Buradasınız
İşe İade Davası Açmanın Yolu Kapatılmak İsteniyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı işten çıkartılan işçilerin işe iade davası açmasını zorlaştıran yeni bir tasarı hazırladı. Tasarıyı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, işçilere “müjde” diyerek açıkladı. AKP hükümeti, yeni bir huy edinmiş durumda: Ne zaman işçilerin haklarına saldırsa, işçilerle alay edercesine “müjdeli” haberler veriyor.
Hazırlanan tasarı ile işten çıkartılan işçi, işi ve hakları için mahkemeye değil, Hakem Heyeti’ne başvuracak. İş Mahkemeleri Kanunu’nun adı, İş Mahkemeleri, İş ve Sosyal Güvenlik Uyuşmazlıkları Hakem Heyetleri Kanunu olarak düzenlenecek. Buna göre, işten atılanlar artık doğrudan mahkemede dava açamayacak. Mahkemeye ve hakem heyetine başvurmadan önce sosyal güvenlik konularında yaşanan ihtilaflarda SGK’ya müracaat edecekler. SGK, kendisine yapılan başvuruları 60 gün içinde cevaplamak zorunda, bunu yapmadığında talep reddedilmiş sayılacak.
Bunun yanı sıra, il ve ilçelerde kurulacak olan İş ve Sosyal Güvenlik Uyuşmazlıkları Hakem Heyeti’ne de başvuru yapılabilecek. Hakem heyeti, başvuruları 3 ay içinde karara bağlayacak. Heyet kararları, tarafları bağlayıcı olacak. Taraflar, heyet kararlarına iki hafta içinde iş mahkemesinde itiraz edebilecek ancak itiraz kararın uygulanmasını durdurmayacak. İş mahkemesi de itiraza yönelik kararını iki hafta içinde verecek. Mahkemeler, gerek gördükleri durumlarda duruşma yapacaklar. Sosyal Güvenlik Hukuku’ndan kaynaklı uyuşmazlıkların çözümü için de SGK il müdürlükleri bünyesinde beş kişilik Hizmet Tespiti Komisyonu oluşturulacak.
AKP hükümeti bu tasarıyı açıklarken işçileri düşündüğünü, mahkemelerin de iş yükünü azaltacağını iddia ediyor. Aynı AKP, yıllardır işçilerin açtıkları davaların 4 ayda sonuçlanması gerekirken, 2-3 yılda sonuçlanmalarına ses çıkarmıyordu. İşçi yüzde yüz haklı olmasına karşın, uzun süren davaların ardından patronlar, işçiyi işe geri almıyor ve tazminat ödeyerek olayı kapatıyorlar. AKP hükümeti, bunun üzerine birde, işten atılan işçilerin işlerine geri dönmek ve hakları için dava açmalarını engellemek için mahkeme masraflarını arttırdı. İşe iade davası açmak için işçinin ödemesi gereken tutar, asgari ücretin dörtte üçü kadar! AKP buna rağmen saldırılarını devam ettiriyor. İşçilerin işten atıldığında mahkemeye başvurup hakkını aramasını, dava açmasının engellemek istiyor.
AKP de kendinden önceki tüm hükümetler gibi sermaye sınıfının, patronların çıkarları için çalışıyor. AKP’nin işçi sınıfının haklarına bu kadar yüzsüzce ve arsızca saldırmasının nedeni, işçilerin örgütsüz ve dağınık olması ve işçilerin örgütü olması gereken sendikaların tepesinde oturan bürokratların mücadeleyi engelleyici tutumlarıdır.
Çelik-İş’ten Grev Kararları
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
- Edip Akbayram’ın Ardından: “Güzel Günleri İnadına Göreceğiz”
- Sunel Tütün İşçileri Grev Yerinde
- Acılarda Değil, Yaşamak İçin Birleşelim!
- Ekmek Hiç Bu Kadar Pahalı Olmamıştı
- Aile Hekimini Öldüren Nedir?
- Ekranlar Başka, Gerçekler Başka Söylüyor
- Sınıfımıza Güvenelim, Güvenli-Sağlıklı Bir Gelecek Yaratalım!
- Hayat Pahalı, Ölüm Ucuz
- BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- Digel Tekstil İşçileri: Sendikalı Çalışmak İstiyoruz!
- Birinci Yılında İliç: Adalet Toprak Altında!
- Antep: İşçiye Yine Baskı ve Yasak!
