Buradasınız
“Doların mı Var, Derdin Var”
Gebze’den bir işçi
Ne sevinmiştim doların yükseldiğini duyduğumda! Şöyle olmuştu: O sabah kirayı ödeyemediğim için ev sahibimin yüzünü ekşitmesi utancını atlatmaya çalışırken ve bu ay nelerden kıssam da faturaları denkleştirsem diye düşünürken, gözüm televizyona takıldı. Dolar fırlamış ve 7 liraya ulaşmıştı. Sevinçten gözlerim doldu. Fakat çok geçmeden başımızdaki büyüklerin en büyüğü ekonomik kaynakları sezme yeteneği ile hızlıca devreye girdi ve söyledikleriyle adeta dünyam yıkıldı. “YASTIK ALTINDAKİLERİ ÇIKARIN!” Öfkelendim, kan ter içinde kaldım. Sonra kendi kendime “sakin ol” dedim ve yastık altındaki dolarları alıp yelpaze yapmak, biraz serinlemek istedim. Fakat o da ne, dolarlar yok! Adeta bir şok daha yaşamak üzereydim ki birden aklıma geldi! Yanlış yastığın altına bakmışım. Yanlışlıkla koltuktaki küçük yastığı yoklamışım, el alışkanlığı işte. Hemen yatak odasına koştum ve büyük yastığın altından dolarları çıkarttığım gibi yelpaze yaptım… Ooohh! Biraz serinledim ve kafamı çalıştırmaya başlayabilirim.
Şimdi siz de derin bir nefes alın ve yerinize oturun. Elinize bir kâğıt kalem alın ve diyeceklerimi notlayın.
Öncelikle kabul edelim, biz işçiler, emekçiler için artık yastık altı güvenli değil. Hatırlarsınız bir süre önce de az kalsın yastık altındaki altınlarımızdan oluyorduk. Dolarcıklarımız elbette çok değerli, tüm birikimlerimizi çeşitli bankalara bölmeliyiz. Aman dikkat… Nasıl düşünmeli ve en az zayiatla bu virajdan nasıl sıyrılmalı? Birikimimizi yerli ve milli bir bankaya mı yoksa yabancı sermaye ile ortak yerli özel bir bankaya mı yatırmalı? Bunlar kritik kararlar, maazallah kötü şeyler olursa… Belki de baştakilerin destekçisi olan bir banka da olabilir. Tabi ki diğer alternatif de güzel; Türkiye’mizde çalışan tamamen yabancı bankalar. Kebap sipariş ederken de genellikle karışık olanı daha çok sevdiğimden yatırım da ortaya karışık olsun derim. Böylece doların ülkemize hangi amaçla girdiği, “hain” dolar mı yoksa ülkemizde çeşitli siyasilerin kendileri ve akrabalarının kasalarında birikmeye meyilli “helal” dolar mı olduğu anlaşılmasın. Alın size bir tüyo daha; birikiminizi en iyisi turist dövizi olarak gösterin.
Biraz sakinleyelim… Bu mektubu patronlar okumadığına, daha çok işçi ve emekçi kardeşlerim okuduğuna göre aklınızda bazı soru işaretleri belirdiğinin farkındayım. Diyorsunuz ki bizim gibi zar zor geçinen hatta bir ay ful mesai çalışsa dahi borçları yüzünden Türk lirasını bile zor gören işçilerin birikmiş doları olur mu? Yani böyle düşünen sizler başımızdakilerin başındakinin söylediklerine inanmıyor musunuz? Ben duydum, öyle söylüyor. Televizyonlardan benim de gözümün içine bakarak “yastık altındakini istiyorum” diyor. Var ki istiyor! Belki de işçilerin yok edilen haklarına ve düşen ücretlerine bakıp da dolar biriktiremeyeceğini düşünüyorsanız, siz henüz başımızdakilerin yerli ve millileştiremediklerindensiniz demektir. Hadi başımızdakine güvenmediniz bari ünlü çay-simit kanununa güvenin ve biriktirmeye öyle başlayın. Hadi diyelim simit de pahalandı o zaman çok daha ünlü “taş kaynatırım” yasasına ne diyeceksiniz? Yemek içmek, böyle boş işlerle uğraşmayın, taş kaynatın ve suyunu için. Böylece mutlaka dolar biriktirirsiniz. Zaten taşlar mineral açısından çok zengin, inanın faydalı olacaktır.
