Buradasınız
Daha Fazla İsmail Devrimler Ölmesin!
Halkalı’dan bir sağlık işçisi
Kocaeli Yukarı Hereke’de işsiz olan İsmail Devrim adında bir işçi, lise öğrencisi oğluna okul pantolonu alamadığı için trajik bir şekilde kendini asarak intihar etti. Olayın ardından yerel bir gazete bu acı ölümün haberini yaptı ancak kısa bir süre sonra haberin kaldırıldığı görüldü hatta haberi yapan gazeteci gözaltına alındı. Haberde acılı eş Hafize Devrim’in “oğlum okuldan geldiğinde pantolonunun okulun istediği pantolon olmadığı için dersine giremediğini, bir gün yok yazıldığını söyledi. Babası bunu duyunca çok üzüldü. ‘Hemen gidip alalım oğlum’ dedi. Gebze’ye gidip pantolon aldılar. Akşam 21.00 gibi eve geldiler. Eşim bize apar topar, ‘artık hemen yatın. Işıkları televizyonu kapatın, ben çok yorgunum’ dedi. Sabah erken uyandım, baktım banyoda ışık yanıyor. Herhalde ışık açık kaldı dedim. Kalktım baktım kendini asmış. Çalışmadığı için sıkıntı çekiyorduk, bu evin kredi borcu var” ifadeleri yer alıyordu. Aradan geçen saatler içerisinde Kocaeli Valiliği bir açıklama yayınlayarak olayın psikolojik nedenlere dayandığını ve yapılan bu tür haberlerin kamuoyunu yanlış bilgilendirerek olumsuz algı oluşturma amaçlı olduğunu söyledi!
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül birkaç gün önce ekonomik krizle ilgili bir açıklamasında “Türkiye’de yaşanan bu sıkıntıların daha ziyade rasyonel değil psikolojik olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin ekonomisi çok sağlamdır” demişti. Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan da “kriz filan yok, sakın ha bunlara aldanmayın” demişti. Bunun üzerine Valinin de açıklamalarını eklersek görürüz ki patronlardan hükümet sözcülerine, medyasından valisine kadar bir bütün olarak patronlar korkuyorlar. Bu yüzden gerçekliği ters yüz ederek art niyetli kişilerce psikolojik algı operasyonları yapıldığı yanılsamasını yaratmaya çalışıyorlar. Oysa bizzat kendileri geniş kitleleri psikolojik saldırılarla, yalanlarıyla uyuşturmaya büyük çaba gösteriyorlar.
Ekonomik krizin etkileri derinleşiyor ve işçiler bunu bizzat yaşamlarında hissediyorlar, görüyorlar. Daralma bahanesiyle işsizliğe terk edilen, fedakârlık yapmaları istenerek fazla mesai ücretlerine el konulan, maliyet hesabı yapılarak sosyal haklarına el konulan, her alandaki zamlarla ekmekleri küçülen, maaşların düzenli ödenmemesinden kaynaklı kredi borçlarını, ev kirasını ödeyemeyen biz işçileriz. Tablo giderek kötüleşiyor ve patronlar daha büyük saldırılara ve yalanlara başvurmaktan geri durmayacaklar. Yaşamlarımızı katlanılmaz hale getirenler patronlardır. Krizi bizler yaratmıyoruz yükünü bizlere ödetmelerine izin vermemeliyiz. Kırılan ve incitilen gururumuzu öfkemize akıtalım. Öfkemizi bilincimize ve birliğimize akıtarak hesap sormaya girişelim. Daha fazla İsmaillerimiz ölmeden, ARTIK YETER demek için birliğimize güç akıtalım.
Yaşasın örgütlü Mücadelemiz!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...