Buradasınız
Kaza mı, Kader mi, Cinayet mi?
“Bunlar olmayabilir miydi? Evet, olmayabilirdi. Kader değil çünkü bu. Kimse kendini kandırmasın. Çalışan insanın kaderi ölmek değil! Yolda yürürken düşüp ölmüyor, karıştırmasın insanlar. Kader deyip geçmesinler, kuralları uygulasınlar. Çalışma şartlarını düzenlesinler. Devlet görevlileri görevlerini yapsınlar.” Bu sözler, eşi Gülhan Çabuk’u Davutpaşa’daki ruhsatsız maytap atölyesi patlamasında kaybeden İdris Çabuk’a ait. Eşini, denetimsizlik ve kuralların uygulanmaması nedeniyle kaybettiğini ifade eden Çabuk, “keşke eşim bunları bilseydi de şikâyet etseydik, ama maalesef yok” diyor, acıyla yutkunarak.
İdris Çabuk, tıpkı iş kazalarında yakınlarını kaybetmiş diğer işçi aileleri gibi, iş kazalarının kader olmadığını vurguluyor. Oysa bu ülkenin Başbakanı, bakanları ve patronları ağız birliği etmişler; iş kazası adı altında gerçekleşen işçi ölümlerine “kader” diyorlar. Peki, patronlar iş kazaları ve işçi ölümlerine neden “kader” diyorlar? Şüphesiz patronlar ve hükümet bu kavramı bilinçli olarak kullanıyor ve işçilerin bilincini bulandırmak istiyor.
Patronlar, ağır çalışma koşullarına ses çıkardığımızda bizi nankörlükle suçlarlar. Sanki tüm üretimi yapan biz değilmişiz gibi, bize ekmek verdiklerini iddia ederek onlara minnettar olmamız gerektiğini söylerler. Patronlara göre, haksızlıklara sesimizi çıkartmamalı, iş kazalarının “kader” olduğunu kabul ederek susmalı ve böylece minnet borcumuzu ödemeliyiz.
Yapılan tüm araştırmalar, iş kazalarının %98’inin önlenebileceğini ortaya koyuyor. O halde bu kazalar neden önlenmiyor? Çünkü patronlar, işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini maliyet olarak görüyorlar. İşçiler iş kazası geçirip sakatlandığında ya da öldüğünde sorumluluktan sıyrılmak ve kendi suçlarının üzerini örtmek için buna “kader” diyorlar. “Kazadır, olur. Kaderinize razı olun” diyerek iş kazalarına ve işçi ölümlerine boyun eğmemizi buyuruyorlar. Böylelikle insanların inançlarını kullanarak, işçileri çektikleri acı ile dini inançları arasında bırakıyor, bu cinayetler karşısında sessiz kalmalarını istiyorlar. Acılı aileler, patronların ve devletin ihmali yüzünden gerçekleşen ölümlere tepki gösterdiklerinde, yaygara koparmakla suçlanıyorlar.
Oysa maliyet unsuru olarak görüp iş kazalarını ve işçi ölümlerini engelleyecek önlemleri almamak, cinayete zemin hazırlamak değil midir? Her şeyi “kader”le açıklayacaksak, toplumsal kuralları tümüyle ortadan kaldırmak gerekmez mi? Meselâ trafik lambalarını ve işaret levhalarını yollardan kaldırmak, “vadesi dolmayan nasıl olsa ölmez” demek olur mu? Böyle bir durumda trafiğin birbirine gireceği, pek çok insanın sakatlanacağı ve öleceği açıktır. Hiçbir insan bunu kabul etmez ve isyan eder. Hangi insan “kaderimizde yoksa ölmeyiz” diyerek önlem almaktan vazgeçiyor? Örneğin, trafik kazasında insanların ölümüne sebep olan kişi hapis cezası alıyor. “Kader” denilip geçilmiyor. Oysa işyerlerinde gerçekleşen kazalarda patronların oyunları tutuyor ve iş kazaları maalesef “kader” olarak kabul görüyor. Her ay ortalama 100 işçinin yaşamını kaybetmesine rağmen, Türkiye’de hiçbir patron cinayet suçundan ceza almıyor.
