Buradasınız
HüküMESS Grev Hakkını Nasıl Gasp Etti!
Plastikçiler Sanayi Sitesinden bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Merhaba işçi kardeşlerim. Hepinizi yürek dolusu muhabbetle selamlıyorum. Ben şu anda petrokimya sektöründe çalışan, daha öncelerde de metal işçiliği yapmış ve grev hakkı yasaklanmış bir işçi kardeşinizim.
Metal işkolunda 2015’teki toplu sözleşme görüşmelerinde patron sendikası MESS ile yapılan tüm oturumlarda ve ara bulucu vasıtasıyla anlaşma sağlanamayınca, Birleşik Metal-İş Sendikası grev kararı almıştı. O dönem ben de Gebze’de Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu bir fabrikada çalışıyordum. İşverenler sendikanın bu kararına karşı grev oylaması istedi. Grev oylaması, işçiler grev kararı aldıktan sonra o grevin engellenmesi için başvurulan bir karşı hamleydi fakat metal işkolundaki 9 işyerinde grev oylamalarında işçiler olarak greve evet dedik.
Üstelik grev oylamaları işyerlerinde sadece bir vardiyanın bulunduğu öğle arasında yapıldı. Bu saatlerde işyerinde olmayan 16.00-24 ve 24.00-08.00 vardiyasında çalışan işçiler, kendi olanaklarıyla grev oylaması saatinde işyerinde bulunup iradelerini ortaya koymuşlardı. İşçiler grev haklarına sahip çıkmıştı. Hak aramada kararlı olduklarını oylarıyla sandıkta göstermişlerdi. Bu iradeye saygı duyulması gerekirken, işveren ne grev hakkına ne işçinin iradesine saygı gösterdi. Grevleri yasaklatmak için bir kez daha harekete geçti. MESS, Kocaeli Sanayi Odası eliyle hükümete başvurarak metal işkolunda grevlerin yasaklanmasını istedi. Çünkü metal sektöründe greve çıkacak işyerlerinin 18’i Kocaeli bölgesinde bulunuyor. Bu 18 işyerinde 7000’i aşkın işçi çalışıyordu. Patronların bu imdat çağrısına cevap tabii ki çok gecikmedi. Bakanlar Kurulu, metal işkolunda 15 bin işçinin çıktığı grevi “milli güvenlik” gerekçesiyle “erteledi”. Yani bir grev daha erteleme adı altında yasaklandı
Aslında grevin önemli bir mücadele aracı olduğunu iyi bilen hükümet ve patronlar, işçilerin bu hak arama aracını daha baştan işlemez hale getirmek istedikleri için, yasalarla grevleri, “kanuni grev” ve “kanun dışı grev” biçiminde ikiye ayırmışlardı. “Kanuni grev”, toplu iş sözleşmesi sırasında çıkan uyuşmazlıklarda uygulanabiliyor. Yani bu durumda, işyerinde sendika olacak, sendika ile işveren arasında toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başlayacak ve yalnızca bu görüşmeler tıkandığında greve gidilecek. Ohoo, ölme eşeğim yaz gelsin! Böylece toplu sözleşme süreci tıkanana kadar işçilere “asla grev yapamazsınız” deniyor. Sendikasız çalışan milyonlarca işçinin toplu sözleşme yapma olanağı olmadığı için, bu milyonlarca işçi toplu sözleşme kapsamına giren bir grev yapamıyor. Çok açık ki böyle düzenlemelerle patronlar karşısında işçilerin kolu kanadı kırılmak isteniyor.
Bununla da yetinmeyen patronlar ve AKP hükümeti grev hakkımızı fütursuzca elimizden alıyor. Eylül ayı ile beraber metal işçileri bir kez daha MESS ile sözleşmeye oturmaya hazırlanıyor. Tarafsız olması gereken hükümet açık ki MESS ile kol kola verip işçilerin meşru mücadelesini yine baltalayacak. Öyleyse bu ortaklığa HüküMESS demek daha doğru değil mi? Grev, işçilerin önemli bir mücadele aracıysa, işçilerin elinden bu mücadele aracını almak demek; işçiler tüm haksızlıklara boyun eğsinler ve patronlara seslerini çıkartmasınlar demek değil midir? Bu asla kabul edilemez, grev demokratik bir haktır ve sınırsız olmalıdır.
Ekonomik krizin derinleştiği ve ağır çalışma koşullarının yaygınlaştığı günümüzde, bu saldırıya hiçbir işçi seyirci kalmamalıdır. Bu noktada tabii ki sendikalara büyük bir görev düşüyor. Başta sendikalı işçiler olmak üzere tüm işçiler sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması ve sınırsız grev hakkı için mücadele vermelidirler. “OHAL’den istifade ederek grevlere anında müdahale ediyoruz. Çünkü bu ülkede OHAL var. İşçiler öyle, çalışma koşullarımız kötü, vay efendim ücretimiz düşük, diyerek greve mreve çıkamaz. Biz her zaman güçlüden, ezenden yanayız, öyle grevle ıvır zıvırla falan uğraştırmayın bizi” diyenlere, biz işçi sınıfı birleşerek gereken cevabı vermeliyiz. Çünkü grev hakkını elde etmek ne tek başına metal, kâğıt, ne de cam işçisinin sorunudur. Grev hakkının özgürce kullanılamaması hepimizin ortak sorunudur.
Çukurova’nın Saya İşçileri
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal İşçileri Sefalet Ücretine ve Sendikal Baskılara Karşı Mücadele Ediyor
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.