Buradasınız
Ankara’da “Kıdem Tazminatı Hakkımızın Gaspına Hayır” Diye Bağırmaya Devam Ediyoruz
Hacettepe Üniversitesi’nden bir işçi

Sincan tren istasyonu önünde kurduğumuz imza standımıza ilgi oldukça fazlaydı. Birçok işçiye ulaşma ve karşı karşıya olduğumuz saldırıları anlatma fırsatı bulduk yine. Bahsettiğimiz sorunları yaşayan işçi sayısı hiç de azımsanmayacak kadar çoktu. En önce, yıllarca sigortasız çalıştırılan veya yıllarca çalıştıktan sonra türlü sebeplerle işten atılan pek çok işçi arkadaşımız tazminatlarını alamamaktan yakınıyorlardı. “Patron attı işten, ben de çekip gittim, hiç bilmiyordum tazminat hakkımın olduğunu” diyen o kadar çok işçiyle karşılaştık ki. Muhtemeldir ki bundan sonra da karşılaşacağız. Örneğin bir abimiz üç sene boyunca İdeal Yemek Fabrikası’nda çalıştığını, sonrasında ise hiçbir tazminat almadan işten çıkarıldığını söyledi.
Kadın bir işçi arkadaşımız ise Rize’de eşiyle birlikte güvenlik görevlisi olarak çalıştıklarını, üç senenin sonunda hiçbir haklarını almadan işten çıkarıldıklarını, daha işe ilk başvuru yaptıklarında kendilerine birtakım kâğıtlar imzalattıklarını ve o kâğıtlara göre içeride hiçbir alacakları kalmadığını daha en baştan kabul etmek zorunda kaldıklarını şöyle anlattı bize: “Kâğıtları imzalamasaydık işe alınmayacaktık. Zaten öyle uzun uzadıya da okutmadılar, acele edip imzalamamızı söylediler, biz de imzaladık. Yoksa işsiz kalacaktık. Hamile bir arkadaşımızı da aynı şekilde tazminatsız işten çıkardılar, o da direndi almak için, ihtiyacı olduğunu söyledi ama sonuç değişmedi.” İşsiz kaldıktan sonra uzun süre iş aradıklarını ama bulamadıklarını, sonrasında da iş bulma umuduyla Ankara’ya akrabalarının yanına geldiklerini söyledi. Ankara’ya gelince de durumun pek farklı olmadığını görmüşler. İşsizliğin her yerde olduğunu söylüyor. “Şimdi bir markette çalışıyorum. Günde 11-12 saati buluyor çalışmamız. Çok yorucu bir iş ve ne sigortamızı yapıyorlar ne de doğru düzgün maaş veriyorlar. O yüzden işten çıkmayı düşünüyorum” diyor büyük bir umutsuzlukla.
Biz de anlatıyoruz kendisine bugün hemen hemen her işyerinde benzer sorunların yaşandığını. Buna karşı ancak hakkımızı bilirsek, bir arada durabilirsek, örgütlenebilirsek karşı durabiliriz diyoruz. Elbette günde 12 saati bulan bir çalışma temposuna dayanmak oldukça güç, ama bunu değiştirmenin yolu işten çıkmak değil, aksine iş koşullarımızı düzeltmek için mücadele etmekten geçiyor. Genç bir işçi arkadaşımız da daha on gün önce başlamış işe. Tren yollarında yemek bölümünde çalışmaya başladığını söylüyor. İmza attıktan sonra verdiğimiz broşüre bakıyor ve “abla ben burada ne yazıyor anlamadım” diyor. Anlatıyorum ben de tek tek, patronların bizleri daha fazla nasıl sömürmeye çalıştığını, haklarımızı bizler mücadele etmediğimiz için nasıl kolayca elimizden aldıklarını ve genç bir işçi olarak bunlara duyarlı olması gerektiğini. Bundan sonra daha duyarlı olacağını ve derneğimize de geleceğini söylüyor.
Bugün bizler haklarımızı bilmediğimiz, mücadele etmediğimiz için uzun çalışma saatlerine maruz kalıyor, sigortasız çalıştırılıyor, düşük ücretler alıyor ve tazminatsız işten çıkartılıyoruz. Buna karşı durmanın yolu elbette var ve derneğimiz UİD-DER bizlere bu yolu gösteriyor. O yüzden daha fazla işçi arkadaşımızı derneğimizle tanıştırmalı ve mücadeleye katmalıyız.
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...