Buradasınız
Kredi Yurtlar Kurumu’nda Krizin Faturası Bize Kesildi
Mersin’den bir öğrenci
Üniversiteyi kazandığımdan beri Kredi Yurtlar Kurumu’nda (KYK) kalmaktayım. Krizin getirdiği dalgalar yurtta kalan biz öğrencileri de etkiliyor. Gençlik Bakanlığı geçenlerde gençlere beslenme yardımının arttığını söyledi. Sormak gerekiyor: Neye göre arttı beslenme yardımı? Her sene peynirden zeytine her şeye gelen zamlar bu sene krizle birleşerek beklediğimizin çok daha ötesinde etkiledi bizi. Eskiden kahvaltı ve akşam yemeklerinde az da olsa karnımızı doyuruyorduk, üstüne bir de su alıyorduk. Şimdi neredeyse her gün ödeme yaptığımız yemekhanede doymuyoruz. Yemeklerin gramlarını düşürdüler, çeşitleri azalttılar, bedava aldığımız çeyrek ekmeğe bile şimdilerde para ödemek zorundayız. Eskiden 3 çeşit yemek alırken şimdi 2 çeşit yemeğe para ödüyoruz. Bir kâse yoğurt bile alamaz hale geldik.
Bize verilen yemek fişleri sabah dört lira akşam ise sekiz buçuk lira. Bir etli yemek almak istesek yedi buçuk liradan başlıyor, o fişlerle ne ekmeği ne de suyu alabiliyoruz. Yemeklerin fiyatları çok ciddi bir şekilde artmış durumda. Fiyatların neden bu kadar çok arttığını ya da eskiden bedava verilen ekmeğin artık neden ücretlendirildiğini sorduğumuzda, bu fiyatların KYK Genel Müdürlüğünden geldiğini söylemekle yetiniyorlar. Ne yazık ki biz öğrenciler artık her gün yemeğe epeyce para ödemek zorunda kalıyoruz. Üstelik para ödemek bir yana aldığımız yemeklerle doymuyoruz.
Yemekhanede her konuda bir kısıtlama söz konusu. Bunun nedeni olarak da bize tasarrufa gittiklerini söylüyorlar. Sabah kahvaltısında domatesi çok görüyorlar, bize verilen zeytin eskiden on üç tane iken şimdi tane sayısı ona düştü, ikinci öğretimdeysen zaten yemek bulmak çok daha zor. Sorunlar listesi böyle uzuyor da uzuyor. KYK’daki sorun elbette yemekhaneyle bitmiyor ama özel olarak yemekhaneleri dile getirmek istedim, en temel ihtiyacımız olan yemeği bile karşılamıyorlar. Bizler farklı farklı şehirlerden gelen yoksul ailelerin çocuklarıyız. Kıt kanaat geçimini sağlayan ailelerimiz kendi yemelerinden, giymelerinden kısıp bizim okumamız için para gönderiyorlar. Ailelerimiz yurtta ucuz ve yeterli beslendiğimizi düşünürken bizler burada zeytini, domatesi göremez olduk. Sağlıksız yaşamlarımıza bir de krizin üzerimize yıkılmak istenen faturası ekleniyor. Kriz bahanesiyle bizim boğazımızdaki ekmeğe göz dikmiş durumdalar.
Biz öğrenciler şu an bu duruma sessiz kalıp kabullenmiş görünüyoruz, her gün ödeme yaptığımız halde ses çıkaramıyoruz. Şimdilik bu kısıtlamalarla, “tasarruflarını” rahatça yapabiliyorlar. Krizin faturasını bize, işçi sınıfına, işçi sınıfının çocuklarına kesiyorlar ama onların unuttukları, bizlerin bildiği bir şey var. Biz bu sessizliğimizi bozup bir gün mutlaka karşılarına çıkacağız.
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
Son Eklenenler
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...