Buradasınız
Koşulsuz Şartsız Her İşyerine Kreş
Çayırova’dan bir erkek işçi

UİD-DER Kadın Komitesi çalışma hayatında işçi kadınların yakıcı sorunlarına çözüm bulunması temelinde birçok talep için mücadele yürütüyor, kampanyalar düzenliyor. Bizler de taleplerin hepsini sahipleniyor ve bu talepleri için mücadelelerinde her zaman yan yana duruyoruz. Ama bir talepleri var ki benim çalıştığım işyerinde ve tüm iş yerlerinde uygulanması gerektiğini düşündüğüm için değinmek istiyorum. “Her işyerine kreş!” talebi.
Şu anki yasada 150 kadın işçi çalıştıran işyerlerinde kreş açma zorunluluğu bulunuyor. Erkek işçilerin faydalanması koşulu ise eşi ölmüş veya çocuğunun velayeti erkek işçide olan erkek işçileri kapsıyor. Aslında yasaya bakılacak olursa pek çok işyerinin bir kreşi olması ya da herhangi bir kreşle anlaşmalı olması gerekiyor. Ancak ne yazık ki bu hak sadece kâğıt üzerinde kalıyor. Üstelik kâğıt üzerinde bile kalmış olsa da çocuk bakımı sadece annenin işiymiş gibi kadınları esas alıyor. Peki, ama günümüzde çocuğuna bakan, çocuğunun annesiyle birlikte bakımını üstlenen babalar yok mu?
Bir erkek işçi olarak kendi çalıştığım fabrikadan ve arkadaşlarımdan örnek vererek konuyu biraz daha açmak istiyorum. Bizim çalıştığımız fabrikada erkek işçiler de bu sorunu iliklerine kadar hissediyorlar. Ben yaklaşık 550 erkek, 80 kadın işçinin çalıştığı bir fabrikada çalışıyorum. Haliyle bizim fabrikada kreş yok. Bu kadın işçiler için başlı başına bir zülüm. Kadın işçiler küçücük çocuklarını ya annelerine, ya kayınvalidelerine ya da komşularına bırakıp işe gelmek zorunda kalıyorlar. Ama bu sorun sadece kadın işçilerin sorunu değil. Erkek işçilerden küçük çocukları olanlar vardiyalarını eşlerinin vardiyasına göre ayarlamak zorunda kalıyorlar. Vardiyalarını eşlerinin vardiyalarının tam tersi yönde döndürüp çocuğa dönüşümlü olarak bakıyorlar. Sabah erkek işçi bakarken akşam kadın işçi çocuğuna bakıyor. Hem işyerindeki çalışma temposu, hem çocuk bakımı, hem de vardiyalı çalışma kadın ve erkek işçiyi adeta enerjisiz bırakıyor. Ben de fabrikada vardiya listeleri hazırlanırken yaşanan bir tartışmaya denk geldim. Erkek işçi arkadaş vardiya amirine “amirim, benim hanım gündüz vardiyasında, beni gece vardiyasına yazın, çocuğa bakacak kimse yok” dedi. Amir de dalga geçer gibi “çocuğu verecek kimsen yok mu?” dedi. Düşünüyorum da; eğer erkek veya kadın ayırmadan işçilerin çalıştığı her fabrikada kreş olsaydı böyle bir sorun yaşanır mıydı?
İşte tam da bu yüzden UİD-DER Kadın Komitesi’nin “Her işyerine kreş” talebi bütün işçilerin talebidir. Erkek, kadın tüm işçiler koşulsuz şartsız her işyerine kreş talebi için mücadele etmelidirler. Bu talep bütün işçilerin talebidir. Geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlıklı bir şekilde büyümesi için mücadele etmek de hepimizin boynunun borcudur.
Öğrenciye Ev Yok!
Tükenmeyen Umutlar
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...