Buradasınız
Rekabet: İşçinin Düşmanı, Patronun Kâr Kaynağı!
Pek çok işyerinde işçiler, övünerek günlük performansları hakkında konuşuyorlar. Derneğimizi ziyaret eden bir grup işçi, üretmeleri gereken günlük ürün miktarını aştıklarını gururlanarak anlatıyorlardı: “Sayıyı 500’den 700’e çıkardık. Şef bize pasta alacak, kutlayacağız. Kollarımız koptu, çok yorulduk ama diğer vardiyayı geçtik!” İnsanın üzülsün mü, kızsın mı bilemediği bu sohbet, işçiler arasındaki rekabetin somut örneklerinden sadece biri.
Patronların egemen olduğu kapitalist üretim sistemi, işçileri adeta bir ahtapot gibi her yandan sarmış durumda. Patronlar, bin bir türlü tuzakla, hileyle kendi gemilerini yürütüyorlar. İşyerlerinde çalışma koşulları yeterince ağırken, bir de rekabet körüklenerek koşullar daha da çekilmez hâle getiriliyor. Prim uygulaması, “ayın elemanı”nın seçilmesi gibi “ödüller” üzerinden işçiler rekabete sokuluyor. Bant sistemiyle çalışan işyerlerinde bu rekabet daha da artıyor.
Büyük çoğunluğumuzun açlık sınırının altında olan asgari ücretle geçinmek zorunda kaldığı günümüz koşullarında, biz işçilerin ücretlerimizi arttırma çabası gayet doğal. Ama bunu nasıl yapmalıyız? Birlik olamayan pek çok işçi, ücret artışını ayın elemanı seçilerek alacağı ödülle, primle gerçekleştireceğini ya da patronun gözüne girerek zam elde edeceğini hesap ediyor. Oysa prim, “ayın elemanı” gibi uygulamalar patronların, işçileri bölüp parçalamak için kullandığı yöntemlerden, tuzaklardan biridir. Üretimi arttıran işçiler sayesinde patronlar sermayelerini alabildiğine büyütürler. İşçiler arası rekabet sayesinde kârlarına kâr katarlar. Yoğun tempoyla tükenircesine çalışma işçilerin ise sağlığını bozar ve gerçekte ücretler yerinde sayar, hatta bilimsel olarak düşer.
Rekabet, patronlar arasında olmazsa olmaz bir şeydir. Çünkü piyasaya sürdükleri mallarını daha fazla satmaları ve daha fazla kâr elde etmeleri rekabet koşullarına bağlıdır. Rekabete dayalı kapitalist kâr düzeni, işçilerin iliklerine kadar sömürülmesi üzerinde yükselir. Patronların rekabet edebilme koşullarının temel ayaklarından birini işgücünün ucuzluğu oluşturur. Patronlar, işçinin ücretinden sosyal haklarına varıncaya kadar işgücü maliyetlerini düşük tutmak için her yola başvururlar. Diğer taraftan işçileri daha tempolu çalıştırarak bir gün içinde üretilen ürün sayısını alabildiğine yükseltmek isterler. İşçiler arasında rekabetin körüklenmesi bundandır. İşçi sınıfının dayanışma, kardeşleşme, yardımlaşma, birlik ve beraberlik gibi değerleri yok edilir. Rekabet, bencillik, kıskançlık, bireycilik gibi işçi sınıfının çıkarlarına aykırı şeyler kışkırtılır. Aynı sınıfın evladı olan, benzer şekilde sefaletle, yoksullukla boğuşan işçilerin ortak sorunlara ve ortak çıkarlara sahip olduklarının farkına varmalarını istemezler patronlar.
Oysa bizden önceki işçi kuşakları, yüz yıldan fazla bir süre önce bile gerçekleştirdikleri grevlerde işçi sınıfının çıkarlarına aykırı olan prim uygulamasının kaldırılmasını istiyorlardı. İşçiler, bunun yerine saat ücretlerine zam yapılması taleplerini yükseltiyorlardı. Örneğin, işçi sınıfının tarihine kazınan Ekmek ve Gül greviyle kadın ve erkek işçiler, sefalet koşullarına, uzun iş saatlerine karşı omuz omuza birlik olmaya girişmişlerdi. Muazzam bir dayanışma örneği olan bu grev sonucunda, birçok talepleri kabul edilmiş, prim sistemi kaldırılmış, ücretler yükseltilmişti.
Bugün de tüm işçilerin aynı bakış açısıyla bakması gerekiyor. Bugün eksik olan dayanışma, yardımlaşma ruhunun yeniden yeşertilmesiyle birlik ve beraberlik güçlendirilebilir. Biz işçiler, ancak dayanışma içerisinde birbirimize sımsıkı kenetlenebilirsek uzun iş saatleri, kötü çalışma koşulları, iş cinayetleri gibi daha pek çok can yakıcı sorunumuza çözüm bulabiliriz.
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
Son Eklenenler
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...