Buradasınız
Eyüp’ü Ölüme İten Sisteme Lanet Olsun!

O sadece 17 yaşında bir çocuk. Belki çok yakında ölecek. Kısacık hayatı kapitalizmin insanları nasıl çaresiz bıraktığını, işçilere nasıl bir kaderi reva gördüğünü anlatacak. Eyüp’ün dakika dakika ölüme giden bedeni, patronların kâr edip sermayelerini büyütmek için ne kadar zalim olabildiklerini haykıracak.
Eyüp, Van’da yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmişti. Van depreminin ardından 7 kişilik ailesiyle birlikte Adapazarı’na göçtü. Henüz lise 1’inci sınıftayken okulu bırakarak inşaatlarda çalışmaya başladı Eyüp, çünkü babası akciğer kanseri olmuştu. Hem evin yükü hem de babasının tedavi masrafları artık 16 yaşındaki Eyüp’ün sırtındaydı. Kemoterapi masrafları artınca daha yüksek ücret alacağını düşündüğü Kızılcıklı HES Barajı inşaatında çalışmak istedi. Ancak yaşı tutmuyordu. Ekim 2016’da kendilerini ziyarete gelen kuzeni Tarık’ın kimliğiyle iş başvurusunda bulundu. Ve Eyüp’ün hayatı bu işe girmesiyle birlikte cehenneme döndü.
Eyüp baraj şantiyesinde sadece iki gün çalıştı. Arkadaşlarının yerde bulduğu ve tespihe benzettikleri için bir süre oynadıkları cisimle o da oynadı. O cismi cebine koydu ve çalışmaya başladı. Mesai bitiminde evine götürdü ve ailesine de gösterdi. Annesi, 19 yaşındaki hamile ablası, 24 yaşındaki abisi ve 1 buçuk yaşındaki yeğeni Hira Nur da tespih sandıkları o cisimle bir müddet oynadılar. O akşam Eyüp’ün ellerinde, kalçalarında yaralar, yanıklar oluştu. Morarma, gözlerde kızarma, baş ağrısı ve kusma da vardı. Benzer belirtilerin görüldüğü tüm aile hastaneye gitti. Ancak sorunun ne olduğu anlaşılamadı. Eyüp’e iğne yapıldı ve eve gönderildi. Aile üyelerinde toparlanma oldu ama Eyüp giderek kötüleşti. Şimdi yürüyemiyor. Ağrıları nedeniyle iki günde bir narkoz veriliyor. Hayat dolu Eyüp ölüme, çok erken bir ölüm Eyüp’e yaklaşıyor.
Daha çocuk yaştaki Eyüp acı ve ölümle boğuşurken “tespih”in ne olduğu ortaya çıktı. Bu cisim aslında İridyum 192 adlı radyoaktif bir kaynaktı. Boru kaynaklarının tahribatsız muayenesinde ve röntgen, görüntüleme gibi işlerde kullanılan cihazlarda bulunuyordu. Bu madde kalın kurşun blokların içinde muhafaza edilmeli ve taşınmalıydı. Kontrolsüz açıldığında 30 metreye kadar ölümcül radyasyon yayıyordu. Ama ölüm saçan bu madde işçilerin toplu halde çalıştığı bir alanda, yerde bulunmuştu! Sakarya Arifiye’deki Kızılcıklı Köyü HES barajı inşaatında yeterli iş güvenliği önlemleri alınmadığı için, gerekli denetimler yapılmadığı için, yeterince işçi çalıştırılmadığı için bir gencin ve ailesinin hayatını karartmıştı.
17 Ekim 2016’da saat 13.00-15.00 arasında radyografi çalışması yapan işçi, iş bitimine doğru şiddetli yağmur başlaması nedeniyle aceleyle kaynağı geri çekmeye ve teçhizatı toparlamaya çalışmış, bu toparlanma sırasında kaynağın düştüğünü fark etmemişti. Kaynağın korumalı pozisyonda olduğunu teyit etmek amacıyla radyasyon ölçümü yapmamış ve alarmlı dozimetresi yanında olmadığı için kaynağın düştüğünü fark etmemişti çünkü iki kişinin yapması gereken işi tek başına yapıyordu. Kaza riski yüksek olan bu iş sırasında, radyografçı dışında radyasyondan korunma eğitimi almış, alanı insan girişine kapatacak, güvenlik önlemlerini gözleyecek en az bir yardımcı daha olmalıydı. Oysa patronlar buna gerek duymamışlardı. “Az işçiyle çok iş” anlayışı radyasyon tehlikesi olan bir yerde bile geçerliydi! Üstelik kazaya sebep olan firmanın sahibi, radyasyondan korunma sorumlusu ve radyografçı aynı kişiydi ve TAEK bu tek kişilik şirkete lisans vermişti!
Toplanan teçhizat arabaya yüklendiğinde ve Eskişehir’deki şirket merkezine götürüldüğünde de radyasyon ölçümleri yapılmamış, bu nedenle kaynağın cihaz içinde olmadığı fark edilmemişti. Kaynağın yerinde olmadığı 19 Ekimde yeni bir radyografi işi için hazırlıklar yapılırken fark edilmişti. Radyoaktif kaynağı aramak için Sakarya’daki şantiyeye dönen radyografçı, kaynağı bulamayınca şantiye yetkililerini aramış ancak ulaşamamıştı. Eskişehir’e dönerken Türkiye Atom Enerjisi Kurumu TAEK’i arayarak durumu anlatmayı denemişti. Ancak kendisine yetkililerin orada olmadığı ve sabahı beklemesi gerektiği karşılığı verilmişti. Radyografçı ertesi gün erkenden hem şantiye yönetimine hem de TAEK’e ulaşmış, durumu anlatmış ve bunun üzerine şantiyede kaynakla ilgili anons yapılmıştı. Ama artık çok geçti. Kazanın sorumlularından TAEK ise henüz bu konuya dair bir açıklama yapmadı.
Eyüp acılar içindeyken aile üyeleri de 15 günde bir kan vererek kontrol altında tutuluyor. Eyüp’ün eve dönüş yolunda bindiği servise ve otobüse binenler, yaşadığı mahalle hâlâ risk altında. Ailesi radyografi çalışması sırasında önlem almayan şirketi dava etti. Şirketse 17 yaşındaki Eyüp’ü başkasının kimliğiyle iş başvurusu yaptığı, bulduğu radyoaktif maddeyi evine götürdüğü gerekçesiyle dava etti. Utanmazlığın, arlanmazlığın, kendi suçunu kapatmaya çalışmanın böylesi! Babasını kurtarmak, ailesini açlıktan korumak için çırpınan bir çocuğu bu denli çaresiz bırakan, sonra ölüme gönderen patronların fıtratı işte budur. Patronların düzeni işte böyledir ve bu nedenle işçilerin mücadelesiyle yıkılmayı hak etmektedir.
“Böyle Ölmek İstemiyorum”
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- Soma’yı Hatırlamak
- Soma'yı Unutma, Örgütlen, Hesap Sor
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
Son Eklenenler
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...