Neyse çok konuştum. Ben bankalarla açık açık görüştüm, gerekli koşulları sağlayan bankalara beşer dolarlık yatırımlarda bulunacağımı söyledim. Bazı yabancı bankalar bu kadar “yüklü” bir miktarı kabul edemeyeceklerini, yerli yatırımcıların zor durumda kalacağını söyledi. Ne yapayım portföyümü geniş tutmak için kalan üç dolarımı da küpe koyup toprağa gömmeyi düşünüyorum. Doların, altının mı var derdin var arkadaş!
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler, grevlerinin 39. gününde olan MKB Rondo işçileri ve aileleri grevlerinin 18. gününde Tarkett grevcilerini ziyaret etti. Dayanışma ziyaretinde “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor”...
- ABD’nin New York’tan Miami ve Houston’a kadar tüm Doğu ve Körfez kıyısı limanlarında 45 bini aşkın liman işçisi toplu sözleşme görüşmelerindeki ücret ve çalışma koşullarındaki anlaşmazlık nedeniyle 1 Ekimde greve gitti. Uluslararası Liman İşçileri...
- Türkiye’de iktidar sözcüleri sık sık “Avrupa bizi kıskanıyor”, “dünya bizi kıskanıyor” diyerek böbürleniyorlardı. Türkiye’nin her tarafında doğalgaz, petrol gibi değerli madenler olduğunu, bu madenleri çıkartarak ekonomide çağ atlayacaklarını iddia...
- Birkaç hafta önce bir ablam ile ettiğim sohbet sonrası kelebeklerin benim için farklı bir anlam kazandığından bahsetmek istiyorum. Sohbet sırasında kelebekleri çok sevdiğimi özellikle de mavi kelebeklerin çok hoşuma gittiğini anlatmıştım. O da mavi...
- Fernas Madencilik işçileri işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması talebiyle haftalardır mücadele ediyorlar. İşçiler, Soma’dan Ankara’ya yaptıkları 8...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet İstiyoruz” şiarıyla düzenlediği işçi buluşmalarının sonuncusunu 3 Ekimde Ankara’da Anıt Park’ta düzenlediği mitingle gerçekleştirdi....
- Türkiye’nin çeşitli illerinde grev ve direnişlerden işçiler Emek Partisi milletvekilleriyle birlikte 3 Ekimde Mecliste basın açıklaması gerçekleştirdiler. Sabah saatlerinde Meclis’e gelen işçiler “ziyaretçi yasağı” gerekçe gösterilerek içeri...
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan madencilerin direnişi sürüyor. 25 Eylülde Ankara’ya yürüyüş başlatan Fernas...
- Fransa’nın en büyük sendika konfederasyonu Genel İşçi Konfederasyonu CGT’nin çağrısıyla 1 Ekimde Fransa genelinde işçi ve emekçiler greve gitti. İşçiler ücretlerin yükseltilmesini, kamu hizmetlerine ayrılan fonların arttırılmasını, işsizlik...
- Katil İsrail devleti, Gazze’deki saldırılarını bir yıldır sürdürürken Lübnan’a yönelik son saldırılarıyla bölgeyi daha da büyük bir yıkıma sürüklüyor. Gazze’de 42 bine yakın insanı öldüren, Lübnan’ı bombalayarak birkaç günde bine yakın insanı...
- 24 Eylülde Avustralya’nın en büyük sağlık sistemi NSW’ye bağlı çalışan binlerce sağlık işçisi iş bıraktı. Eylül ayı içerisinde 2 kez iş bırakan işçiler, Sidney’deki Hyde Park’tan Parlamento Binasına yürüyerek “yüzde 15 zam istiyoruz” sloganlarını...
- Belediye otobüslerinde boşsa karşılıklı dörtlü koltuklardan şoför tarafında cam kenarına otururum. Oturduğum yerde sola yaslandığımda rahat ederim. Sebebi omurgamdaki eğikliktir. Bedenimdeki daha doğrusu omurgalarımdaki eğikliğin nedeni, 1989 Bahar...
- Siyasi iktidar sürekli ekonominin iyiye gittiğini propaganda ediyor. Muhalifinden yandaşına tüm ekonomistler de ekonominin düze çıkması için hep birlikte fedakârlık yapmamız gerektiğini söylüyorlar. Ekonomi büyüdüğünde patronundan işçisine hepimiz...