Buradasınız
Kardeşim Kara Gözlü Muhammed’in Hikâyesi
Gebze’den bir metal işçisi kadın

Anneannem derdi ki hep “kâbuslar olmadan hayaller olmaz, tehlikelere göğüs germeden de harikalar olmaz.” Onca zaman sonra, bana bu sözleri hatırlatan kara gözlü kara bir çocukla karşılaştım. Adı Muhammed, Suriyeli…
Telaşlı bir hali vardı yaklaşırken yanıma. Bir tüy gibi hafif eline sıkıştırılmış bir kâğıt parçasını uzattı bana, çekinerek. “Bu adrese nasıl gidebilirim?” diye sordu. Kara gözlerinde mahcubiyeti ve itilip kakılma korkusunu aynı anda yaşıyordu sanki. Öylece baktım ona, gülümsedim. Elindeki adreste Gebze Adliyesi yazıyordu. O tarafa gidiyorum seni de götürürüm dedim ve yola koyulduk birlikte. Sohbet etmeye başladık. “Muhammed anlat bakalım, ne işin varmış senin orada?” diye sordum. Bunu sormamla yüzüne aniden bir hüzün çöktü kara çocuğun. Gamzeleri siliniverdi sanki. Kara gözlerinde bir buğu vardı artık, anlatmaya başladığında olup biteni.
“Adliyeye küçük kardeşimi almaya gidiyorum. Daha iki yıl oldu Türkiye’ye geleli. Ben alıştım ama kardeşim henüz dilinizi çok iyi konuşamıyor. O yüzden de derdini anlatamıyor. Daha 10 yaşında. Ben ağabeylik yapmak zorundayım ona. Okula gidebilsin diye ikimiz de çalışıyoruz. Pazarcının biri getir götür işi verdi sağ olsun. Ama yolda başka çocuklar tartaklamış birkaç defa, bizimki de dayanamamış elindeki malları fırlatmış çocuklara. Derken çocukların aileleri, mal sahibi toptan şikâyetçi olmuş kardeşimden. Alıp götürmüşler sorgulamak için. Ama derdini anlatamaz ki, dilinizi bilmiyor. Hem zaten burası sizin ülkeniz, biz yabancıyız. Ne yapsak da sonunda biz suçlu çıkarız. Abla başka bir ülkede yabancı olmak çok zor. Ben 15 yaşındayım. Ama sanki yüz yaşındayım. Öyle çok acı yaşadım ki. ‘Annen nerde?’ diyorlar, çok uzakta diyorum. ‘Baban nerde?’ diyorlar, çok uzakta diyorum. ‘Evin nerde?’ diyorlar, bilmiyorum diyorum. Ailemi bir gecede kaybettim, kardeşimden başka kimsem yok. Amcam bakıyor bize, onun da bizden başka kimsesi kalmadı zaten. Ben alıştım, ama kardeşim küçük daha, annemi çok özlüyor, o hiç alışamadı. Savaşı anlamıyor. ‘Biz kimseye bir şey yapmadık. Niye evimizi bombaladılar?’ deyip duruyor. Ama sizin buradaki büyükler de anlamıyor abla. İnsanlar kızıyor bize, sizin ülkenize geldik diye. Ama savaşı bilmiyorlar abla, bilseler öyle demezler. Televizyondaki gibi değil hiçbir şey. Kimse kimseye acımıyor. Bir sabah uyanıyorsun, ne evin var ne ailen, hesap soracağın kimse de yok üstelik…” Kara gözlü, kara çocuk sustu. Ben sustum…
Birlikte gidip kardeşini aldık adliyeden. İkisini evlerine yolcu ettiğimde, durup düşündüm şöyle bir. Biraz önce dinlediğim sadece Muhammed’in hikâyesi miydi sahi? Hangimizin hayatı pamuk ipliğine bağlı değil ki bu lanet düzende. Hangimiz bir sabah savaşla ailesini kaybetme riskini taşımıyor? Hangimizin hayatı egemenlerin iki dudağı arasında değil ki? Hayır, bu sınıf kardeşimin, senin, benim, bizim hikâyemiz. Peki, ne zaman bitecek bu kâbus?
Tarih nice savaşlar, yıkımlarla dolu. O zor günlerden, çekilen acılardan pek çok deneyim bırakıldı bizlere. Geçmişten ders çıkartıp yarını kuracak umutlar beslemeyi böyle öğrendik. Zorluklar olacak elbet, ama önemli olan bu zorluklar karşısında yılmadan mücadeleyi sürdürebilmek. İşte o zaman dünyanın hiçbir yerinde, kara gözleri, kara bulutlu bir tek çocuk kalmayacak! Birlikte mücadele ederek ekeceğiz yeni dünyanın eşsiz tohumlarını!
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Katledilişinin 45’inci yılında Kemal Türkler’i ve lideri olduğu Maden-İş Sendikasının mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hatırlamak, belki de her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
- Sınıf temelinde örgütlü olmak, işçi sınıfının gücüne inanmak demektir. “Bu işçiler değişmez” diyenlerin yanıldığını, İzmir’deki grev ve direnişlerde bir kez daha gördük.
- Geçtiğimiz günlerde evde bazı tadilat işleri yapmaya başladık. Eşim de ben de emekli olduğumuz için bu masraflar bütçemizin biraz üzerine çıktı. Ben de düşük limitli kredi kartımın limitini yükseltip, taksitlendirmeyle bu sorunu çözmeyi düşündüm.
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.