Buradasınız
Depremin Yıldönümünde Yükselen Sesler: Unutmak, Affetmek Yok!
11 ilde büyük bir yıkıma neden olan, resmi açıklamalara göre 53 bin 537 kişinin yaşamını yitirdiği 6 Şubat depremlerin ilk yıldönümünde, depremden etkilenen il ve ilçelerde hayatını kaybedenler anıldı. Maraş’tan Diyarbakır’a Adıyaman’dan, Adana’ya, Urfa’dan Hatay’a bir araya gelen emekçiler ellerinde meşalelerle, kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarıyla eylemler gerçekleştirdi.
Eylemler pek çok yerde depremin gerçekleştiği saatte, 04.17’de başladı. Depremin merkezi Maraş’ta anma programı 1400 kişiye mezar olan Ebrar Sitesi önünde gerçekleştirildi. Demokratik kitle örgütlerinin ve hayatını kaybedenlerin yakınlarının katıldığı anmada konuşmalar yapıldı, yakılan büyük ateşin etrafında toplanan kitle “sesimi duyan var mı?” çağrılarını tekrarladı. Pazarcık ilçesinde toplanan emekçiler de Hükümet Konağı’ndan Saat Kulesi’ne kadar ellerinde meşalelerle sessiz yürüyüş gerçekleştirdiler. Yürüyüş sonunda yıkımın gerçekleştiği yerlere, yakılan mumlar eşliğinde karanfiller bırakıldı.
Diyarbakır’da Kent Koruma ve Dayanışma Platformunun çağrısıyla 89 kişinin hayatını kaybettiği Diyar Galeria Sitesi önünde anma etkinliği düzenlendi. Ellerinde karanfillerle yürüyen kitle enkazın bulunduğu alanda saygı duruşu gerçekleştirdi. Saygı duruşunun ardından yapılan konuşmalarda alınabilecek önlemlerin alınmadığına, deprem bölgelerinin sahipsiz bırakıldığına dikkat çekildi.
Adıyaman’da Emek Demokrasi Platformu’nun çağrısıyla Mimar Sinan Parkı’nda anma ve konuşmalar gerçekleştirildi. Yapılan konuşmalarda sorumluların yargılanması talebi dile getirildi. Ardından 04.17’i gösteren saat kulesine kadar sessiz yürüyüş yapan kitle, yürüyüş sırasında “Sesimi duyan var mı?”, “Memleketimi terk etmeyeceğim” yazılı dövizler taşıdı. Saat kulesi önüne karanfiller, İsias Otel’in bulunduğu alana mumlar bırakıldı.
Adana’da hayatını kaybedenler depremde yıkılan ve 96 kişinin hayatını kaybettiği Alpargün Apartmanı enkazının kaldırıldığı alanda anıldı. “Hayatlarımız enkaz altında kaldı”, “Acımız da öfkemiz de büyük” dövizlerinin taşındığı anmada hayatını kaybedenlerin yakınları konuşmalar gerçekleştirdi. Osmaniye’de anma programı ise depremden en çok hasar gören Esenevler Mahallesinde gerçekleştirildi. Urfa’da da depremde yaşamını yitirenler, Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde Haliliye ilçesi, İpekyolu caddesindeki yıkılan binanın önünde anıldı. Enkaz alanlarına karanfiller bırakıldı.
Depremde ağır yıkım yaşayan Hatay’da ise anma programları kentin pek çok yerinde ve farklı saatlerde devam etti. Antakya’da yapılan anmalarda depremzedeler, KESK’e bağlı sendikalar, TTB, demokratik kitle örgütleri ile UİD-DER’li işçiler yer aldı. TTB Koordinasyon merkezinden Yunus Emre Parkı’na kadar yapılan sessiz yürüyüşlerin ardından “Helalleşmek yok, unutmak yok, affetmek yok” sloganları yükseldi.
