Buradasınız
Mülteciler Düşmanımız Değil
Gebze’den bir ofis işçisi

Uzun zamandır görmediğim bir tanıdığımla mahallede karşılaştım. Arkadaşım Bulgaristan göçmeni bir işçi. Bilindiği gibi Türkiye’de 3 milyonun üzerinde Suriyeli mülteci var. Türkiye’nin pek çok bölgesinde olduğu gibi Gebze’de de mülteciler yaşam mücadelesi veriyor. Nereye baksak mültecilerin çileli yaşamına rastlıyoruz. Hal böyle olunca sohbetimiz bir şekilde buraya vardı. Suriye’de süren savaşın yıkıcılığı ve yaşadığı toprakları bırakıp buralara göç etmiş mültecilerden konuşmaya başladık. Arkadaşım yapılan milliyetçi propagandalardan öyle etkilenmiş ki şöyle dedi: “Suriyelileri getirip başımıza bela ettiler. İnsan memleketini bırakıp gelir mi? Kendi toprakları için niye savaşmıyorlar? Gitsinler savaşsınlar buralara gelmesinler.” Tabi bunları söyleyen kişi, yıllar öncesinde başka bir ülkeden buraya gelmiş, sigortasız düşük ücretle fabrikada çalışan başka bir göçmen işçi.
Bu söylediklerini duyunca şaşırmıştım. İlk tanıştığımızda sohbet ederken yaşadığı problemleri anlatmıştı. Göçmenliğin zor olduğunu, çeşitli sebeplerden dolayı buraya geldiğini söylerdi. Ama ne oldu da Suriyeli mültecilere düşman kesilmişti? Nasıl olmuştu da bu kadar duyarsızlaşmıştı?
“Karşımızda örgütsüz insanlar, darmadağın edilmiş bir halk var farkında mısın? Bir bombanın bir şehri nasıl yok ettiğinin farkında mısın? Yüzlerce, binlerce, milyonlarca insan ölüyor. Topraklarına gidip kimle, neyle savaşacaklar? Kimi dost olarak görecekler, Esad’ı mı, Amerika’yı mı, Rusya’yı mı, IŞİD’i mi, kimin saflarında savaşacaklar? Düşmanların hangi biriyle savaşacaklar? Söylemesi ne kadar basit değil mi? Kendi başımıza geldiğinde böyle düşünmezken, korunmaya çalışırken bir başkasının başına gelince sanki olay bizden çok uzakmış gibi düşünüp ‘gidip savaşsınlar’ diyoruz. Bu ve buna benzer konularda konuşunca, sen ne dediğinin farkında mısın, insanlar savaşın ortasında ne acılar yaşıyor bunları hiç görmüyor musun?” Bunları deyince kafasını önüne eğdi ve düşünmeye başladı.
Emperyalist savaşların diğer bir yüzü de mültecilerdir. Emperyalist savaşlarda her türlü silahın inanılmaz, yok edici bir güçle kullanıldığı bu kapışmalarda sivillerin yaşadıkları mahalleleri ve kentleri yok ediyorlar. Örgütsüz emekçi insanlar ailelerini, şehirlerini ve doğdukları memleketlerini terk etmek zorunda bırakılıyorlar. Savaşlardan uzak durmak için komşu ülkelere göç etmek zorunda kalıyorlar. Sığındıkları ülkelerde de zor bir yaşam sürüyorlar. Mülteciler bu savaşların gizlenemez çok ciddi bir boyutunu oluşturuyorlar.
Sığındıkları ülkelerde yaşadıkları zorlukların yanında bir de milliyetçiliğin körüklenmesiyle mülteciler hedef haline getiriliyor. Kötü yaşam koşullarına, şiddete ve tecavüze maruz kalıyorlar. Patronlar için ucuz işgücü olarak görülüp; sigortasız, düşük ücrete, uzun saatler çalıştırılıyorlar. Kiraların artmasının, işsizliğin çoğalmasının nedeni hep mülteciler olarak gösteriliyor. Oysaki bunu fırsata çeviren patronlar ve ev sahipleri hiç konuşulmuyor.
Emperyalistler, halkları savaşın içine çekiyor, farklılıkları körüklüyor, düşmanlıkları arttırıyor ve insanları kitleler halinde öldürüyorlar. Halkları böylesi haksız savaşlarda taraf haline getiriyorlar. Emekçi halkların emperyalist savaşlardan bir çıkarı olamaz. Emperyalist savaşlar kapitalistlerin çıkar savaşlarıdır. Bizler işçi sınıfının bireyleri olarak hangi ülkeden olursak olalım haksız savaşlarda emperyalistlerin çıkarları için değil kendi sınıf çıkarlarımız için mücadele etmeliyiz.
- Türkiye’deki Suriyeliler ve Almanya’daki Türkiyeliler
- Göçmen Düşmanlığı Kimin İşine Geliyor?
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
- Hiçbirimiz Yerli Değiliz, Hepimiz Göçmeniz...
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Hem Yurtdışına Gitmek İste Hem de Göçmenlere Demediğini Bırakma!
- Genç Bir Göçmen, Eziklik Duygusu ve Yitirilen Vicdanlar!
- Göçmen Kıyımı Bu Kez de Teksas’ta Yaşandı
- Kapitalizmde Güvenli Liman Yoktur!
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- İki Yıl Önce Bugün ve Kapitalizmin Fotoğrafı
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Umut Yolculuğu
- Hindistanlı Göçmen İşçilerin Eve Dönüş Mücadelesi
- Yunanistan’da ve Almanya’da Mültecilerle Dayanışma Eylemleri
- Bu Sistem Acı Üretiyor!
- Önyargı ve Suriyeliler Meselesi
- Fakir Baykurt’un Gece Vardiyası; Türk, Alman ve Suriyeli İşçiler
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...