Buradasınız
Hükümet Gerçek Niyetini Açıkladı: Kıdem Pranga İmiş!
Patronların istekleri temelinde çalışan AKP hükümeti, uzun bir süredir kıdem tazminatını bir fona aktarmak ve zamanla ortadan kaldırmak istiyor. 18 Mayısta üst düzey şirket yöneticilerinin katıldığı bir toplantıda konuşan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin kıdem tazminatını patronların ayağına takılmış pranga olarak değerlendirmesi, hükümetin gerçek niyetinin ne olduğunu gözler önüne seriyor.
AKP hükümeti, kıdem fonunu işçiler için iyi bir şeymiş gibi sunuyor. İşçilerin yüzde 80’inin kıdem tazminatı alamadığını, fonla birlikte tüm işçilerin kıdem tazminatı alabileceğini iddia ediyor. Oysa bu doğru değil ve amaç işçilerin kafasını karıştırmak, onların tepkisini yatıştırmak ve kıdem tazminatını yok etmek için yolu pürüzsüz hale getirmektir. Çünkü eğer AKP tüm işçilerin kıdem tazminatı almasını istiyorsa, bir yasayla derhal taşeronluk sistemine son verebilir ve ayrıca bir gün çalışan işçinin bile kıdem tazminatı almasının önünü açabilir. Gerçek niyet işçilerin iş güvencesi olan, işten atmalara karşı bir fren rolü üstlenen kıdem tazminatına el koymaktır. Gerçek budur ve biz de bıkıp usanmadan bu gerçeği açıklıyoruz.
Nitekim Capital ve Ekonomist dergilerinin düzenlediği ve üst düzey şirket yöneticilerinin katıldığı CEO Club toplantısında konuşan Bakan Nurettin Canikli, hükümetin gerçek niyetinin ne olduğunu açıkladı. Sermaye sözcülerinin olduğu bir toplantıda konuşan Canikli, aynen şunları söyledi: “Bu güne kadar hayata geçirmekte zorlandığımız tüm reform paketlerini hayata geçiriyoruz çok hızlı bir şekilde. Buna en çetrefilli konular dâhil. Mesela kıdem tazminatı fonuyla ilgili çalışmalarımız sona geldi. Çalışanların müktesep haklarının elbette korunması önceliğimizdir, bundan bir taviz vermeden bu meseleyi inşallah çözeceğiz. Çünkü burada reel sektör üzerinde, firmalar üzerinde çok ciddi yük var, bir prangadır adeta!”
Kıdem tazminatı patronlar üzerinde bir yük imiş, pranga imiş! Hani hükümetin tüm derdi kıdem tazminatı alamayan işçilerdi? Hükümet, işçiler için iş güvencesi olan kıdem tazminatını patronların ayağındaki bir pranga olarak görüyor ve ortadan kaldırmak istiyor. Bütün mesele budur. “Biz işçileri düşünüyoruz” söylemleri ise yalandır ve amaç kafa karıştırmaktır. Tüm işçiler AKP’nin gerçek niyetlerini görmeli ve iş güvencelerine sahip çıkarak savunmalıdırlar!
Tarihten Tarihimizi Okumak!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.