Evimizde bile önlem almadan oturmuyoruz. Kendimizin ve sevdiklerimizin sağlığı için pek çok şeye dikkat ediyoruz. Fakat çok daha tehlikeli olan işyerlerinde güvenliğimiz için önlem alması gereken patronlar, bu sorumluluklarını yerine getirmiyorlar. Başımıza gelen kazaların sorumluluğunu taşımıyor, acımızı umursamıyorlar. Şiddetli fırtınada denize gönderilen Cemil Kaptanlar, tersanelerde kum torbası niyetine filikalara bindirilenler, silikozis olacağı bilindiği halde kot taşlamada çalıştırılanlar biz işçileriz. Eğer tüm bunlar kaderse bu kaderi alnımıza patronlar yazıyor!
Bize bu kaderi dayatan patronlardan hesap sorma vakti geldi de geçiyor. UİD-DER’in, işçiler ölmesin yaşasın diye başlattığı kampanya devam ediyor. İşçiler, UİD-DER’in şiarını yükseltmeye devam ediyor: “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması biz genç işçilerin adeta başucu kaynağı. Her konuda, hayatın her alanında fikirlerimizi besleyen, zihnimizi açan bir eğitim kaynağı niteliğinde.
- Birleşik Metal-İş Sendikası, Çalışma ve Toplum Dergisi değerlendirme toplantılarının yedincisini “Toplu İş Sözleşmesi Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları” başlığıyla 21 Aralıkta gerçekleştirdi. İstanbul Barosu konferans salonunda düzenlenen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Selçuk İzmir’in güney tarafında son ilçesidir. Daha Selçuk merkeze vardığımızda, gördüğümüz tarihi kalıntılardan pek çok medeniyete beşiklik ve ev sahipliği ettiğini anlarız. Selçuk merkezden sol tarafa gittiğimizde masmavi...
- İşçi Dayanışması’nın 200. sayısı yayımlandı. Heyecanlıyız, mutluyuz, gururluyuz. UİD-DER’in aylık yayını olan İşçi Dayanışması’nın her sayısında haberin kaynağından yazanına, yazıları kaleme alanından kontrolünü yapana, tasarımından baskısına,...
- Kasım ayı boyunca İstanbul ve İzmir’in ilçe belediyelerinde TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle grevler yaşandı. İstanbul’da Hizmet-İş’in örgütlü olduğu Bayrampaşa ile Genel-İş’in örgütlü olduğu Ataşehir, Kadıköy ve Maltepe...
- Güney Kore’de sıkıyönetim ilan etme girişiminin ardından devlet başkanının azledilmesine yönelik önerge 14 Aralıkta mecliste kabul edildi. Devlet başkanı Yoon Suk Yeol görevinden uzaklaştırıldı. Başkent Seul ve diğer şehirlerde önergenin görüşüldüğü...
- Çalıştığım işyerinde bazı işçi arkadaşlarım aldıkları düşük ücretin sebebinin yaptıkları işten kaynaklandığını, daha iyi maaş alabilecekleri bölümlere, görevlere veya mesleklere gelerek maddi sorunlarının çözüleceğini düşünüyorlar. Bu yolla hem iş...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 19 Aralıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde, DİSK’in 2025 yılı için belirlenecek asgari ücrete dair görüş ve önerilerini içeren bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına DİSK...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine Birleşik Metal-İş Sendikası kademeli grev kararı almıştı. 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin...
- Son zamanlarda her şey pahalanırken işçi ve emekçilerin hayatının ne kadar ucuzladığını hep birlikte görüyoruz. İzmir’de bir anne 5 çocuğunun üzerine kapıyı kilitleyip işe çıktığında, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında 1 ilâ 5 yaşındaki...
- Filistin’de bir yıldır süren savaşta 43 binden fazla insan katledildi. Sokaklarda çocukların sesleri yankılanırken şimdi bombaların gürültüsü ve sessiz çığlıklar yankılanıyor. Peki, Filistin’de bu kahredici savaşın tek sorumlusu Siyonist İsrail...
- Merhaba arkadaşlar. Geçtiğimiz günlerde gerek kamuda gerekse de özel sektörde çalışan, farklı sendikalara üye doktor, hemşire, tıbbi sekreter, temizlik işçisi, paramedik, ATT gibi sağlık emekçileri olarak bir araya geldik. UİD-DER’de daha önce...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta GE Grid...