Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
Buradasınız
Kapitalizm: Kimileri Bin Odalı Saray Yaptırır, Kimileri Yırtık Lastik Giyer

Ermenek’ten feryatlar yükseliyor. Diri diri madene gömülerek katledilen madencilerin ailelerinin yoksulluğu yüreğimizi daha fazla dağlıyor, acımızı ve kapitalizme olan öfkemizi bin kat artırıyor.
Ermenek’te su baskını meydana geldikten sonra, madende mahsur kalan Tezcan Gökçe adlı işçinin annesi Ayşe Gökçe’nin sözleri yansımıştı basına. Ayşe teyze, yüzündeki acı ve kahır dolu ifadeyle “oğlum yüzme bilmez” demişti. Bu sözler aynı zamanda çaresizliği de ifade ediyordu. Ama Ayşe teyzenin çaresizliği, çektiği acı egemenlerin umurunda değildi. Tepkileri yatıştırmak isteyen AKP, soluğu Ermenek’te almıştı almasına, ama işçileri kurtarmak için doğru düzgün bir su çekme aracı bile götürülmemişti. Erdoğan ve Davutoğlu öncülüğündeki devlet erkânı, yani sömürücü egemenler, koruma orduları ve zırhlı araçlarıyla boy gösterdiler Ermenek’te. Devletin ne denli güçlü olduğunu göstermiş oluyorlardı bu şekilde. Bu güç, işçilere ve yoksullara gözdağı anlamına geliyordu aslında. “Susun, konuşmayın, sesinizi çıkartmayın, kaderinize boyun eğin, aksi halde güçlü devletimizin size ne yapabileceğini görüyorsunuz” demek istiyorlardı.İşçiler öldüler, geride acılı yakınlarını ve onların yoksulluklarını bırakarak gittiler bu dünyadan. Sonra işçiler yer altından çıkartıldılar. O işçilerden biri de yüzme bilmeyen oğluydu Ayşe teyzenin. Cenaze töreni düzenlendi ve Tezcan Gökçe’nin babası Recep Gökçek de namazda
safa girdi. Yüzünde acı, hüzün, kahır vardı, ama aynı zamanda derin bir yoksulluk da göze çarpıyordu. Madenci babasının ayağında parçalanmış bir kara lastik vardı. Bu görüntü elbette bizleri öfkelendirdi ve egemenlerin arsızlığını ve ikiyüzlülüğünü de bir kez daha hatırlattı. AKP hükümeti sürekli olarak Türkiye ekonomisinin büyüdüğünü, herkesin zenginleştiğini, kişi başına milli gelirin 10 bin doları aştığını propaganda ediyor. Bu büyük bir aldatmacadır. Acaba Recep Gökçe’nin yıllık geliri 10 bin dolar olduğu için mi kara lastik giymektedir? Evet, ekonomi büyüyor ama kapitalistler için! AKP, milyonlarca doları patronlara aktarıyor ve bu arada kendi yandaşlarının da cebini dolduruyor. Gece gündüz çalışan ve iş kazalarında ölen işçilere ise sefalet düşüyor. Tezcan Gökçe’nin babasının yırtık kara lastik giydiği basına yansıdıktan sonra devlet harekete geçmiş ve “çok büyük bir iş” yaparak acılı babaya yeni kara lastik göndermiş! İşte size kapitalist düzendeki devletin adaleti! Bilmem hangi kuyruklu yıldıza araç gönderilirken, Tezcan Gökçe’nin babasının kara lastik giymesi ve devletin ona yeni kara lastik lütfetmesi kapitalist sistemin ne olduğunun bir resmidir. Kapitalist toplumda işçiler gece gündüz demeden çalışıp üretir ama paylarına yalnızca yoksulluk düşer. Kimileri kendilerine bin odalı “AK Saray”lar yaptırıp ne denli güçlü olduğunu sergilerken, yoksullar kara lastik giyer. Kimileri görkemli gökdelenler yaptırıp kibirden kendinden geçerken, o gökdelenleri yapan işçiler iş kazası adı altında katledilirler. Kimileri milyar dolarları ayakkabı kutularına istiflerken, işçiler ve yoksullar ay sonunu nasıl getireceklerini bilemezler. Bu kapitalizmle ilgilidir. Erdoğan, AKP, patronlar ise bu sistemin egemenleridir. Sorun bir sistem sorunudur. Bu nedenle tüm işçi kardeşlerimizin odaklanması gereken burasıdır. Yırtık kara lastik giyenler bunu asla unutmamalı ve işçilerin sömürüsü üzerinde yükselen bu sistem artık yıkılmalıdır.21 Kasım 2014
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
Son Eklenenler
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...