Buradasınız
Kıdem Tazminatı Caiz Değilmiş!
Şirinevler’den bir işçi

Birkaç hafta önce Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün daha önce yaptığı bir açıklamanın görüntüleri yeniden haberlere yansımıştı. Bir televizyon kanalında katıldığı programda “kıdem tazminatı almak caiz midir?” sorusuna “caiz değil, çünkü kıdem tazminatı işçinin hakkı değil. Maaşını almış. Kendi çıksa alamıyor, patron çıkarırsa alıyor. Hakkı olsa kendi de çıksa alması lazım. Demek ki hakkı değil” diye cevap vermişti. Cübbeli’nin öylesine, gelişi güzel, bilinçsizce konuşmadığı çok açık. Besbelli ki kendisine sipariş edilen bir konuyu dile getiriyor ve patronların ağzıyla konuşuyor. Patronların ağzıyla konuşuyor ve bunu “din hocası” kimliğiyle yaparak kıdem tazminatına saldırısını meşrulaştırmaya çalışıyor. Oysa Cübbeli’nin söyledikleri baştan sona yanlış ve maksatlı.
Kıdem tazminatı işçinin ücretinin ödenmemiş, geleceğe ertelenmiş bir parçasıdır. İşçilerin mücadeleyle kazandığı bir haktır. İşçilerin işten atılmasını zorlaştıran, iş güvencesi sağlayan bir mekanizmadır. Kendi çıksa da çıkarılsa da tazminat bir işçinin kazanmış olduğu bir haktır. Tabir uygunsa, bal gibi de, anasının ak sütü gibi de hakkıdır, helaldir!
Patronlar ve hükümet işçilerden gelecek tepkilerin önünü kesebilmek için her yola başvuruyorlar. Bizleri “müjdeli haber”lerle, Cübbeli Hoca gibi kişilerin yaptığı konuşmalarla uyutmaya çalışıyorlar. Yeni yasayı kabul ettirmek için yapılan açıklamalarla çeşitli yalanlar ortaya atıyorlar. Utanmadan dini de buna alet ederek işçilerin dini duygularını istismar ediyorlar. Medyayla, sözde hacılarla hocalarla bizi bu haktan vazgeçirmenin yollarını arıyorlar.
Oysa aynı işyerlerinde ortak sorunları yaşayanlar biz işçileriz. Yeri geliyor ailelerimizden çok birbirimizle vakit geçiriyoruz. Aslında bizim de aile gibi olmamız, patronların bu kandırmacalarına karşı birlik olmamız gerekir. Patronlar yalanlarını arttırdıkça, haklarımıza saldırdıkça bizim hıncımız da kat be kat artıyor. İşçiler kıdem tazminatı konusunda kararlılığını sürdürdükçe patronlar istediğini alamaz. Bunun için kararlılık ve inatla kıdem tazminatımıza sahip çıkalım! Çünkü kıdem tazminatımıza yönelik tehlike ortadan kalkmış değildir.
Fıtrat ve Ölüm Hep İşçiye mi Düşer?
“Babalarımız Bizleri Seviyordu, Ya Biz?”
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...