Buradasınız
Felaketlerden Dayanışmayla Kurtuluruz
Avcılar’dan UİD-DER’li öğretmenler
Merhaba arkadaşlar, bizler Avcılar’dan UİD-DER’li bir grup öğretmeniz. Geçen yıl meydana gelen ve biz işçiler açısından yaraları hâlâ kapanmamış olan depremin yıldönümü vesilesiyle sizlerle duygularımızı paylaşmak istedik. İstedik ki bu vesileyle birbirimizle hemhal olalım. İçinde bulunduğumuz durumu kendi penceremizden sizlerle paylaşalım. İstedik ki birbirimizi bilelim, birbirimizden güç alalım.
Afetler, salgınlar, iklim krizleri, kitlesel göç hareketleri, savaşlar… Tüm bunlardan hareketle çağımıza isimler verenler var: Afetler Çağı, Savaşlar Çağı, Salgınlar Çağı, Depremler Çağı… Tüm bunları çağımızın olağan bir özelliği gibi işleyen televizyon programları, kelli felli uzmanlar, sürekli vaatlerde bulunan devlet yetkilileri… Üstüne bir de ömür törpüsü gibi sürekli gözümüzün önünde arzı endam eden siyasetçiler… Seçimler, sayımlar, devasa ihaleler, bir daha seçimler, adaylar, fonlar, dolandırıcılıklar, İHA’lar, SİHA’lar, uzay yolculukları, savaşlar… Daha sayamayacağımız binlerce gündemin arasından ilerleyip bir yılı devirmişiz.
Kardeşler bir an için nefes nefese koştuğumuz bu telaşlı, yorgun halimizden uzaklaşıp, başımızı olan biteni görmek için çevirelim. Duralım ve sakince şunu düşünelim: Biz işçiler saydığımız büyük sorunlardan hangilerinin müsebbibiyiz ve hangilerinin mağduruyuz? Cevabı açık, öyle değil mi? İşçiler olarak bizler üretiyoruz, toplumun varlığını devam ettirmesini sağlıyoruz. Ama egemen sınıflar her koşulda felaketler üretiyorlar. Üstelik bu felaketler her geçen gün daha da geniş alanlara yayılıyor. Doğal olayların afete dönüşmesinin sebebi egemenlerin kâr hırsı değil mi? Küresel iklim krizlerinin nedeni onların cansiperane sahip çıktığı kapitalist üretim değil mi? Salgınların milyonları yok etmesinin nedeni onların hastalıklarla mücadele yöntemleri ve sağlık politikaları değil mi? Savaşları çıkaranlar ve emekçileri çeşitli kutuplara bölenler yine onlar değil mi?
Şurası çok açık ki mağduru olduğumuz her türlü zulmün sebebi kapitalist sistem ve onun sahibi olan egemenlerdir. Bunu gözümüzün önünde olan çok basit bir örnekle açıklamak istiyoruz. Milyonlarca insanı doğrudan etkilemesi beklenen İstanbul depremine dair ıvır zıvır işler dışında ne yapılıyor? Sözde bizleri korumak için silah sanayisine ve uzay gösterisine milyonlarca dolar harcanıyor. Oysa milyonlarcamız betonların altında can verme korkusu yaşıyoruz. Onlarsa bizi kendi gündemleriyle meşgul ediyorlar. Yetmiyor yeni imar yasalarıyla yeni talan alanları açıyorlar. Yetmiyor kendi adamlarına vergi afları çıkarırken bizlere yeni vergiler getiriyorlar. Yetmiyor kardeşler yetmiyor. Anlatsak kitap olur, destan olur ama yine de bitmez…
Bunca faciadan kurtulmamız için yapmamız gereken şey çok açık. Birlik ve dayanışma ağlarımızı güçlendirmeliyiz. Sorunların kaynağını doğru tespit etmeli, sınıf örgütlerinde birleşmeliyiz, örgütlenmeliyiz. Egemenlerin yarattığı sorunlara, egemenlerin gözleriyle değil sınıfımızın gözleriyle bakmalıyız. Sınıf bilinci oluşmadan hiçbir sorunumuza kalıcı çözümler üretemeyiz.
- Patronlara Yeni Teşvikler, Emekçilere Derinleşen Yıkım
- Felaketlerden Dayanışmayla Kurtuluruz
- Avcılar’da 6 Şubat Depremleri Anması
- Beşiktaş’ta 6 Şubat Anması: Unutmadık!
- Depremin Yıldönümünde Yükselen Sesler: Unutmak, Affetmek Yok!
- Hesap Sormazsak Aynı Acıları Yaşamaya Mahkûmuz!
- 6 Şubat 2023’ün Ardından
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Japonya’da Depremler Can Aldı
- 17 Ağustostan 6 Şubata: Bu Sesi Duyan Yok!
- Depremi Yaşadık, Cehennemi Yaşıyoruz!
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- “Devlet Baba” Kime Hizmet Ediyor?
- Kader Değil Felaket!
- Boşaltılan Yurtlar ve Büyüyen Sorunlar!
- Depremin 40. Gününde İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçlerinden Anma Eylemi
- Samandağ Dayanışması Su Sorununa ve Salgın Riskine Dikkat Çekti
- Samandağ Dayanışma Koordinasyonu: Dayanışma Yaşatır!
- Kızılay Skandalı İktidarın Aynasıdır!
- Samandağ Sağlık Koordinasyonundan Acil Önlem Çağrısı
- Dayanışmamızı Yok Etmek İsteyenlere İnat, Buradayız!
- “Ah” Etmeyelim, Birbirimize Bir Söz Verelim
- Felaketlerden Dayanışmayla Kurtuluruz
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Depremin Yıldönümünde Yükselen Sesler: Unutmak, Affetmek Yok!
- Hesap Sormazsak Aynı Acıları Yaşamaya Mahkûmuz!
- 6 Şubat 2023’ün Ardından
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- “Depremin Yaraları Sarılıyor” mu?
- Depremi Yaşadık, Cehennemi Yaşıyoruz!
- 6 Şubat, UİD-DER’le Tanışmam ve Sonrası
- “Bu Yaş Bu Çimeni Büyütür!”
- Gitmedik, Buradayız, Direniyoruz!
- Saraylıların İç Burukluğu!
- 1 Mayıs’ta Buluşalım Depremin Hesabını Soralım!
- Sahte Temel Atma Törenleri Neyin Acizliği?
- Kader Değil Felaket!
- Ben Hatay’dan Güneş
- Gösteriş İçin Değil Depremzedeler İçin!
Son Eklenenler
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...