Buradasınız
Milyarderler Artıyor, İşçiler Uçurumdan Düşme Hızında Yoksullaşıyor

Türkiye’de serveti 1 milyar dolar ve üstü olan zenginlerin sayısı 7 kişi arttı. 36 dolar milyarderi zenginimiz var artık. Bu 36 kişinin toplam serveti 64,7 milyar dolara ulaşmış durumda. Zenginlerin serveti arttı da işçilerin, emekçilerin durumu ne oldu diye merak edecek olursanız, onu da birazdan göreceğiz.
Bu rakamlar İsviçre bankası UBS ile denetim şirketi PwC’nin hazırladığı ve 43 ülkeyi mercek altına alan raporda yer alıyor. Milyarder sayısı 36’ya yükselen Türkiye, 40 milyardere sahip Fransa’nın ardından 13. sıraya yerleşti. Türkiye sıralamada 5 basamak birden atladı. Rapor 2017 yılına ait verileri yansıtıyor ve 2016 yılıyla kıyaslıyor.
2017’de bu milyarderlerin hiçbiri servetini 1 milyar doların altına düşürmemiş, milyarder statüsünü korumuş. Bu milyarderlerin yüzde 58’i servetlerini miras yoluyla değil işçileri sömürerek elde etmişler.
2016’da 48,5 milyar dolar olan servetleri, 2017’de 64,7 milyar dolara yükselmiş bu zenginlerimizin. Demek ki üzerinde onlarla birlikte yer aldığımızı iddia ettikleri geminin lüks kamarasında, yüksek dalgalar onları pek de etkilemiyor. İşçiler güvertede duruyor, yağmur ıslatıyor, kar donduruyor, fırtına savuruyor, denizde boğuluyor…
Dünya genelinde zenginlerle yoksullar arasındaki fark bakımından durum çok farklı değil. Dünyadaki milyarder sayısı ise 199 kişi artarak 2158’e yükseldi. Toplam servetleriyse yüzde 19 arttı ve 8,9 trilyon dolara ulaştı. 43 ülke arasında milyarder sayısını en çok arttıran ülke Çin. Hegemonya mücadelesinde başa oynayan ülkelerden biri olan Çin, ortalama her hafta 2 milyarder yaratmış. Türkiye’nin durumuyla karşılatırınca kıskanılacak bir durum var mı acaba? Mesela Çin işçileri de zenginleşiyor mu? Tabii ki hayır!
Ünlü istatistik kurumumuz TÜİK’in yayınladığı bir rapor, ülkede gelir adaletsizliğinin hangi düzeye ulaştığını gösteriyor. 2017’de yayınladığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasına göre, en zengin yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay yüzde 47,4’e yükseldi. En düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise sadece 0,1 puan artarak yüzde 6,3 oldu. Nüfusun yüzde 14’ü sürekli yoksulluk çekiyor, yüzde 69,2’si borçlu. “Ciddi maddi yoksulluk” içinde olanların sayısı 23 milyona ulaşmış durumda.
Türkiye’deki işçi sınıfının nasıl yoksullaştığını anlamak için Türkiye ile Fransa’yı karşılaştırabiliriz. Fransa dünyanın 7. büyük ekonomisi. Gayrisafi milli hâsılası ise 2,6 trilyon dolarla Türkiye’nin 3,5 katı. Ama Türkiye, dolar milyarderleri sıralamasında neredeyse Fransa’yı yakalıyor. Bunun anlamı, Türkiye’de işçi sınıfının uçurumdan düşercesine yoksullaşmasıdır. Milyarder sayısının artması, ülke ekonomisinin büyümesi, zenginlerin toplam servetlerinin artmasının işçilere ve emekçilere hiç faydası yok. Siyasi iktidar ekonomi büyüyecek ve Türkiye güçlü olacak diyerek propaganda ediyor. Evet, yukarıdaki tablo kimin büyüdüğünü, kimin zenginleştiğini ve kimin yoksullaştığını gözler önüne seriyor.
Arkadaş Sohbetlerinin Konusu Kriz
Tavuklar Firarda ya İşçiler?
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
Son Eklenenler
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...