Buradasınız
İşçiler Kırmızı Et Yiyebildi!
Beylikdüzü’nden bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Merhabalar kardeşler, bizler Beylikdüzü’nde çalışan metal işçileriyiz. İşe gidiş gelişleri de sayarsak on iki saat zamanımızı patron için harcıyoruz. Fabrikada posamız çıkarılana kadar çalıştırılıyoruz. Üzerimizdeki yorgunluğu atmadan ertesi gün tekrar erkenden işbaşı yapıyoruz. Yetmiyor hafta sonları fazla mesailere bırakılıyoruz, yetmiyor iş kazası geçiriyoruz. Yemekler derseniz ayrı bir dert. Yemeklerde et bulamıyoruz ama onun yerine yenilmeyecek yabancı maddeler çıkıyor. Bazen bir arkadaşımızın yemeğine bir parça et düşmüşse onu şanslı olduğu için tebrik ediyoruz. Yeterince ve sağlıklı beslenemediğimiz için kendi sağlığımız da bu durumdan etkileniyor. Bir gün, “tencere tava, hep aynı hava” olmasın diye aramızda para toplayıp birlikte bir piknik organize ettik. Yaklaşık otuz kişi bir araya geldik. Bazı arkadaşımız kırmızı eti rüyasında görüyor ama toplu olarak et alacağımız için daha uygun olacaktı. Bu nedenle “kırmızı et varsa geliriz” diyen arkadaşlar da vardı. İlk olarak nereye gideceğimiz on gün öncesinden belirlendi, daha sonra ulaşım için araç ayarlandı. Kimler evlerinden ne getirecek, kimler alışveriş yapacak, nasıl buluşulacak diye planlandı. Yani başından sonuna kadar işçiler organize etti bu pikniği.
Tabii işçilerin bu organizasyonundan rahatsız olan patron yalakası bir şef de vardı ve kendisinden şu sesler yükseldi: “Böyle bir piknik yapılıyorsa neden bana danışılmıyor, neden ben organize etmiyorum? Ben ve patronum olmadan işçiler böyle bir işe girişmemeliydiler, zaten beceremezler ki…” Ama tabii ki öyle olmadı. İşçiler bu piknikte her biri farklı görevler alarak dört dörtlük bir piknik yaptılar. Birlikte eğlenmesini, birlikte sofraya oturmasını, sofradan kalkmasını, sohbet etmesini, oyunlar oynamasını, eğlenmesini de bildiler. Farklı memleketlerden, farklı etnik kökenlerden, farklı inançlardan işçiler bir araya geldiler. Burada birbirlerini daha iyi tanıyıp, bir nebze de olsa birbirlerine güvenebilmenin bir adımını atmış oldular.
Bu arada et yiyebilmiştik ama en ucuzundan; yani Et ve Balık Kurumu’ndan. Eh sonunda dişlerimizin parçalayamadığı eti midemize göndermek zorunda kaldık. Sadece karnımız doymadı tabii aç kalan ruhumuz da doydu. Bizler sürekli çalıştığımız için tam bir makine haline geliyoruz. Bu piknikteki eğlence, sohbet, oyunlar, şarkı söylemeler, şarkı dinlemeler aç kalan ruhumuzu biraz olsun kendine getirdi. İnsan olduğumuzun bilincine vardık.
Sonuç olarak birbirlerini sadece çalışma ortamından tanıyan işçiler burada birbirlerileriyle daha iyi kaynaştılar. İşçiler genel olarak birbirlerine pek güvenmedikleri için patronların karşısına da çıkmaya cesaret edemiyorlar. Patronlar istedikleri zaman işçiler arasında dil, din, ırk, mezhep ayrılıkları yaratarak birbirine düşürebiliyorlar. Bizler bu konuda uyanık olmalı, kendi ortak çıkarlarımız için, geleceğimiz için kardeşleşmeliyiz. Ancak bu şekilde daha iyi yaşam koşullarımızı oluşturur ve daha sağlıklı bir şekilde yaşayabiliriz.
Çin İşi İşkence Aletleri
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.