Buradasınız
GSS: Genel Sağlık Soygunu!

AKP hükümetinin Ocak 2012’de yürürlüğe koyduğu GSS (Genel Sağlık Sigortası) yasasının sonuçlarını görmeye başladık. 2012 yılından bu yana sigortasız çalışan, bir dönem işsiz kalan işçilerin evlerine borç kâğıtları gelmeye başladı.
“Sağlık güvencesi olmayan kimse kalmayacak” yalanıyla hayata geçirilen GSS yasası ile sigortalı çalışan işçiler ve 25 yaş altındaki öğrenciler dışındaki herkesi devlet düzenli olarak borçlandırdı. Sigortasız çalışan veya işsiz işçilerin gelir beyanları sonucu aylık gelirleri hesaplandı ve geliri asgari ücretin 1/3 ünden fazla olan herkes devlete belirlenen tutarı ödemek zorunda bırakıldı. Ödenmeyen her ay için bu güne kadar borçlar katlanarak arttı. Gelir beyanında bulunmayan işçiler ise en yüksek orandan borçlandırıldı. Şimdi ise işçiler evlerine gelen binlerce liralık borç kâğıtlarıyla şoke oluyorlar.
Mesela yeni mezun olmuş işsiz bir işçi artık hayata borçla başlıyor. İşsizler iş bulma stresi ve geçinme sorunu yetmezmiş gibi bir de her ay biriken borçla karşı karşıya kalıyorlar. İşçilerin işsiz olduklarını bildirmeleri de bir şeyi çözmüyor çünkü devlet gelir beyanında bulunulmadığı zaman harcanan miktarı işçinin geliriymiş gibi sayıp borçlandırmaya devam ediyor. Sigortasız çalışan işçiler
ise, sigortalarının yatırılmaması kendi tercihleriymiş, hiç mağdur olmuyorlarmış gibi bir de devletin GSS soygunuyla sarsılıyorlar. Üstelik bu borcu ödeyen işçiler de sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanamıyorlar. Yine muayene ücretleri, tektik ücretleri, katkı paylarını ödemek zorunda kalıyorlar. Bu para sadece hastanede hasta kaydı açabilmenin ötesine geçmiyor. Üstelik “ben yararlanmak istemiyorum” deme tercihi de bulunmuyor.Bugünlerde işçiler hastanelere gittiklerinde borçları olduğu için kapıdan çevriliyorlar. Zaten üç kuruş maaşla zar zor geçinirken ya da hâlâ işsizlikle boğuşurken üzerine bir de bu tutarı nasıl ödeyecekleri endişesiyle boğuşuyorlar. Askerden henüz dönmüş bir işçi bir anda 1500 lira tutarında bir borçla karşılaşabiliyor. 2012 den sonra 6 ay işsiz kalmış bir işçi tam iş bulduğuna sevinecekken, karşısına 2300 lira tutarında bir acı fatura çıkartabiliyorlar. Bu yasa geri çekilmediği müddetçe bundan sonraki günlerde daha trajik durumların yaşanacağı şimdiden belli.
Milyonlarca işsiz, sigortasız işçi bu uygulamanın mağduru olmuş durumda. Şimdiden ödenmemiş primlerin faizleriyle beraber 6 milyar liraya yaklaştığı söyleniyor ve hükümet utanmazca bu ödenmeyen tutarları nasıl tahsil edebileceğinin üzerine planlar yapıyor. Taksitlere bölmek, faizleri silmek gibi konular gündemde. Ama bunlar işçilerin mağduriyetini giderme değil cebindeki üç kuruşu alma yoludur! Prim borcu biriktikçe işçilerde biriken öfkeyi yatıştırma çabalarıdır! Oysa sağlık haktır ve ücretsiz olmalıdır.
Bizler biliyoruz ki, GSS soygunu sermaye sınıfının ne ilk saldırısı ne de sonuncusu olacak. Her geçen gün ağırlaşan çalışma koşullarımız, artan saldırılar karşısında durabilmek ancak örgütlü gücümüzle mümkün olur.
İNTEK İşçilerinin Direnişi Sürüyor
İşçi Olmak Sessiz Kalmak Değil
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...