Buradasınız
Klima Üreten Biz, Sıcaktan Bayılan Yine Biz
Aydınlı’dan bir metal işçisi
Ben klima ve kombi parçaları üreten ve Türkiye genelinde binlerce çalışanı olan bir fabrikada asgari ücretle çalışıyorum. Biliyorum ki, sadece ben değil benim gibi binlercesi bu koşullarda çalışıyor. Aldığımız ücretin yetersizliğinden kaynaklı mesaiye kalmak zorunda kalıyoruz, bu da patronların işine geliyor.
Her gün binlerce klima ve kombi parçası üretiyoruz. Fakat o kadar üretim yapmamıza rağmen çalıştığımız işyerlerinde ne klimanın serinliğinden, ne de kombinin sıcaklığından bahsedebiliyoruz. Kışın soğuktan tir tir titrerken, yazın sıcağında da baygınlık geçiriyoruz. Geçtiğimiz günlerde hava sıcaklığının artmasıyla birlikte fabrikada 4 tane işçi arkadaşımız baygınlık geçirdi. Sıcakların etkisiyle birlikte hepimiz hayattan bıkmış gibi çalışıyoruz. Üstüne yetmezmiş gibi mesaileri de bizlere dayatıyorlar. Cumartesi pazar demeden, hafta içi de 14 saate varan iş koşullarında çalıştırılıyoruz. Uzun çalışma saatleri ve sıcakların etkisi adeta iş kazalarına davetiye çıkartıyor. Kaynakta çalışan arkadaşlarımız ellerini veya kollarını yakıyorlar. Havşa makinelerinde birçok işçi arkadaşımız parmak uçlarını kaybediyor. Fakat ne yazık ki, bunlar işçi arkadaşlarımıza artık olağan bir şey gibi geliyor. 14 saat bu sıcağın ortasında çalışan biz işçilerin dikkatini toplaması mümkün mü?
Bizler bu koşullarda çalışmayı kabullenmek zorunda değiliz. Ancak bu koşulların sorumlusu da aslında bizleriz. Hani Nazım Ustanın bir şiirinde söylediği gibi “kabahatin çoğu senin demeye dilim varmıyor ama kabahatin çoğu senin canım kardeşim”. Madende, tersanede ve birçok fabrikada işçi kardeşlerimiz iş cinayetlerine kurban gidiyor. Kriz denilen olgudan kaynaklı birçok işçi kardeşimiz işsizlik ordusuna katılmış durumda. Bu koşullar biz işçilerin örgütlü olmamasından kaynaklanıyor. Fabrikada bizleri Kürt, Türk diye bölüyorlar, bizleri memleket ayrımı yapmaya zorluyorlar. Bizler uyanık olup bu ayrımlara kanmadan bir araya gelmeli ve patronlardan haklarımızı almalıyız. Artık durmanın zamanı değil, ölmek ya da bu koşullarda sürünmek istemiyorsak, üretimden gelen gücümüzü kullanmak için bir araya gelerek örgütlenmeliyiz.
30 Maden İşçisinin Sözü
15-16 Haziran Ruhuyla Mücadeleye!
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...