Buradasınız
Ayşe’nin Emekli Olma Hakkını Kim Çaldı?
İzmir’den bir işçi

Ayşe 1964 doğumlu. Karslı babanın, göçmen işçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Yani 54 yaşında. 1986 yılında sigorta girişi yapılmış. Yani 32 yıl önce sigortalı çalışmaya başlamış. 5 yıl çalışmaya ara vermiş. Yani tamı tamına 27 yıl çalışmış. Çalıştığı patronlar sigortasını ya hiç yatırmamış, ya da ayda yılda bir gün sigortalı göstermiş. Kendisi sigortasının yatırılıp yatırılmadığının takibini yapmamış. Kendisi gibi bilmiş patronlarını, inanmış, güvenmiş! Yıllar yılları kovalamış. Ayşe yarım asırlık ömrünü geride bırakmış. Emekli olmak için bir sevinç, bir heyecanla soluğu SGK’da almış. Yıllardır çalıştığı patronu kendisine izin vermiş. Peşi sıra bıyık altından gülmüş. Ayşe de bu gülüşü hayra yormuş! Geri döndüğünde işinden de olacağından habersiz. Patronu Ayşe’nin yaşlandığını biliyor. Ayşe de yaşlandığını hissettiği için emekli olmak istiyor.
SGK’nın giriş kapısında çatık kaşlı, hafiften kaslı, beli coplu, kraldan kralcı özel güvenlikçi kadına sorar emeklilik servisini. Kadın gereksiz yere konuşmayı amirlerinden aldığı emir gereği lüzumsuz gördüğünden, çatık kaşının tekiyle işaret etmiş gitmesi gereken yeri! Ayşe emekli olacağı heyecanıyla merdivenleri genç bir ceylan gibi sekerek çıkmış! Yanına varıp meramını anlattığı görevlilerin kimisi iş yükünden, kimisi burnunun büyüklüğünden baş işaretiyle başka yere göndermiş Ayşe’yi.
Sonunda oturduğu koltuktan emekli olmuş olarak kalkacağı heyecanıyla dinlemiş görevlinin duygusuz ve kupkuru sesiyle “58 yaşında 3600 günü doldurursanız emekli olabilirsiniz” sözlerini. Emeklilik hayali, tatlı bir rüyadan karanlık bir kâbusa dönmüş o anda. Merdivenleri yukarı çıkarken genç bir ceylan gibi seken Ayşe inişte kanadı kırılmış bir kuş gibi olmuş! İkişer üçer çıktığı merdivenlerden trabzana tutunarak inmiş aşağıya. 27 yıl yani 9855 gün sigorta primi olması gerekirken, 3600 günlük primi bile yokmuş. Devlet dairelerinde hangi kapıyı çalmışsa yıllarını, geleceğini çalan patronlardan hesap soracak kapıyı bulamamış, aynı çatık kaşlar yukarı kalkmış, aynı duygusuz ifadelerle, “gününü doldur gel” denmiş. Ayşe isyan etmesin de kim isyan etsin?
Devlet olduğu yerde durmuş, “devlette devamlılık esastır” demiş işbaşına gelen bürokratlar. Devlet ezilenleri kandırmak, boş vaatlerle oyalamak için yerine göre havuç uzatmış. Yeri geldiğinde sopayı eksik etmemiş tepesinden ezilenlerin. Patronlar için uyanık, gözü açık olmuş her gelen hükümet. İşçiye ve işçinin hakkına hukukuna sıra geldiğinde ise kör, sağır, dilsiz rolünü bir güzel oynamış her daim. Hele şimdilerde işçilerin hakları için dava açmasının önüne sayısız engeller çıkartıldı. En başta işçinin hakları için mahkemeye gitmesi durumunda ödeyemeyeceği miktarda para isteniyor. Bu durumda olan Ayşe de patronu tarafından gasp edilen emeklilik hakkı için dava bile açamamış. Çaresizlikten “Allah belasını versin” deyip vazgeçmiş. 54 yaşındaki bir kadını işe alan olmamış.
Sigortası ya hiç ödenmemiş ya eksik ödendiği için emekli olma yaşı çoktan gelmiş, hatta geçmiş milyonlarca Ayşeler, Ahmetler var. İşçiler her hakları için mücadele vermek zorundalar. İşçinin asıl sigortası örgütlü olmasındadır. Örgütlü işçi bilinçlenir, haklarının neler olduğunu öğrenir. Örgütlü işçi öğrendiğini hem kendisi hem de çevresindeki işçi arkadaşlarına aşılar. Örgütsüz Ayşeler, Ahmetler kendilerini yapayalnız bulur patronlar ve devlet karşısında. Örgütlü işçilerse birlik, beraberlik ve dayanışma içinde oldukları için güçlü olurlar.
İşçiden Al Haberi
Yoksul Olmak Ayıp mı?
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...