Buradasınız
Sorunlarımızın Çözümü Birliğimizden Geçiyor
Kartal’dan bir matbaa işçisi
Merhaba,
Ben bir matbaa işçisiyim. İşyerimde çalışma süremiz on saat ve iki vardiya halinde (bazı bölümlerde üç) çalışıyoruz. Yaptığımız işten kaynaklı olarak sürekli boya ve kimyasal ürünler kullanılıyor: tiner, g2, amonyak, alkol vb. Ancak bunlara karşı hiçbir koruma önlemi yok, hatta bu kimyasal ilaç ve boya kokularını önleyecek bir havalandırma sistemi dâhi yok! Önlem olarak sadece ayran dağıtılıyor. O kadar çalışmanın sonunda biraz dinlenip yemek yiyebilmek için yemekhaneye çıktığımızda bir sürü kuyruk ve güzel olmayan yemeklerle karşılaşıyoruz. Gece vardiyalarındayken bazen poğaça ve kek yapılırdı ama bunları malzemeleri pahalı diye yasakladılar. Tabiî ki bu kötü yemekler işçilere yapılıyor, patronumuz ise kendine ve arkadaşlarına özel yemekler yaptırıyor.
İşyerinde yazları çok sıcak kışları ise çok soğuk geçiyor. Kışın ısınma sorununu söylediğimiz zaman ayarlanılıyor deniyor her seferinde, yazları ise bir vantilatörle geçiştiriliyor. İşyerimde asgari ücret uygulaması yapılıyor ve bunu da aslında ayırım yaparak uyguluyorlar. Bayanlara asgari ücret erkeklere ise biraz daha yüksek bir maaş veriliyor. Eşit işe eşit ücret yok! Hafta sonları mesaiye çağırdıklarında da servis yok, yol parası da verilmiyor. Sen nasıl gelirsen gel ama mesaiye gel, gelemezsen hemen tutanak tutuluyor. Sebep sorulmuyor, yol paran vardı yoktu hiçbir önemi yok. Bu kadar çalışmanın üstüne maaş almaya gelindiğinde ise ücretlerimiz geç veriliyor, mesailer üç ay geciktiriliyor. Sebep olarak ise işler az, piyasa durgun deniliyor, ama her gün iş yerine yeni bir makine getiriliyor!
Patronlar birbirlerinin sorunlarından dersler çıkartıyorlar ve uyguluyorlar. Örneğin patronumuz bu ısınma sorununa karşı Toyota patronunun yaptığı tasarruf planını gündeme getirdi. Bu planda işçilerin yazın en sıcak saatlerinde dahi havalandırmaları açmayarak ve terleyerek tasarruf edildiği yazıyordu. Evet, onlar her zaman böyle örgütlüler ve birbirlerinin sorunlarından dersler çıkartıyorlar. Biz işçiler de böyle olmalıyız çünkü bu sorunları bir tek ben yaşamıyorum, başka işyerlerinde yaşayanlar da var. Belki bazı sorunlarımız farklı olabilir ama çözümlerimiz birlikten geçer ve bu dünyayı nasıl biz yarattıysak, birlikte ve örgütlü bir şekilde hareket edersek hiçbir sorunumuz kalmaz, hatta patronlar da olmaz.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...