Saat 11.00’de kadın erkek, yaşlı çocuk binlerce kişi Samandağ PTT önünde bir araya gelerek hep bir ağızdan “Sesimi duyan var mı?” diye haykırdı. Bugüne kadar seslerine kulak tıkayan devlete Samandağlı emekçiler, “Susmuyoruz, buradayız, gitmiyoruz”, “Ma rıhna nıhna hon”diye seslendiler. Depremde hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunduktan sonra taleplerini sıraladılar. 6 Şubat Samandağ Deprem Koordinasyonu adına yapılan konuşmada depremle birlikte yaşanan katliamın, usulsüz enkaz kaldırma çalışmalarıyla, çadır yangınlarıyla, zeytinliklerin sökülmesi, sokakların toza bulanmasıyla, jandarma müdahalesi ve tarihsel kültürel değerlere yapılan saldırılarla devam ettiği ifade edildi. Tüm yaşatılanlara rağmen Antakyalı emekçilerin, devrimcilerin, gönüllülerin dayanışmasıyla ayakta kaldığı vurgulandı. “Geleceği belirleyecek olan bizleriz, yeniyi kuracak olan bizleriz! Bundan sonra da her ne yaşanırsa yaşansın geleceğimizi bizlerin mücadelesi, direnişi, dayanışması belirleyecektir” denildi. Konuşmaların ardından Arapça şarkılar söylendi. Tavla Mahallesinde yapılan eylemde de siyasi iktidarın rantçı politikalarına tepki gösterildi. “Ma rıhna nıhna hon” sloganları yükseltildi.
Pek çok kentte yapılan eylemlerdeki konuşmalarda siyasi iktidarın bir yıl sonra dahi depremzedelerin barınma, beslenme, sağlık gibi temel ihtiyaçlarını karşılamadığı aktarıldı. Yaşanan acı kayıpların ihmaller sonucu olduğu vurgulanırken, sorumluların ceza almadığı, deprem bölgelerinin rant alanı olarak görüldüğü belirtildi. Deprem sonrasında bölgede gönüllülerin, emekçilerin, sosyalistlerin hummalı çalışmasıyla dayanışmanın büyütüldüğü vurgulanarak, sorumluların hesap vermesi ve bir daha böyle bir yıkımın yaşanmaması için örgütlü mücadele çağrısı yapıldı.
Öte yandan depremden en çok etkilenen illerden biri olan ve hâlâ artçı sarsıntıların devam ettiği Malatya’da yapılmak istenen anma ve programlar Malatya Valiliği tarafından 5 Şubat Pazartesi günü saat 00.01 itibarıyla 3 gün süreyle yasaklandı, kente girişler engellendi.
Bu eylem yasağı, kentlerin fay hatları üzerine kurulduğu, devlet-müteahhit elbirliğiyle insanlara yuva değil mezar inşa edildiği, önlem alınmadığı için depremlerin on binlerce can aldığı, yıkımın hesabının verilmediği, sorumluların mağdurları tehdit ettiği bir ülkede en ufak bir muhalif sese gösterilen tahammülsüzlüğün göstergesidir. Acılı insanların acısını, öfkesini dile getirmesinin önüne geçilmek istendiği için zalimliktir, gaddarlıktır. İktidarın “asrın felaketi” söylemiyle örtmek istediği “asrın kötülüğünün” devam ettirilmesidir. Bu nedenle bugün depremin ve kayıplarının acısıyla birleşen emekçiler, yarın hesap sormak için birleşecekler.
- 1999’dan Bugüne Önlem Yok, Adalet Yok!
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Patronlara Yeni Teşvikler, Emekçilere Derinleşen Yıkım
- Felaketlerden Dayanışmayla Kurtuluruz
- Avcılar’da 6 Şubat Depremleri Anması
- Beşiktaş’ta 6 Şubat Anması: Unutmadık!
- Depremin Yıldönümünde Yükselen Sesler: Unutmak, Affetmek Yok!
- Hesap Sormazsak Aynı Acıları Yaşamaya Mahkûmuz!
- 6 Şubat 2023’ün Ardından
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Japonya’da Depremler Can Aldı
- 17 Ağustostan 6 Şubata: Bu Sesi Duyan Yok!
- Depremi Yaşadık, Cehennemi Yaşıyoruz!
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- “Devlet Baba” Kime Hizmet Ediyor?
- Kader Değil Felaket!
- Boşaltılan Yurtlar ve Büyüyen Sorunlar!
- Depremin 40. Gününde İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçlerinden Anma Eylemi
- Samandağ Dayanışması Su Sorununa ve Salgın Riskine Dikkat Çekti
- Samandağ Dayanışma Koordinasyonu: Dayanışma Yaşatır!
- Dayanışmamızı Yok Etmek İsteyenlere İnat, Buradayız!
- “Ah” Etmeyelim, Birbirimize Bir Söz Verelim
- Felaketlerden Dayanışmayla Kurtuluruz
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Depremin Yıldönümünde Yükselen Sesler: Unutmak, Affetmek Yok!
