Buradasınız
Fala İnanma, Birlik Ol/Örgütlen
Tuzla’dan bir kadın işçi

Herkesin istediği huzurlu, mutlu bir hayattır herhâlde. Kimi ev almak ister, kimi araba, kimi düzenli bir şekilde aybaşını getirmek, kimisi çocuğunun üniversiteyi kazanmasını ister; kimisi sevdiğine kavuşabilecek mi diye sabırla bekler; kimisi de içkici kumarbaz kocasının düzelmesini, kimisi hasta çocuğunun sağlığına kavuşmasını, kimisi de iş bulmak, kimi borçlarının bitmesini…
Hep merak ederiz hayallerimizin gerçek olup olmayacağını. Kimi kendisi fala bakar, kimi de falcıya gider. Bir gün iş yerinden arkadaşlarla Ayşe ablamızın evinde toplandık. Yemeğimizi yedik üstüne de kahvelerimizi içelim dedik. Kahveler içildi, fincanlar kapandı.
Aysel: Kızlar gecen hafta Maltepe’de bir falcıya gittim, var ya her şeyi bildi. Apışıp kaldım. Fala inanma falsız da kalma diyorlar ya bu kadın bir başka.
Yurdagül: Heee kız ben onu duydum ya, kadın çok iyi bakıyormuş. Ali düğünü erteleyelim diyor. İki yakamız bir araya gelmedi, düğün salonları ateş pahası, hele mobilyalar… Biz bu maaşa zor evleniriz. Belki falcı bir şeyler söyleyiverir. Gidecektim de o ay param yoktu 60 liraya bakıyormuş.
Ayşe Abla: Kız yalandır, nereden bilecekler? Vallahi bana inandırıcı gelmiyor!
Aysel: Yok abla yok, vallahi o kadar iyi bakıyor ki bana her şeyi söyledi. Babamın rahatsızlığını, benim boşandığımı, bir de kızım olduğunu, yakında yeni biriyle tanışacağımı, evleneceğimi iki de çocuğum olacağını söyledi. Bir sene içinde iş değiştireceğimi söyledi. İşten yana da yüzümün güleceğini iyi bir maaşla başlayacağımı söyledi.
Selda: Ben de ev almak istiyorum, acep alabilecek miyim söyler mi? Vallahi ben de duydum çok iyi bakıyormuş. Ama pahalı değil mi? Çok para istiyor be.
Yurdagül: Kız üç harflileri varmış, arada dönüp sağına soluna bakıyormuş. Dediklerinde çok korktum ama hakikat söylüyormuş, gelecekte seni ne bekliyor, geçmişte ne olmuş takır takır söylüyormuş. İkinci katta çalışan Emine söyledi. O da kızı için gitmiş üniversiteyi kazanacak mı diye. Kazanacağı bölüme kadar söylemiş.
Ayşe Abla: Hangi Emine kız, ben hatırlamadım?
Yurdagül: Ya abla yok mu hani geçen ay kolunu çerçeve makinesine kaptırmıştı. Gece vardiyasında. Zaten hâlâ raporlu, işe gelemiyor.
Selda: Heeee tamam tamam, ben hatırladım. Kız bayağı kötüymüş kolu. Kaç defa ameliyat olmuş! Kolunu eskisi gibi kullanamaz diyorlar. Kocası da bağırsak kanseriymiş, çalışamıyormuş. Çocukları da hep onun eline bakıyor. Nasıl yapacak şimdi?
Ayşe Abla: Kız aslında aramızda böyle yardım mı toplasak? Ne yer, ne içerler?
Selda: Aslında doğru diyorsun. Güzel ama nereye kadar… Çözüm değil ki bizim durumumuz da ortada.
Aysel: Vallahi hangimizin durumu iyi ki asgari ücret 1603 lira olmuş. Bu paraya ev mi geçindirir insan. Zaten kiralar bin liradan aşağı değil. Babamlar olmasa çocuğun masraflarına yetişemiyorum. Asgari ücreti açıklarken Çalışma Bakanı bir de işçilerden fedakârlık bekliyor. Ben anlamadım daha ne fedakârlık bekliyorlar?
Ayşe Abla: O fedakârlık bekleyenlerin maaşları bizimkinin yirmi katı. Vereceksin ellerine 1603 lirayı, al geçin bakalım, biraz da sen fedakârlık yap diyeceksin. Ama!
Selda: İki güne kalmaz açlıktan ölür onlar kız. (Kahkaha koptu)
Yurdagül: Elektriğe, suya, doğalgaza, gıdaya yaptıkları zam da cabası. Vallahi kaşıkla verip kepçeyle alıyorlar. Pazara gidiyorum iki poşetle geri dönüyorum. Kredi kartı olmasa markete giremem.
Ayşe Abla: Kızlar vallahi size bir şey diyeyim mi? Geçen Pazar bir etkinliğe katıldım. Bir arkadaşım davet etti, böyle işçilerin bir araya geldiği bir yer. Bizim konuştuğumuz tüm bu sorunlara değindiler. Sanki biz işçilerin falına bakıyorlardı. Üstelik yaşadığımız sorunlarla nasıl baş edeceğimizi de anlatıyorlar. Benim anladığım kadarıyla işçilerin birlik olmasından, örgütlü olmasından bahsediyorlar. İnsana umut veriyorlar. Eğer işçiler birlik olursa her şeyin üstesinden gelir diyorlar.
Aysel: Kız Ayşe Abla nasıl yerler oralar, anarşist gruplara mı gidiyon sen?
Ayşe Abla: Anarşist ne kız? Vallahi anarşist manarşit anlamam! Zaten hep yalanlara inanıyoruz. Doğru söyleyenlere de bir kulp takıyoruz. Sizin falcıyı bilmem ama bunlar her bir şeyi biliyorlar. Hepsi bizim gibi fabrikalarda çalışan işçiler. Hem de doğru şeyler söylüyorlar. Yasal haklarını da öğreniyorsun. Eskiden işçilerin mücadele edince neleri kazandıklarını vidolarla da gösteriyorlar. İşçiler birleşince maaşları da artar, çalışma saatleri de kısalırmış. Yeter ki işçiler birlik olsun diyorlar. Sen diyon ya fala inanma, falsız da kalma diye, bunlar da diyor ki Patrona İnanma, Örgütsüz Kalma!
Aysel: Doğru diyorsun da nasıl olacakmış?
Ayşe Abla: Bir gün beraber gider görürüz, ne bileyim, onlar anlatsın…
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...