Buradasınız
Beynelmilel Filmini İşçi Kardeşlerimizle İzledik
Sefaköy’den bir işçi
12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin üzerinden 31 yıl geçti. Bunca zaman geçmiş olmasına rağmen bu faşist darbenin hesabını işçi sınıfı henüz sorabilmiş değil. Faşist darbenin işçi sınıfının hafızasını yok ettiğini özellikle biz genç işçiler çok iyi bilmeliyiz. Çünkü darbe öncesinde yaşananlar, işçi sınıfının bilinç ve örgütlülük düzeyi göstermektedir ki, bu faşist darbenin asıl amacı işçi-emekçi sınıfların örgütlülüğünü dağıtmak, parçalamak, yok etmektir. Bugünün genç işçileri olarak bizler ancak yeni yeni öğrenmekteyiz darbe öncesindeki grevleri, direnişleri, patronlara karşı mücadelelerin yükseltildiğini. Faşist darbenin ilk hedefinin grev çadırlarına saldırmak olduğunu, grevlerin yasaklandığını, işçi örgütlerinin ve sendikaların kapatıldığını, sıkıyönetim ilan edildiğini, mücadeleci işçilerin ve işçi önderlerinin tutuklandığını, yıllarca cezaevine atıldıklarını ve daha birçok şeyi bizler UİD-DER ve İşçi Dayanışması bülteninden öğreniyoruz. Yok edilmeye çalışılan, yok sayılan bir tarihimizin, hem de mücadelelerle dolu bir tarihimizin olduğunu öğreniyoruz.
Faşist darbenin topluma giydirdiği deli gömleğini henüz toplum olarak üzerimizden söküp atamadık. Daha düne kadar böylesi bir sürecin yarattığı korku toplumunun bireyleri olarak bizler de yaşananları doğru kavrayamıyor, bizlere televizyondan ne verilirse kabul ediyorduk. Bu darbe sonucu oluşturulan anayasa değişikliği için referandum yapıldı da en azından birçok işçi-emekçi böylesi bir faşist darbenin varlığından haberdar oldu. O dönemi anlatan kitap, yazı bulabiliriz fakat televizyon o kadar çok yaşamımıza girmiş ki onun verdikleriyle yetinir olmuşuz. Yine o dönemi anlatan filmler yapıldı son yıllarda.
28 Ağustos 2011 Pazar günü UİD-DER Sefaköy Temsilciliği olarak Esenyurt/Kıraç bölgesinde 12 Eylül faşist darbesinin toplumu nasıl etkilediğini anlatan Beynelmilel filmini işçi kardeşlerimizle birlikte izledik. Film çok sade bir dille anlatmış darbeyi. Anadolu’nun en ücra köşesinde bile insanlar faşist darbe nedeniyle neler yaşamışlar. Yıllarca söyledikleri türküleri söyleyememişler, kültürlerini yaşayamamışlar, her yerde askeriyenin kuralları geçerli olmuş. Filme konu edilen işçi sınıfının uluslararası marşı olan Enternasyonal marşının çalınması birçok insanın işkenceden geçirilmesine neden olmuş. Anadolu’nun en ücra köşesinde bunlar yaşanırken düşünün özellikle işçilerin mücadele ettiği büyük şehirlerde, sanayinin yoğun olduğu yerlerde yaşananları.
Filmi izledikten sonra arkadaşlarla film üzerinden 12 Eylül faşist darbesi ve toplumsal sonuçları üzerine sohbet ettik. Birçoğumuz o dönemi yaşamamış insanlar olduğumuz için böylesi bir darbenin bizlere ulaşan sınıfsal sonuçlarını konuştuk. Bugün var olan bütün olumsuzlukların, birlik olmamanın, mücadeleden kaçmanın, örgütlülükten uzak kalmanın temelinde bu darbenin yarattığı etkilerin önemli bir rol oynadığını gördük.
Önümüzde bu faşist darbenin yıldönümü var. Hâlâ bu darbenin sorumlularından hesap sorulmuş değil. Biz işçi-emekçilere yaşatılanların hesabı sorulmadan, sorumlularının sanık sandalyesine oturtulmadan işçi sınıfının üzerine serpilmiş olan ölü toprağı kolay kolay kalkmayacak. Hesabı soracak olan işçi sınıfıdır. Darbecilerden hesap sormak için, demokratik hak ve özgürlüklerimiz için örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz.
12 Eylül Darbecileri Yargılansın!
12 Eylül Anayasası Çöpe!
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- İsrail devleti Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik bir soykırım gerçekleştiriyor. Egemenler kimi zaman bu katliamı sözde kınadıklarını belirtseler de İsrail’le her türlü ekonomik ve politik ilişkiyi sürdürmeye devam ediyorlar. Egemenlerin...
- ABD Başkanı Trump, göçmen karşıtı politikalarını sürdüyor. Göçmenleri hedef alarak açık bir savaş ilan eden Trump’ın ABD’sinde, göçmen işçi ve öğrencilerin vizeleri iptal ediliyor, göçmen işçiler tutuklanıyor ve sınır dışı ediliyorlar. ABD’li...
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi bundan tam 55 yıl önce bu topraklardaki işçi sınıfının tarihine altın harflerle yazıldı. O tarihten bu yana örgütlü işçi sınıfı bu iki günü anarak yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor. 15-16 Haziran, örgütlü işçi...
- 12 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından 2002 yılında Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü ilan edildi. Ne yazık ki o zamandan bu zamana çocuk işçiliğin azalması bir yana, 1800’lü yıllara benzer koşullar yaratıldı. Patronlar için tatlı kârlar...
- KESK Ankara Şubeler Platformu ve emekten yana siyasi partiler 11 Haziranda, ABD Büyükelçiliği önünde siyonist İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırımı, Türkiye limanlarından İsrail’e askeri malzeme taşınmasını, Gazze’ye insani malzeme...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, 29 Mayısta greve çıkmıştı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi işçiler, Türk-İş’e bağlı Belediye-İş sendikası üyeleriyle aynı işi...
- Yaşamın hangi alanına bakarsak bakalım, her başarının ancak büyük emekler vererek, sabırla çalışarak elde edildiğini görürüz. Henüz ilk denemede iyi sonuçlar elde etmek, hedefe ulaşmak mümkün değildir. Özellikle toplumsal alanda hiçbir değişim bir...
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...