Buradasınız
İşçiler Köle Gibi Görülüyor
Ankara’dan UİD-DER’li bir kadın işçi
Patronlar işçileri bir araç olarak görüyor. Amaçları işçiye az ücret ödeyip daha çok kazanmak. Taşeronlaşma, esnek çalışma, sendikasızlaştırma, uzun çalışma saatleri, işçiyi iş yükü altında ezip yalnızlaştırmak da bunun araçları.
Asgari ücretle veya biraz üstü ücretle, asgari ihtiyaçlarını bile karşılayamayan işçiler, çalıştıkları işyerlerinde bir makine parçası haline geliyorlar. İşçiler, yerin yüzlerce metre altında, inşaatlarda, fabrikalarda iş kazalarından, meslek hastalıklarından ölüyorlar.
İşçilik maliyetlerinin yüksekliğinden şikâyet eden patronlar, türlü oyunlarla bunun faturasını işçilere ödetiyorlar. Ya işçiyi sigortasız çalıştırıyor ya da sigortasını düşük ya da asgari ücretten gösteriyorlar. Yasalarda sigorta primine ücret dışında fazla mesai, prim ve yıllık izin de dâhildir. Patron mesai ve pirimi sigortada göstermiyorsa yine sigortayı düşük gösteriyor demektir. Yani bu çalışıp ücret almamakla aynı şeydir. Patronlar, işçinin emeğinden ve geleceğinden çalıyorlar.
İşyerlerinde patronların kurduğu bir düzen var: “Sen bizdensin, sen bizim ustamızsın, biz takım arkadaşıyız, burası sizin yeriniz, sen bizim hemşerimizsin” gibi sözlerle sömürünün üstünü örtmeye çalışıyorlar. İşçi hakkı olanı istediğinde hem karalanıyor hem de türlü oyunlarla işine son veriliyor. Çünkü hiçbir patron, hakkını arayan, sorgulayan işçiyi sevmez.
Patronlar hangi oyuna başvurursa vursun gerçek şudur; işçi gücünü haklılığından alır. Bundan dolayı işçi kendine, haklılığına güvenmeli, güçlü olmalıdır. İşçiler, işyerlerinde yapılan haksızlıklara, kendinden çalınanlara, iş cinayetlerine, meslek hastalıklarına, düşük ücretlere karşı durmalıdır. Bu da ancak işyerlerinde işçilerin birlikte, örgütlü hareket etmesiyle sağlanır. Sömürü düzenine karşı bilinçli, güçlü ve örgütlü duruş işçilerin gelecek nesillere borcudur.
Yaşasın işçilerin birliği!
Yaşasın işçilerin örgütlü mücadelesi!
Stajyer Sömürüsüne Hayır!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...