Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
Buradasınız
Kapitalizm: Kimileri Bin Odalı Saray Yaptırır, Kimileri Yırtık Lastik Giyer
Ermenek’ten feryatlar yükseliyor. Diri diri madene gömülerek katledilen madencilerin ailelerinin yoksulluğu yüreğimizi daha fazla dağlıyor, acımızı ve kapitalizme olan öfkemizi bin kat artırıyor.
Ermenek’te su baskını meydana geldikten sonra, madende mahsur kalan Tezcan Gökçe adlı işçinin annesi Ayşe Gökçe’nin sözleri yansımıştı basına. Ayşe teyze, yüzündeki acı ve kahır dolu ifadeyle “oğlum yüzme bilmez” demişti. Bu sözler aynı zamanda çaresizliği de ifade ediyordu. Ama Ayşe teyzenin çaresizliği, çektiği acı egemenlerin umurunda değildi. Tepkileri yatıştırmak isteyen AKP, soluğu Ermenek’te almıştı almasına, ama işçileri kurtarmak için doğru düzgün bir su çekme aracı bile götürülmemişti. Erdoğan ve Davutoğlu öncülüğündeki devlet erkânı, yani sömürücü egemenler, koruma orduları ve zırhlı araçlarıyla boy gösterdiler Ermenek’te. Devletin ne denli güçlü olduğunu göstermiş oluyorlardı bu şekilde. Bu güç, işçilere ve yoksullara gözdağı anlamına geliyordu aslında. “Susun, konuşmayın, sesinizi çıkartmayın, kaderinize boyun eğin, aksi halde güçlü devletimizin size ne yapabileceğini görüyorsunuz” demek istiyorlardı.İşçiler öldüler, geride acılı yakınlarını ve onların yoksulluklarını bırakarak gittiler bu dünyadan. Sonra işçiler yer altından çıkartıldılar. O işçilerden biri de yüzme bilmeyen oğluydu Ayşe teyzenin. Cenaze töreni düzenlendi ve Tezcan Gökçe’nin babası Recep Gökçek de namazda
safa girdi. Yüzünde acı, hüzün, kahır vardı, ama aynı zamanda derin bir yoksulluk da göze çarpıyordu. Madenci babasının ayağında parçalanmış bir kara lastik vardı. Bu görüntü elbette bizleri öfkelendirdi ve egemenlerin arsızlığını ve ikiyüzlülüğünü de bir kez daha hatırlattı. AKP hükümeti sürekli olarak Türkiye ekonomisinin büyüdüğünü, herkesin zenginleştiğini, kişi başına milli gelirin 10 bin doları aştığını propaganda ediyor. Bu büyük bir aldatmacadır. Acaba Recep Gökçe’nin yıllık geliri 10 bin dolar olduğu için mi kara lastik giymektedir? Evet, ekonomi büyüyor ama kapitalistler için! AKP, milyonlarca doları patronlara aktarıyor ve bu arada kendi yandaşlarının da cebini dolduruyor. Gece gündüz çalışan ve iş kazalarında ölen işçilere ise sefalet düşüyor. Tezcan Gökçe’nin babasının yırtık kara lastik giydiği basına yansıdıktan sonra devlet harekete geçmiş ve “çok büyük bir iş” yaparak acılı babaya yeni kara lastik göndermiş! İşte size kapitalist düzendeki devletin adaleti! Bilmem hangi kuyruklu yıldıza araç gönderilirken, Tezcan Gökçe’nin babasının kara lastik giymesi ve devletin ona yeni kara lastik lütfetmesi kapitalist sistemin ne olduğunun bir resmidir. Kapitalist toplumda işçiler gece gündüz demeden çalışıp üretir ama paylarına yalnızca yoksulluk düşer. Kimileri kendilerine bin odalı “AK Saray”lar yaptırıp ne denli güçlü olduğunu sergilerken, yoksullar kara lastik giyer. Kimileri görkemli gökdelenler yaptırıp kibirden kendinden geçerken, o gökdelenleri yapan işçiler iş kazası adı altında katledilirler. Kimileri milyar dolarları ayakkabı kutularına istiflerken, işçiler ve yoksullar ay sonunu nasıl getireceklerini bilemezler. Bu kapitalizmle ilgilidir. Erdoğan, AKP, patronlar ise bu sistemin egemenleridir. Sorun bir sistem sorunudur. Bu nedenle tüm işçi kardeşlerimizin odaklanması gereken burasıdır. Yırtık kara lastik giyenler bunu asla unutmamalı ve işçilerin sömürüsü üzerinde yükselen bu sistem artık yıkılmalıdır.21 Kasım 2014
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
Son Eklenenler
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...