Buradasınız
Kapsam Dışı Aldatmacasına Hayır!
Ümraniye’den bir eğitim işçisi

Patronlar, sendikal örgütlülüğün gücünü dağıtmak için birçok akıl almaz engeller çıkarıyorlar. Bunlardan birisi de “kapsam dışı personel” uygulamasıdır. Kapsam dışı demek, toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmayan ve sendikaya üye yapılmayan işçi demektir. Kapsam dışı personel uygulaması, “işveren vekili” sayılanların dışında, sendika ile patronun anlaşması sonucu bir grup işçinin de kapsam dışı bırakılması şeklinde uygulanmaktadır. Oysa yürürlükte olan Sendikalar Kanununda ya da Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununda bu uygulamayla ilgili herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Sendikacılar, yasal olmayan bu uygulamaya göz yumarak kapsam dışı çalışmanın yaygınlaşmasına neden olmaktalar. Fabrikalarda büro çalışanlarının kapsam dışı sayılması birçok yanılsamayı da beraberinde getirmektedir. Fabrikalarda büro bölümünde çalışan muhasebeci, bilgi-işlemci, grafiker, asistan, tekniker veya mühendis statüsündeki işçiler kapsam dışı aldatmacasıyla işyerindeki sendikaya üye yapılmamaktadır.
Sendikalaşma sürecinde sendikanın yetkiyi alabilmesi için işyerlerinde çalışanların yarısından bir fazlasını üye yapması gerekir. Patronlar, sendikanın yetki almaması için, kapsam dışı saydıkları personeli, fabrikada çalışan işçi sayısına dâhil ederek yetkiye itiraz ederler. Fakat sendika çoğunluğu sağlayıp yetkiyi aldığında da patronların oyunu bitmiyor. Bu sefer de o işçileri kapsam dışına geçirmeye ve sendikanın yetkisini düşürmeye çalışırlar. Yani patronlar, teknik işleri yapan kol işçisinden gün boyu bilgisayar başında duran işçiye kadar işçilerin önemli bir kısmını kapsam dışı personel olarak göstererek, sendikaya üye olmalarına engel olmaktadırlar.
Günümüzde neredeyse her iki işçiden biri kapsam dışı gösterilmektedir. Oysa kapsam dışı sınırlandırması sadece işveren vekilleri için geçerlidir. Oysa bugün patronlar tarafından ve ne yazık ki bu duruma ses çıkarmayan sendikacılar tarafından kapsam dışı personelin kapsama alanı her geçen gün genişletilmektedir.
Peki, bu durumun olumsuz sonuçları nelerdir? Kapsam dışı uygulaması işçilerin birliğini, örgütlülüğünü ve bilincini zayıflatmaktadır. Sendikalı işyerlerinde işçiler, kapsam içi ve kapsam dışı diye bölünmekte, sendikal güç zayıflamaktadır. Öyle işyerleri vardır ki kapsam dışı gösterilen işçi sayısı, sendikaya üye olmuş işçi sayısından daha fazladır. Böylesi bir durumda ilk olarak işçilerin patron karşısında birliği zarar görmektedir. Fabrika greve gittiğinde kapsam dışı gösterilen işçiler sendika üyesi olmadıkları için çalışmaya devam etmektedirler. Kapsam dışı işçilerin çalışması nedeniyle de greve çıkan işçilerin ve sendikanın gücü zayıflamaktadır. Verilen mücadelenin kazanılması çok daha zorlaşmaktadır.
Kapsam dışı işçi sınırlamasının ikinci bir zararı ise işçilerin bilincinin çarpılmasına neden olmasıdır. Kendisini “memur” ve ayrıcalıklı gören kapsam dışı bir işçi, mücadeleye de destek olmayacaktır. Çıkarlarının işçi sınıfının değil de üyesi olmadığı patronlar sınıfının yanında olduğunu sanacaktır. Sendikal mücadeleden uzak durarak haklarını bireysel olarak almaya çalışacaktır. Grev ve direnişlere katılmayarak ya patronun destekçisi olacaktır ya da hak alma mücadelesinin kendisinden çok uzak olduğunu söyleyecektir. Kapsam dışı personel diyerek mücadeleden ve sendikadan uzak tutulan her işçi bilerek veya bilmeyerek patronun ekmeğine yağ sürmektedir. Bu uygulama aynı zamanda sendikalı işçileri de yanılgıya sürüklemektedir. Sendikalı işçi büro çalışanlarını işçi olarak görmemekte ve mücadeleye katmak için bir çaba sarf etmemektedir.
Kapsam dışı işçiliğin bu denli geniş tutulmasına sendikalar ve sendikalı işçiler artık sessiz kalmamalıdırlar. Sendikalı işçiler, bu tür ayrımlara son vererek doktorundan mühendisine, temizlikçisinden teknikerine dek bütün kafa ve kol gücüyle çalışan işçileri sendika üyesi yapmaya çalışmalılar. İşçi mücadelelerinin gerilediği dönemlerde genişletilmeye çalışılan kapsam dışı uygulamalarına sendikalı işçiler ve sendikacılar artık suskun kalmamalıdır. İşçilerin birliğini ve bilincini çarpıtan kapsam dışı sınırlaması, sendikal örgütlenmeye darbe vurmaktadır. Hangi işi yapıyor olursak olalım, işgücümüzü sattığımız sürece bizler birer işçiyiz. Mücadele içinde dayanışma ve kaynaşmaya ihtiyacımız vardır. Unutmayalım ki kapsam dışı kaldığımız ya da bu oyuna geldiğimiz sürece haklarımızın kapsamı da sürekli olarak daraltılacaktır.
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
Son Eklenenler
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....