Buradasınız
Kıdem Tazminatı ve Yalana Dair
GOSB’dan kadın metal işçisi

“Söz yalan söylüyorsa,
Ses yalan söylüyorsa
Ellerinizle geçinen ve ellerinizden başka her şey, herkes yalan söylüyorsa
Elleriniz isyan etmesin diyedir.”
Ne güzel anlatmış sınıfımızın şairi Nazım Hikmet, “Elleriniz ve Yalana Dair” şiirinde. Bu dizelerin yazılmasının üstünden on yıllar geçti. Ama yaşadığımız şeylere bakınca işçiler yalanlarla kandırılmaya, isyan etmesinler diye aldatılmaya devam ediyorlar.
Geçmiş işçi kuşaklarının mücadelesiyle kazanılan kıdem tazminatımızı, bugün patronlar ve işbirlikçi hükümet elimizden almaya çalışıyor. Türlü oyunlarla, yalan haberlerle işçileri kandırmaya çalışıyorlar. “Bir gün bile çalışırsan kıdem tazminatı alacaksın”, “paran devlet güvencesinde olacak”, “istersen hisse senedi, döviz, altın alabilecek, bir yatırımcı olabileceksin” gibi söylemlerle işçilerin kafalarını karıştırıyorlar. Sanki kıdem fonu işçilerin yararınaymış gibi bir algı yaratıyorlar. Bütün bunlardan etkilenen işçiler de kıdem tazminatı hakkına ekonomik bir kazanç olarak bakıyorlar. Kıdem tazminatının fona devredilmesinin iyi bir şey olduğunu öne sürüyorlar. Ben de medyadan dinlediklerini kendi fikirleriymiş gibi anlatan işçilerle fabrikamda nasıl konuşurum, bu gerekçeleri nasıl çürütürüm diye düşünürken, İşçi Dayanışması bülteninin başyazısı üzerinden tartışmaya karar verdim.
İşgücü nedir, patronlar bize neye göre maaş verir konusundan başlayarak anlattım. Sonra kıdem tazminatının kazanılmış bir hak olduğunu, yani şartları iyileştirmek, işçinin mağduriyetini gidermek için fona gerek olmadığını söyledim. Tam aksine fon mantığının kıdem tazminatı mantığıyla iki zıt kutup olduğunun altını çizdim. Taşeronu kaldırmak, kıdem tazminatı ödemeyen patronlara yaptırımlar uygulamak varken, kıdem tazminatını fona devretmenin bizi patronlar karşısında savunmasız bırakmak demek olduğunu belirttim. Bu konuşmalardan sonra beni dinleyen işçiler hak vermeye başladılar. Hatta bir işçi abi, “metal fırtına döneminde işten atılan ve mahkeme yoluyla kıdem tazminatını kazanan işçilere, patronlar bir daha tazminat ödememek için bu fonu öne sürüyorlar, bir nevi intikam alıyorlar. Ben böyle düşününce kıdem tazminatının fona devredilmesine artık karşıyım” dedi.
Medya spot cümlelerle, bir tomar para resmi eşliğinde işçilere yalan satıyor. Fakat medyanın bu oyunlarına karşılık, bizim elimizde de İşçi Dayanışması bültenimiz var. Bültendeki fikirleri işçilere taşıdığımızda, sohbetlerimizin ne kadar verimli geçtiğini görüyoruz. Bizi dinleyen işçilerin düşüncelerinin değişmeye başladığını görüyoruz. Medyanın, işçilerin üzerinde bıraktığı o pas, sınıfımızın fikirlerine dayandığımızda temizlenmeye başlıyor. Eğer biz donanımlı olursak, karşımızdakini de uyandırabiliriz. Bu anlamda UİD-DER’in sitesindeki mektupları, videoları, haberleri, her ay çıkarılan İşçi Dayanışması bültenini takip etmenin ne kadar önemli olduğunu anlıyorum. Çünkü gerçek inatçıdır! Yalanla, dolanla gizlemeye çalışsalar da, gerçekleri gün yüzüne çıkarmak, işçilere anlatmak bizim görevimizdir.
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...