Buradasınız
İşyeri Hekimini Gören Var mı?
Küçükçekmece’den bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Çalışma saatlerinin uzadığı, taşeronlaştırmanın, esnek çalışmanın alabildiğine yaygınlaştığı, katliam haline gelen iş kazalarının, açlığın, yoksulluğun, sefaletin gırtlağımıza kadar geldiği korkunç bir sistemde yaşıyoruz. Bu öyle bir sistem ki, patronlar işyerlerinde bizlere kan kusturuyor, en sıradan insani ihtiyaçlarımızı bile fazla görüyor. UİD-DER’in web sitesine ve İŞÇİ DAYANIŞMASI bültenine işçi kardeşlerimin göndermiş olduğu birçok mektubu hatırlıyorum. Kısa kısa birkaç hatırlatma yapmak istiyorum. Ardından özel bir tıp merkezinde yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum.
“Biz PTT’de taşeron bir firma olan Asgün’de çalışan işçileriz. PTT bizi kısa süreli sözleşmelerle farklı firmalara ihale vererek çalıştırıyor. Aksam paydos saati işten çıkarılıp, sabah işbaşı saatinde işe giriş yapılarak, yani gerçekte hiç işten çıkarılmadan, düzmece bir ihale ile, yıllardır senelik izin ve kıdem tazminatı hakkımız gasp edilerek çalışıyoruz.”
Metal işçileri bir mektuplarında, Suriyeli bir işçinin dramını anlatıyorlardı. Suriye’deki iç savaştan kaçan ve yaşamak için çalışmak zorunda olan Suriyeli bir işçi, Güngören’de bir tekstil atölyesinde çalışmaya başladı. Aldığı ücreti düşük bulan işçi, patrondan ücretine zam yapmasını istedi. Patronun cevabı, işçiyi bir hücreye kapatmak, işkence yapmak ve gündüzleri kölece çalıştırmaktı.
Tuzla’da çalışan bir işçinin mektubunda ise şunlar söyleniyordu: “Çalıştığım işyerinde yaşanan bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Yaklaşık 4 yıl önce bir işçi arkadaşımız fabrikada iş kazası geçirdi. Hastaneye götürüldüğünde patron iş kazası raporu tutturmadı. İşçi arkadaşımızın da o acı ile iş kazası raporunu tutturmak aklına bile gelmemiş. Geçtiğimiz aylarda patron bu işçi arkadaşımızdan kurtulmak için onu hırsızlıkla itham etti…”
Bu mektuplardan UİD-DER’in web sitesinde yüzlerce bulabilirsiniz. İnsan bu mektupları okudukça sinir sistemi bozuluyor. Çünkü üretimi yapan, hayata can veren biz işçilere yapılan haksızlıkları bir kez daha görmüş oluyoruz. Ben bir sağlık işçisiyim. Arada bir gece nöbetlerine kalıyorum. Nöbete genelde iğnesi olan hastalar gelir. Ben iğnelerini yapar gönderirim. Yine bir nöbetteyken, 15-16 yaşlarında bir genç iğne yaptırmak için hastaneye geldi. İlaçlarını bana uzatırken korku dolu gözlerle “abla bir şey soracağım. Benim bu ilacı hem sabah hem de akşam yaptırmam lazım. Ama ben iki gündür sabahları yaptıramıyorum. Bir sorun olur mu?” diye sordu. İlaç bir tür epilepsi hastalığı için kullanılan ve kullanılması gereken bir ilaç olduğu için, ben biraz sert bir ses tonuyla neden kullanmadığını sordum. O da “abla benim çalıştığım fabrika dağın başı. Ve ustamız kesinlikle izin vermiyor. Rapor alanları bile işten atıyor. Ben de korktum. İzin isteyemedim. Zaten fabrikadan İstanbul’un hiçbir yerine araç yok. Ancak servislerle gidip gelebiliyoruz.” Bunları duyunca öylece kaldım. Ne söyleyeceğimi bilemedim. Bu genç işçi epilepsi hastası ve ilaçlarını zamanında kullanması gerekir. Çünkü herhangi bir nöbet geçirmesi durumunda çok ciddi bir iş kazası geçirme riski var. Öte taraftan işyeri hekimi işyerlerinde sadece kâğıt üzerinde var olduğu için işçiler bu tür önemli ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Buradan da görüyoruz iş güvenliği ile ilgili çıkan yasanın ne kadar işlevsiz durumda. Yasanın daha da etkinleştirilmesi, caydırıcı hale gelmesi ve uygulanması biz işçilerin vereceği mücadeleyle gerçekleşecektir. Her ay onlarca işçi kardeşimiz patronların kâr hırsına kurban gidiyor. İşçileri öldüren, ailelerine büyük acılar yaşatan iş cinayetlerini ve meslek hastalıklarını önlemek için canla başla mücadele etmeli ve örgütlenmeliyiz.
“Sendika Şart Oldu”
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali işçileri, özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı 10 Şubatta Ankara’ya yürüyüş başlattı.
- ABD merkezli Yum Brands şirketinin KFC ve Pizza Hut restoranlarının Türkiye’deki işletmecisi olan İş Gıda'nın konkordato ilan etmesinin ardından 7 bin işçi Ocak ayı maaşlarını, kıdem ve ihbar tazminatlarını, izin paralarını alamadı. İşçiler şirketin...
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...