Buradasınız
Sermaye Kana Doymuyor, İşçi Katliamları Devam Ediyor!
Göçük altında kalan, inşaatlarda yüksekten düşen, elektrik akımına kapılan, fabrikalarda makinenin dişlileri arasında ezilen, istiflendiği servis aracında hayatını kaybeden veya hayatta kalsa bile bir daha çalışamayacak duruma gelen işçiler... Kara haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Artık sadece büyük facia anlamına gelen büyük rakamlar akılda tutuluyor. Soma: 301, Torunlar: 10, Ermenek: 18, Isparta: 17, Göçmen teknesi: 24… Artık birer ikişer ölümlerin üzerinde bile durulmuyor!
Ermenek’te suların altına gömülen 18 maden işçisine hâlâ ulaşılamamışken ve umutların tükenmesi acımızı ve öfkemizi daha da arttırmışken, bir kara haber de Isparta’dan geldi. 31 Ekimde, Isparta’nın Yalvaç ilçesinde, elma toplamaya giden işçileri taşıyan servis midibüsü şarampole yuvarlandı. Yola savrulan aracın sürücüsü ve 17 tarım işçisi hayatını kaybetti. Midibüs, elma bahçesinde çalışacak mevsimlik işçileri Konya Akşehir’den Isparta Gelendost’a götürüyordu. Yalvaç’tan geçtiği sırada aracın freni boşaldı. Çünkü 27 kişi kapasiteli midibüste 45 kişi taşınıyordu. Üstelik işçiler, o araca çoğu kez 80 kişiden fazla bindiklerini, o gün az insanın olduğunu söylüyorlardı. İşçilerin kimi devrilen aracın altında kaldı, kimi yola savruldu. 14 tarım işçisi oracıkta, 2’si ise hastanede hayatını kaybetti. Tarım işçilerine düşük ücret, ağır çalışma koşulları ve insanlık dışı şartlarda ulaşımı reva gören patronlar, gencecik insanların, çocukların, kadınların canını aldı.
Isparta’nın ardından kara haberler yağmaya devam etti. 1 Kasımda Bartın’da 2, Zonguldak’ta ise 1 maden işçisi yaşamını yitirdi. Bartın Amasra’da HEMA Holding’in işlettiği bir maden ocağında galeri açma çalışması yürütülürken göçük meydana geldi. Göçük sonrasında arama kurtarma çalışmaları başlatıldı. İki Çinli işçinin, 38 yaşındaki Maoshun Yang’ın ve 37 yaşındaki Shoujle Sun’un cesedine ulaşıldı. Çinli madencilerin Ermenek’in ardından iş güvenliği önlemlerinin alınması için patronla görüşme yaptıkları ortaya çıktı. Ama elbette önlemler alınmadı, işçiler o koşullarda madene indirildi. Amasra’daki göçükten hemen sonra, Zonguldak’ta ruhsatsız olarak işletilen bir kömür ocağında 1 maden işçisi daha yaşamını yitirdi. Gelik Beldesi’nde özel şirketin işlettiği kömür ocağında, 46 yaşındaki Mustafa Turan, kömür taşınan vagonun çarpmasıyla hayatını kaybetti.
Sorumluların “fıtrat” dediği ölüm, 3 Kasımda da Afganistanlı göçmenleri buldu. Ermenekli 18 maden işçisinden birinin annesinin “benim evladım yüzme bilmez ki” feryatları sağır kulakları bile yırtacak kadar acı veriyordu henüz. Madende sular altında kalan 18 candan sonra, şimdi de 24 can sulara gömülmüştü. Kaçak göçmen işçileri ve çocukları taşıyan bir tekne Rumeli Feneri’nin 4 kilometre açıklarında alabora oldu. 43 kişinin olduğu teknede bir can pazarı yaşandı ve 24 kişinin cansız bedeni Marmara’nın soğuk sularından gömüldü.
