıkmadan usanmadan anlatıyor ve örgütlü mücadeleye davet ediyor.
UİD-DER’li işçiler bugünün kaya balıklarıdır. Selam olsun mücadeleci işçilere. Selam olsun mücadeleyi geleceğe taşıyacak kaya balıklarına.
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...