Buradasınız
Sendikalı ve Örgütlü Olmanın Gücü
Hacettepe Üniversitesi’nden temizlik işçisi
Merhaba işçi kardeşlerim. Hacettepe Üniversitesinde çalışan bir temizlik işçisiyim. Uzunca bir zamandır sendikalı olma mücadelesinin ardından nihayet başardık. Toplu sözleşme sürecimiz yeni sonuçlandı. Enflasyon oranına yakın bir zam ve pek çok sosyal hak aldık.
Çok zorlu bir toplu sözleşme süreci geçirdik. Tüm işverenler gibi bizimki de sendikayı istemedi. Sürekli yetkimize itiraz edildi. Çünkü yasa işverene istediği kadar itiraz etme hakkı tanıyor. En son yetki bildirimimiz, işveren itiraz süresini kaçırdığı için kabul edildi. Böylelikle toplu sözleşme sürecimiz başladı. Ama bu sefer de masada anlaşmaya yanaşmadılar. Ne kadar geç biterse o kadar iyi olur mantığıyla yasanın tanıdığı süreleri sonuna kadar kullandılar. Tabi bu arada işveren Ocak ayında yapması gereken yıllık maaş zammını “sendika yetki aldı, TİS süreci var” bahanesiyle erteledi. TİS masada bitmediği ve işçiler de greve evet demediği için yüksek hakemin yaptığı toplu sözleşme yürürlüğe girdi. Nihayet Ekim ayının maaşını zamlı alabildik.
Bu süreçte pek çok şey yaşadık. İşveren sürekli sendikayı karaladı. Ben işçi temsilcisiyim. Bu süreçte sürekli işçilerle konuşarak işverenin yapmak istediği şeyin bizleri bölmek olduğunu, örgütlü olursak neleri başarabileceğimizi çok iyi bildikleri için böyle yaptıklarını anlattım işçi arkadaşlarıma. Hacettepe işçisi uzunca bir süre çok kararlı ve çok sabırlı davrandı. Sendikalı olduk çünkü iş güvencemizin işverenin iki dudağı arasında olmasını istemedik. Sendikalı olduk çünkü iki hatta üç işçinin yapması gereken işi tek başımıza yapmak istemedik. Sendikalı olduk çünkü her yıl işverenin zam yapıp yapmayacağını başımız ellerimizin arasında tek başına düşünmek istemedik.
Sendikalı olmadan önce pek çok sorunumuz vardı. Elbette tek başına sendikalı olmakla tüm sorunlarımız bir çırpıda çözülmez ama pek çok sorunumuzun üstesinden gelebiliyoruz şimdi. Yeter ki bizler birbirimize güvenelim.
Kısa süre önce iş güvenliği eğitimi için haftalık izin günümüzde işyerine gelmemiz söylendi. Eğitimden birkaç gün sonra bölüm sorumlumuza gidip eğitim günü için mesai yazılması gerektiğini söyledim. Ancak sorumlu mesai yazmaya yanaşmadı. Neymiş efendim, bizler bu eğitimi almak zorundaymışız, işveren vermezse dışarıdan parayla alırmışız, benzeri şeyler uydurdu. Tabi ben durur muyum; “hayır yanlış biliyorsunuz. Size doğrusunu anlatayım siz de doğrusunu öğrenin. İş güvenliği eğitimini işveren vermek zorundadır. İşverenin sorumluluğunda olup ayrıca mesai saatleri içerisinde verilmesi gereken bir eğitimdir. Ben sizden yasanın dışında bir şey istemiyorum yasa bunu dediği için mesai yazmanız gerektiğini söylüyorum” deyince afalladı. Bu konuşmadan sonra bir gün bekledim, cevap gelmedi. Sonra daha yetkili başka birisiyle görüştüm. İki gün sonra mesailer yazıldı tabi.
Ben hem UİD-DER’li bir işçiyim hem de sendikalıyım. Bu gibi kazanımlar örgütlü işçinin farkını çok net ortaya koyuyor. Bu gibi durumlarda alınan net tutum çok önemli ve belirleyici oluyor. Hem bilinçli hem de örgütlü olmak gerekiyor. Yani hem ne yapmanız gerektiğini bileceksiniz hem de mücadele ederken, hakkınızı ararken örgütlülüğünüze güveneceksiniz. Biz yaşama kendi cephemizden, işçi sınıfının penceresinden bakabilirsek kazanamayacağımız hiçbir mücadele yok.
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ
YÜREKLERİN GEZİNTİSİ
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...