Buradasınız
Bu Toplu Sözleşme Ne Olacak?
Gebze’den bir metal işçisi
Geçtiğimiz günlerde metal işkolunun toplu sözleşme süreci başladı ve sendikalar da taslaklarını birer birer açıkladılar. Türk Metal de TİS taslak önerisini açıkladı. Taslak açıklandığında ben de gündüz vardiyasındaydım. Fabrikaya geldik. Sabah çayımızı içtikten sonra çalıştığım bölüme girdim, işin başlamasına 10-15 dakika vardı. Bir de baktım bizim Nurettin abi tek başına oturuyor. Yanına doğru gittim. Biraz dalgın, bir şeyler düşünüyor.
Ben: Günaydın abi.
Nurettin abi: Günaydın.
Sohbet için futboldan konu açayım diye düşündüm.
Ben: Abi ne olacak bu Fener’in hali ya?
Nurettin abi: Bırak oğlum şimdi Fener’i. Bu toplu sözleşme ne olacak, sen onu söyle. Sence taslaktakileri, bu zammı alırlar mı?
Ben: Bilemem abi belki alırlar, belki de alamazlar. Bunu zaman gösterecek. Sence neden bundan önceki sözleşmelerde %7’lere imza atılırken, daha düşük zam oranları istenirken, ne oldu da birden bire Türk Metal zam oranlarını böyle yüksek tuttu taslakta?
Nurettin abi: Hani geçen sözleşmeden sonra bir şeyler oldu ya, hani işçiler bir şeyler yaptılar, Türk Metal’den istifa ettiler. Ha işte tam da ondan oldu böyle bir şey bence. Demek ki böyle şeylerin sürekli olması lazım ki daha iyi ücretler, haklar alalım.
Ben: Evet abi, tam da o bahsettiğin şey. “Metal fırtına” dediler onun adına. Biz işçiler mücadele edersek eğer bir şeyler değişebiliyormuş demek ki. Bu “metal fırtına” bize onu gösteriyor. Patronlar da onlarla uzlaşarak işçileri satan sendikacılar da işçi mücadele edince mecburen farklı tutumlar alıyorlar. Ayrıca abi şunu da söylemem gerek, her şeyi birilerinden beklemememiz lazım. Bu sorun sonuçta biz işçileri ilgilendiren bir durum. Yapacaksak hep birlikte bir şeyler yapmalıyız.
Nurettin abi: Evet haklısın, herkesin taşın altına elini koyması gerek.
Artık iş saatimiz gelmişti. Sohbetimiz böylece son buldu. İkimiz de çalıştığımız makinelere doğru gittik. Metal işçisi “metal “fırtına”dan dersler çıkarmalı çünkü görünen o ki bizi çok çetin bir süreç bekliyor. Bu çetin süreci aşmak için yapılması gerekenler üzerine fabrika sohbetlerimizi sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.
Yerlerimiz
815 Milyon İnsan Aç!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Bu Pahalılıkta Davut Abi’yi Neden Misafir Ediyoruz?
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
- Birleşik Metal-İş Üyesi İşçiler MESS Dayatmalarına Direniyor
Son Eklenenler
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....