- Hesap Sormazsak Aynı Acıları Yaşamaya Mahkûmuz!
- 6 Şubat 2023’ün Ardından
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- “Depremin Yaraları Sarılıyor” mu?
- Depremi Yaşadık, Cehennemi Yaşıyoruz!
- 6 Şubat, UİD-DER’le Tanışmam ve Sonrası
- “Bu Yaş Bu Çimeni Büyütür!”
- Gitmedik, Buradayız, Direniyoruz!
- Saraylıların İç Burukluğu!
- 1 Mayıs’ta Buluşalım Depremin Hesabını Soralım!
- Sahte Temel Atma Törenleri Neyin Acizliği?
- Kader Değil Felaket!
- Ben Hatay’dan Güneş
- Gösteriş İçin Değil Depremzedeler İçin!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması’nın 200. sayısı yayımlandı. Heyecanlıyız, mutluyuz, gururluyuz. UİD-DER’in aylık yayını olan İşçi Dayanışması’nın her sayısında haberin kaynağından yazanına, yazıları kaleme alanından kontrolünü yapana, tasarımından baskısına,...
- Kasım ayı boyunca İstanbul ve İzmir’in ilçe belediyelerinde TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle grevler yaşandı. İstanbul’da Hizmet-İş’in örgütlü olduğu Bayrampaşa ile Genel-İş’in örgütlü olduğu Ataşehir, Kadıköy ve Maltepe...
- Güney Kore’de sıkıyönetim ilan etme girişiminin ardından devlet başkanının azledilmesine yönelik önerge 14 Aralıkta mecliste kabul edildi. Devlet başkanı Yoon Suk Yeol görevinden uzaklaştırıldı. Başkent Seul ve diğer şehirlerde önergenin görüşüldüğü...
- Çalıştığım işyerinde bazı işçi arkadaşlarım aldıkları düşük ücretin sebebinin yaptıkları işten kaynaklandığını, daha iyi maaş alabilecekleri bölümlere, görevlere veya mesleklere gelerek maddi sorunlarının çözüleceğini düşünüyorlar. Bu yolla hem iş...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 19 Aralıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde, DİSK’in 2025 yılı için belirlenecek asgari ücrete dair görüş ve önerilerini içeren bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına DİSK...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine Birleşik Metal-İş Sendikası kademeli grev kararı almıştı. 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin...
- Son zamanlarda her şey pahalanırken işçi ve emekçilerin hayatının ne kadar ucuzladığını hep birlikte görüyoruz. İzmir’de bir anne 5 çocuğunun üzerine kapıyı kilitleyip işe çıktığında, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında 1 ilâ 5 yaşındaki...
- Filistin’de bir yıldır süren savaşta 43 binden fazla insan katledildi. Sokaklarda çocukların sesleri yankılanırken şimdi bombaların gürültüsü ve sessiz çığlıklar yankılanıyor. Peki, Filistin’de bu kahredici savaşın tek sorumlusu Siyonist İsrail...
- Merhaba arkadaşlar. Geçtiğimiz günlerde gerek kamuda gerekse de özel sektörde çalışan, farklı sendikalara üye doktor, hemşire, tıbbi sekreter, temizlik işçisi, paramedik, ATT gibi sağlık emekçileri olarak bir araya geldik. UİD-DER’de daha önce...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta GE Grid...
- 17 Temmuzdan bu yana direnişte olan Polonez işçileri, taleplerinin karşılanmaması üzerine Ankara’ya yürüme kararı aldılar. 7 Aralıkta “Anayasal Hak Yürüyüşü” başlattılar. İstanbul’da Çatalca ve Kartal’da, Kocaeli’de Gebze’de önlerine dikilen polis...
- Sendikalı oldukları için işten atılan ve 5 aydır işlerine sendikalı olarak dönmek için mücadele eden Polonez işçileri, tüm yasaklara, baskılara, karalamalara rağmen mücadeleden vazgeçmiyor. İşçiler direnişlerinin 146. gününde Çatalca’dan Ankara’ya “...
- Sermaye sınıfının tatlı kârları uğruna işçileri sefalete, kölelik koşullarına mahkûm etmek isteyen siyasi iktidarsa MESS’e bağlı fabrikalarda bir kez daha “erteleme” adı altında grev yasağı ilan etti.