- “Bu İşe Siyaset Karıştırmayın” Diyenlerin Siyaseti
- 24 Ocak Kararlarından Orta Vadeli Programa Saldırılar Sürüyor
- Kartalkaya Yangını: Denetimsizlik ve Kâr Hırsı Yine Can Aldı
- Çözüm Sınıfını Bilip Birlik Olmakta!
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
Son Eklenenler
- 8 Mart’ın ortaya çıkışının ve bir gelenek olarak yükselmesinin hikâyesi, emekçi kadınların birlik olup en zorlu engelleri aşmasının hikâyesidir. Gelecek kuşaklara nice deneyimleri, nice hakları miras bırakmasının hikâyesidir. Bu hikâye, bizim devam...
- Bizler 8 Mart’ı yaratan işçi kuşaklarının, emekçi kadınların direncini ve azmini yarınlara aktaracak bugünün işçi kuşaklarıyız. Tüm zorluklara rağmen, azimle mücadele ederek miras bırakılan bu geleneğe sahip çıkmaya devam edeceğiz. Çünkü savaşların...
- 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü, emekçi kadınların çalışma saatlerine, işyerindeki baskı ve tacizlere, düşük ücretlere karşı başlattığı mücadeleden doğdu. 8 Mart ne kadınlara hediye verme günüdür ne de bütün kadınları aynı potaya koyan, hangi sınıftan...
- Bizler farklı hastanelerde, branşlarda ve meslek gurubunda olan sağlık emekçisi kadınlarız. Bir kez daha 8 Mart coşkusu yaşıyoruz. Hastaneler, aile hekimlikleri ve daha nice sağlık kurumu ile evlerimiz arasında mekik dokuyarak geçiyor hayatımız....
- Biz emekçi kadınlar, kadın işçilerin sağlık, güvenlik ve aile yaşamı üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle gece vardiyasının yasaklanmasını talep ediyoruz! Gece vardiyasının kadın işçileri fiziksel ve psikolojik olarak yıpratırken güvenlik riski...
- Bazen insan yaşadıklarını, içinde bulunduğu durumu tam olarak anlamlandıramaz. İşte benim durumum da buydu. Ben metal işkolunda, sendikalı bir fabrikada yıllardır çalışan bir kadın işçiyim. Tüm yaşamım mücadele içinde geçti. Bazen işyerinde verdim...
- Bizler fabrikalarda vardiyalı çalışan metal işçisi kadınlarız. Zorlu ekonomik koşullar altında, mutfakta tencereyi kaynatmaya çalışıyoruz. Bir taraftan evin işlerini sırtımızda taşırken, bir taraftan da çocuklarımızı yetiştirmeye çalışıyoruz. Yeteri...
- Sözde aile içinde birlik beraberliğin korunması gerekçesiyle 2025’i aile yılı ilan ettiler. Ama aile içindeki huzurun bozulmasındaki en büyük nedenin geçim sıkıntısı olduğunu yok saydılar. Bir babanın kiraya, faturalara, çocukların eğitim...
- Bundan 168 yıl önce Amerika’da tekstil işçileri uzun çalışma saatlerine, düşük ücretlere, insanlık dışı çalışma koşullarına karşı mücadele veriyorlardı. Fabrikada çıkan yangında 128 kadın işçi yanarak hayatını kaybetti. 8 Mart işte bu yüzden...
- Son yıllarda giderek artan sorunlar biz emekçilerin yaşam koşullarını daha da katlanılmaz hale getirdi. Biz emekçi kadınlar, hayatın yükünü omuzlarımızda hep daha fazla hissederiz. Çocuklarımızın eğitimiyle ilgili pek çok sorun yaşarız ama tek...
- İşçi sınıfının haklarına yönelik saldırılar artarak devam ediyor. Sendikasız işyerlerinde verilen maaşlar bir ev kirasını karşılamıyor. Sendikalı ve çalışma koşullarının görece biraz daha iyi olduğu işyerlerinde ise patronlar işçilerin mücadele...
- Emekçi kadınlar olarak işyerlerimizde, hayatın her alanında çeşitli sorunlar yaşıyoruz. İşçi anneler olarak yaşadığımız en temel sorunlardan biri kreş sorunumuz mesela. Çocuklarımız hasta olursa ya da kreş kapalı olursa ne yapacağız, onları kime...
- Unutmak ve hatırlamak… Unutmakla hatırlamak birbirinin zıddıdır, biri varsa öbürü olamaz. Niye unutulur, niye hatırlanır; neler unutulur, neler hatırlanır? Bugün yaşananlar yalnızca bugünle ilgili olamaz; dün, bugün ve yarın birbirleriyle bağlıdır....