Buradasınız
Kapitalizm Bizi Yok Etmeden Biz Kapitalizmi Yok Edelim!
Kartal’dan UİD-DER’li bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Bu felâket yaşandığında fabrikada çalışıyordum ve bir arkadaşımla yaptığım telefon görüşmesinde öğrendim depremin olduğunu. Hemen fabrikadaki arkadaşlarımla paylaştım ve haberleri takip etmeye başladık. İlk dinlediğim haber bir radyo kanalında idi. Bu haberi dinleyince öfkem iyice arttı. Haber aynen şöyle idi: “Japonya’da gerçekleşen deprem borsayı etkiledi, önümüzdeki dönem sigorta şirketlerinin hisseleri düşecek, inşaat şirketlerinin hisseleri yükselişe geçecek.” Evet dostlar, hani bir atasözü var “ kasap et derdinde koyun can derdinde” diye, kendimi koyun gibi hissettim kaybettiğimiz canlarımızın derdine düşerken. Doğrusu biz işçiler de koyunlar gibiyiz aslında, hep sürü halinde birlikte ve kalabalığız ama bir türlü başımızı birbirimizin kıçından kaldırıp bir avuç patronun üstüne yürümediğimiz için onların kâr-zarar hesaplarına konu oluyoruz. İşçi arkadaşlarımız neden başımıza böyle felâketlerin geldiğini anlamadan sorumluları ya öbür dünyaya havale ediyor ya da okkalı bir küfür ederek rahatlamaya çalışıyorlar.
Peki, böyle olmak zorunda mı? Tabii ki değil. Aslında işçi sınıfının devrimci önderleri yıllar önce kapitalizmin insanlığı nasıl bir felâkete sürüklediğini söylemişlerdi. Bugün biz onların yüzyıldan fazla bir zaman önce söylediklerini teker teker yaşıyoruz. Kapitalistler sevdiklerini kaybeden insanların çektiği acıyı anlayamaz, anlayamadığı için de paylaşamaz. Onlar ancak kâr-zarar hesabından anlar ve güçleri oranında bu kâr ve zararı paylaşır. İnsanın içinden “yerin dibine batsın sisteminiz” demek geliyor. Fakat bu öyle demekle olmuyor. Patronları da onların sistemi kapitalizmi de yerin dibine bir daha dönmemek üzere yollayacak depremi yaratacak güç bizim elimizde, örgütlenmemizde. Bu arada sallantılar başladı, Arap halkları despotlarını sallıyor, fakat yeterli değil. Daha da kuvvetli sallayıp başımızdakileri indirmek için sınıfımızın mücadelesini güçlendirmeli ve birleşmeliyiz. İşte o zaman dünyamızı kapitalistlerin kâr-zarar hesabından kurtarıp insan gibi yaşanan bir gezegen haline getireceğiz.
Üç Üniversiteli İşsiz Gençle Sohbet
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
Son Eklenenler
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...