Kendi memleketlerinde savaşın, açlığın, işsizliğin ve ümitsizliğin cenderesinde yaşayan Afganlar, daha güzel bir yaşam düşlüyorlardı. Başka ülkelerde yeni yaşamlar kurmak isterken umut tacirlerinin eline düştüler. Kişi başına 7 bin avro kazanacaktı bu tacirler. Gerisinin önemi yoktu. 7-8 kişilik tekneye 43 kişi bindirildiler. Onların adı başka dilde söyleniyordu. Umutları başka bir dilde ifade ediliyordu. Türküleri başka dilde yakılıyordu. Ama yaşadıkları acılar bizdendi ve kapitalizmin elinden gelen ölümleri, dünyanın neresinde olursa olsun, bizim işçi kardeşlerimizinki gibiydi.
İşçiler onca acıyla boğuşurken önlem alması gereken patronlar ve hükümet sanki hiçbir sorumlulukları yokmuş gibi davranıyorlar. Zenginlere, patronlara sıra gelince yoktan var eden devlet, işçiler için kılını kımıldatmıyor, iş kazalarına karşı eli kolu bağlıymış gibi davranıyor. Mücadeleci bir işçi örgütü olan UİD-DER, “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” diyerek yürüttüğü kampanyayla milyonlarca işçinin yakıcı taleplerini yükseltmişti. İş kazaları ve katliamlar karşısında işçilerin çaresiz olmadığını göstermişti. “Biz ne yapalım?” diyen Çalışma Bakanına ve hükümete sesleniyoruz: Yapılacaklar bellidir! UİD-DER’in kampanyasında ortaya koyduğu, yüz binlerce işçinin desteklediği taleplere kulak verin!
İş sağlığı ve güvenliği kurulları tüm işyerlerinde kurulsun ve işçilerin yönetimine verilsin, bu kuruldaki işçi temsilcilerinin işten atılması yasaklansın!
İşyeri hekimlerinin ve iş güvenliği uzmanlarının ücretleri, patronlar tarafından finanse edilen ve sendikaların ve meslek örgütlerinin denetiminde olan bir devlet fonundan karşılansın!
Gerekli önlemleri almayan, denetimleri engelleyen patronlara ağır para ve hapis cezaları getirilsin!
İşçilere, gerekli önlemler alınmadığı takdirde topluca üretimi durdurma hakkı tanınsın!
Ağır ve tehlikeli işlerde gece vardiyaları yasaklansın!
Ücretler yükseltilsin, iş saatleri düşürülsün!
Taşeron sistemi yasaklansın!
Tüm madenler işçi denetimi altında devletleştirilsin! Üretim koşulları üzerinde işçilerin söz ve karar hakkı olsun!
Elbette bu taleplerimizi hayata geçirecek olan patronlar sınıfının hizmetindeki hükümet değil kendi mücadelemizdir. Bizler biliyoruz ki Soma’da canımızı alan kömür değil, kapitalizmdir. Torunlar’da canımızı alan asansör değil, kapitalizmdir. Isparta’da canımızı alan fren değil, kapitalizmdir. Marmara’da canımızı alan deniz değil, kapitalizmdir! Bugüne kadar meydana gelen tüm göçmen işçi facialarında, maden ve inşaat kazalarında, iş cinayetlerinde sorumlu kapitalizmdir. Gerçek sorumludan hesap sormak onu yıkıp yerle bir etmekle olur. Kapitalizm bizi öldürmeden biz kapitalizmi yıkalım.
Barış
Patronun Serveti mi, İşçinin Canı mı?
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Emeğin Mücadelesi Emekçi Kadınlarla Büyüyor!
- Asgari Ücret Dört Kişilik Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın!
- Geleceğini Arayan Gençlik: Yarınlar İçin Mücadele Edelim!
- Sömürüye, Baskı ve Zorbalığa Karşı Gücümüzü Birleştirelim!
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...