Buradasınız
İnşaat İşçilerinin Sorunları
Bir grup inşaat işçisi
Merhaba arkadaşlar,
Bizler inşaatlarda yevmiye usulü çalışan işçileriz. İnşaat sektörü sömürünün, taşeronlaşmanın, güvencesizliğin katmerleştiği işkollarının başında gelir. En başta şunu belirtelim, bizler yevmiyelerimizi kışın aşırı soğuklarda, yazın aşırı sıcaklarda, yağmurlu havalarda, hastalandığımızda işe gidemediğimiz, çalışamadığımız günlerde alamıyoruz. Meselâ bir fabrika işçisi hafta sonu çalışmayabilir ya da çalışsa da mesai ücreti alır. Bizler çalışırsak yevmiyemizi alırız, iş olmazsa alamayız. O gün bizden gider yani. Ya da inşaat işçilerinin hemen hemen tümünde bulunan belfıtığı hastalığının ağrılarının azdığı zaman üç gün evde yatsak, o ayı zor geçiririz. Çünkü yevmiye alamayız. Bizde rapor da işlemez, doğrudan yevmiyemiz kesilir. Zaten güç bela geçiniyoruz. Bir de çalışamadığımız günler eklenince hepten işin içinden çıkamaz oluyoruz. Hele bir de 1-2 ay, çalışacak inşaat bulamazsak bittik demektir. Çalışma koşullarımız da çok berbat. Yemekhane, tuvalet, dinlenme yeri gibi alanlar yok.
Sabahları saat 06.00’da kalkar, 06.30-07.00 gibi yollara düşeriz. İşe kendi imkânlarımızla gidip geliriz. Akşam dönüşümüz yine 7’yi bulur. Tabii akşam eve döndüğümüzde tahmin edeceğiniz gibi yorgunluktan kaskatı kesilen bedenimiz yatağa yorgun bir ağaç gövdesi misali yıkılır. Ağrılar içinde uykuya dalarız. Bazen televizyon programlarında ya da sohbetlerinde ileriye dönük plan yapanlar dikkatimizi çeker. İşte ne bileyim “iki sene sonra şunu yapacağım” gibi. Bizim için bunlar çok yabancı şeylerdir, bizler değil 1 sene, 1 hafta sonrasını bile planlayamayız. Günlük çalışır, günlük geçinmeye çalışırız. Meselâ yazın tatile ya da memlekete gitmek falan bizler için hayaldir. Bazen düşünüyoruz, şöyle bir akşam sahile gidip bir çay demleyelim, mangal yapalım çocuklar yesin, ama masrafı hesaplayınca hemen vazgeçiyoruz. Bizim için emeklilik de çok zor. Çünkü sadece çalıştığımız zamanlar sigortamız yatar, o da tabii yatarsa. Bu şekilde de gün doldurup emekli olmak imkânsız gibidir.
En güzel evleri, daireleri yapanlar bizleriz fakat bize sunulan çalışma koşulları insanlık dışı. Biz inşaat işçileri en başta sağlık olmak üzere tüm haklarımızı istiyoruz. Bunu da tek tek değil, ancak birleşerek başaracağımızı düşünüyoruz.
Rüzgarlarım Konuşuyor
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- “İşçi sınıfının Süleyman’ı”, işçilerin hocası Süleyman Üstün, 19 Mayıs 2007’de 80 yaşında hayatını kaybetti. Aslen öğretmen olan Süleyman Hoca, 1970’lerde DİSK’e bağlı sendikalarda işçilere eğitim vermeye başladı. Lastik-İş Sendikasının...
- “Diplomanıza ekleyeceğiniz her belge birdenbire size tüm kapıları açacaktır.” Üniversitede kariyer gelişimi dersinde hocamızın bizlere söylediği sözler bunlar. Bu dersin amacı kariyer planı yapıp ileriye dönük hedefler belirleyerek, “Daha rahat...
- Gün ağarıyor işçi semtlerinde/ Bir hareketlilik başlıyor / Ve sesler yükseliyor sokak aralarında/ Gelen bu sesler, bu sesler/ Bir haykırış bir isyan bir direnişin sesi/ Fabrikalardan taşıyor işçiler
- Tarihin en büyük filozoflarından biri olan Aristo, bundan yaklaşık 2300 yıl önce yazdığı bir eserine şu cümleyle başlar: “Bütün insanlar doğal olarak bilmek ister.” İnsanı insan yapan, onu doğadaki diğer canlılardan ayıran başlıca unsurlardan biri...
- Kapitalist sistem toplumun çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfına, bu sınıfın bir parçası olan gençlere söz hakkı tanımıyor. Pek çok sorun yaşıyoruz ama itiraz hakkımız yok sayılıyor. Ağır çalışma koşullarına itiraz ediyorsun, patron “beğenmiyorsan...
- İktidarın 2024 yılı için “büyük zam” müjdeleriyle açıkladığı asgari ücret ve emekli maaşı zamları, yılın daha ilk üç ayında enflasyon yüzünden güneş gören kar gibi eridi. Milyonlarca emekliye reva görülen 10 bin liranın sefalet maaşı olduğu, asgari...
- Motokurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 11 Mayısta sipariş bırakmaya gittiği adresten ayrılırken defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Ata Emre’nin ölümünden sonra ülkenin pek çok kentinde protesto...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmen olarak 1 Mayıs coşkusunu bu sene yine UİD-DER ile birlikte yaşadık. Rejimin baskılarının arttığı, işçi ve emekçilerin nefes alamadığı bir dönemde bizler alanlarda taleplerimizi haykırdık, dost...
- Merhabalar. 1 Mayıs öncesinde UİD-DER’in temsilciliklerinde düzenlenen “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” etkinliklerini izleyebilme fırsatı buldum. UİD-DER’li işçi abi ve ablalarımız etkinliklerde şarkılarla,...
- İzmir’de Bayraklı ve Çiğli belediyelerinde emekçiler haksız işten atmalara ve maaş kesintilerine karşı mücadele ediyor. Bayraklı Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçileri ve belediye işçileri, ücretlerindeki haksız kesintileri 14...
- “Çöl kalsın gurbeti, çöl kalsın Zonguldak’ı...” Eşini maden kazasında kaybetmiş bir emekçi kadın, duyduğu acıyı bu sözlerle haykırır. Aslen bir öğretmen olan Hasan Kalyoncu, tayin olduğu Karadeniz şehirlerinde bunun gibi nice feryada tanık olur ve...
- Geçtiğimiz Ramazan Bayramında emekçilerin çoğunluğu çocuklarına bayramlık bile alamadan bir bayram geçirmek zorunda kaldılar. İmkânını bulup memleketine giden emekçiler yol ücretleri, yakıt parası derken ellerindeki üç kuruşu da tükettiler. İmkânı...
- Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma maden katliamının üzerinden on yıl geçti. Acımız da öfkemiz de taptaze. Ne yazık ki bu on yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş cinayetlerinde yitirdik. Kapitalist kâr düzeni her gün...