Buradasınız
Siz Bu Saatte İşe mi Gidiyorsunuz?
Esenyurt’tan bir kadın işçi

Biz işçiler sabahın karanlığında işe gideriz. Akşamın karanlığında eve geliriz. Tüm yaşamımız çalışmak olmuş. E, haliyle bu da insanda denge bırakmıyor. Başıma gelen bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Akşam çok geç olmadan uyudum. Sabah erkenden uyandım, geç kalma korkusuyla çabucak hazırlanıp çıktım evden. Önce bir gariplik hissettim, sokakta insanlar yok. Durağa hızlıca yürüdüm, sonra fırından simit alayım dedim. “Bir simit alabilir miyim?” deyince fırıncı “yok, daha çıkmadı” dedi. “Nasıl çıkmadı, her gün bu saatlerde çıkıyor. Allah Allah bugün niye simit çıkmadı” diye düşündüm. Tam fırından çıkmak üzereydim fırıncı “siz bu saatte işe mi gidiyorsunuz?” dedi. “Evet” deyip çıktım. Her neyse, durağa az kalmıştı. Ama gariplikler devam ediyordu. Kendi kendime söylenmeye başladım: “Neden bu yoldan arabalar geçmiyor? Oysa her gün trafik olurdu. Belki bugün Cumartesidir ama Cumartesi çalışmıyoruz.” O ana kadar saate bakmak aklıma gelmemişti. “Bu servis nerede kaldı?” diye sitem ediyordum. Fabrikada birlikte çalıştığım arkadaşımı aradım ama cevap vermedi. “Acaba uyuya mı kaldı? Yoksa kesin cevap verirdi” diye düşünürken nihayet saate bakmak aklıma geldi. O an dondum kaldım, saat daha 5’i 45 geçiyordu. “Benim bu saatte, burada ne işim var?” dedim. Kendi kendime konuşa konuşa, kızgınlıkla eve gittim. Bir saat sonra tekrar evden çıkıp durağa gittim, servisime bindim.
7’ye 10 kala çıkmam lazımken sabahın 5’inde çıkmışım yola. İş arkadaşım çay saatinde yanıma geldi. “Sen niye o saatte beni aradın? Uyku sersemliğiyle telefona bakamadım, bir şey mi oldu?” diye sordu. Ben anlatmaya başladım, arkadaşım gülmeye başladı. “Senin başına bir kere gelmiş, benim başıma kaç defa geldi. Hem sen yine iyi bir saatte çıkmışsın. Ben daha erken çıkmıştım. Babam gelip beni duraktan almıştı” dedi. Aynı şeyin başka arkadaşların da başına geldiğinden bahsetti. Sonra bu halimize ağlayalım mı gülelim mi, bilemedik. Biz işçiler sabahın köründe uyanıyoruz. Patronların doymayan aç gözlülüğü yüzünden yaşayan ölülere dönüyoruz. Peki, biz işçiler bu insanlık dışı koşulları hak ediyor muyuz? İnsanız, insan gibi yaşamak istiyoruz. Bu da ancak işçilerin gücünün farkına varmasıyla mümkün olacaktır.
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...