Buradasınız
İşçilerle Birlikte Ailelerinin de Hayatları Zindan Oluyor
Sarıgazi’den bir metal işçisinin eşi

İşçi deyince bir gün boyunca durmadan dinlenmeden çalışan insanlar geliyor aklıma. Dinlenme olarak kendilerine sadece 5-6 saatlik uyku hakkı verilmiş o kadar. Ev ve iş arasında mekik dokumak zorunda kalanlar, hiçbir sosyal hayatları olmayan, arkadaşlarıyla, akrabalarıyla, eşiyle, dostuyla görüşmeye fırsatları bile olmayan işçiler…
Bir işçi ailesi olarak bunu yaşıyoruz. Ben bir işçi eşiyim. Eşim bir fabrikada iki vardiya, 12 saat çalışıyor. İşler yoğun olduğu için de Cumartesi, Pazar tatil yapmadan çalışıyorlar. Eşim gündüz uyurken çocuklarla birlikte evde ses çıkarmamak için elimizden geleni yapıyoruz. Çocuklara eşim uyurken sessiz olun diye tembihlemek zorunda kalıyorum. Bıraktık dışarıda ailecek bir şeyler yapmayı evde ailecek birlikte zaman bile geçiremiyoruz. Patronlar bize birlikte geçirecek bir zaman bırakmıyor.
Şöyle etrafımda olan işçi ailelerine baktığımda da durumları üç aşağı beş yukarı bizim gibi. İşçiler uzun çalışma saatlerinden dolayı yeri geldiğinde eşi ve çocuklarının farkında bile olmuyorlar. Çalışmaktan çocuklarının nasıl büyüdüğünü görmüyor, onların yanında olamıyorlar. Sırf düşük olan ücretlerini biraz olsun yükseltmek için uzun mesailere kalıyorlar.
Peki, bu çalışmaya rağmen işçiler rahat yaşıyorlar mı? Tabi ki kocaman bir HAYIR! Çok çalışmak çok para kazandıkları anlamına gelmiyor. Sadece daha çok yorgunluk, bitkinlik ve hayatlarını yavaş yavaş bitirmek anlamına geliyor. İşçiler bu kadar çalışmaya rağmen rahat bir yaşam süremiyorlar. İstedikleri gibi harcayabilecekleri paralar kazanamıyorlar. Sadece geçimini sağlayacak kadar, o da kıt kanaat. Peki, bu çalışmalar kime yarıyor? Tabi ki patronlara… Paralarına para katan, gücüne güç katan yine onlar oluyor. İşçiler sayesinde rahat hayat yaşayan, bol keseden harcayan, lüks yerlerde oturan, tatillerini istedikleri gibi istedikleri yerlerde yapan, aileleri ve çocukları rahat olan yine patronlar sınıfı oluyor. Ezilenler ise işçiler ve aileleri oluyor.
Patronlar sadece işyerlerinde çalışan eşlerimize değil evde bizim de hayatlarımızı zindana çeviriyor. Hayatlarımızı mahfeden bu düzenden ancak kadınıyla erkeğiyle işçiler fabrikalarda, işyerlerinde mücadele ederlerse kurtulabiliriz. Ailelerin bu mücadelede işçilere desteği büyük önem taşıyor.
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...