Buradasınız
Japonya’da Depremler Can Aldı

Japonya’nın kuzeydoğusunda 1 Ocak Pazartesi günü Ishikawa merkezli depremler meydana geldi. İlk belirlemelere göre 48 kişi hayatını kaybetti. Noto Yarımadasının 30 kilometre açıklarında ve 16 kilometre derinlikte meydana gelen 7,5 büyüklüğündeki deprem sonrasında çok sayıda artçı sarsıntı yaşandı. Evler, yollar, köprüler büyük hasar gördü. Wajima bölgesinde depremin etkisiyle çıkan yangında 200’ün üzerinde bina yandı. Deprem nedeniyle tsunami uyarısı yapıldı, insanların yüksek yerlere doğru gitmesi çağrıları yapıldı.
Deprem konusundaki önlemler, hazırlıklar ve bilinç düzeyi nedeniyle övülen Japonya’da bu defa deprem çok sayıda can aldı. Yetkililer ellerinden geleni yaptıklarını ileri sürerek sorumluluklarının üzerini örterken depremzedeler ve halk arama kurtarma ve tahliye çalışmalarının geç başlatılmasına tepki gösterdi.
Başbakan Fumio Kişida yoğunlaşan tepkiler üzerine 2 Ocakta Ishikawa’da acil durum merkezi kurulduğunu açıkladı. Japonya Savunma Bakanlığı bölgeye sevk ettiği askeri kuvveti 10 bin kişiye çıkardı. Sarsıntıların devam ettiği bölgede halk evlerden tahliye edilerek okul, spor kompleksi gibi alanlara yerleştirildi. Çok sayıda enkazda arama ve kurtarma çalışmaları sürüyor.
11 ay önce şiddetli depremlerin ve on binlerce canın yitirilmesinin acısını yaşayan Türkiyeli bilinçli işçi ve emekçiler, Japon emekçilerin acısını derinden hissediyor. İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, depremin ardından Doro-Çiba sendikası aracılığıyla Japon sınıf kardeşlerine bir dayanışma mesajı yolladı. Mesajda şu ifadeler yer aldı: “Değerli Japon sınıf kardeşlerimiz, ülkenizde yaşanan şiddetli deprem nedeniyle can kayıpları ve önemli ölçüde yıkım olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Henüz 11 ay önce yüz bine yakın insanın öldüğü depremler yaşayan Türkiyeli işçi ve emekçiler olarak acınızı yürekten paylaşıyoruz. Yakınlarını kaybeden herkese baş sağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Üyeleriniz, mücadele arkadaşlarınız arasında can kaybı olmadığını ümit ediyoruz. Sizlerle dayanışma içinde olduğumuzu yeniden vurgulamak istiyoruz. Dayanışmayla.”
İşçi Dayanışması 189. Sayı Çıktı!
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- İkinci Yılında Depremin Anlattıkları
- 6 Şubatta Emekçiler Haykırdı: “Unutmak Yok, Affetmek Yok, Helalleşmek Yok!”
- 6 Şubat Depremlerinin 2. Yılı: Felaketlerin Hesabını Örgütlü İşçiler Soracak!
- 6 Şubat Depremlerinde Yaşamını Yitirenler İstanbul’da Anıldı
- 1999’dan Bugüne Önlem Yok, Adalet Yok!
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Patronlara Yeni Teşvikler, Emekçilere Derinleşen Yıkım
- Felaketlerden Dayanışmayla Kurtuluruz
- Avcılar’da 6 Şubat Depremleri Anması
- Beşiktaş’ta 6 Şubat Anması: Unutmadık!
- Depremin Yıldönümünde Yükselen Sesler: Unutmak, Affetmek Yok!
- Hesap Sormazsak Aynı Acıları Yaşamaya Mahkûmuz!
- 6 Şubat 2023’ün Ardından
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Japonya’da Depremler Can Aldı
- 17 Ağustostan 6 Şubata: Bu Sesi Duyan Yok!
- Depremi Yaşadık, Cehennemi Yaşıyoruz!
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- “Devlet Baba” Kime Hizmet Ediyor?
Son Eklenenler
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...