Buradasınız
Örgütsüzlüğün Sonuçları
Çatalca’dan bir tekstil işçisi
Selam dostlar, bu mektupta aslında hem kendimden hem de sorunlarımızın ne kadar benzeştiğinden bahsedeceğim.
Hiç şüphesiz işçi sınıfının örgütsüzlüğünün acısını hepimiz yaşıyoruz. Ya başımıza bir iş gelerek ya da dostlarımızın başına bir iş gelerek. Ben bir fabrika işçisi olarak örgütsüzlüğümüzün acısını iliklerime kadar hissediyorum. Çünkü iş koşullarımıza insan biraz dışardan baksa şu soruyu mutlaka sorar: Gerçekten 21. yüzyılda mıyız?
Evet 21. yüzyıldayız ve burjuvazi tüm iğrençliğiyle örgütsüz işçi sınıfının tepesine çullanmış durumda. Ben büyük bir tül perde fabrikasında çalışıyorum. Fabrika son teknoloji dev makinelerle üretim yapıyor. Bir işçinin bir günde ürettiği, bir aylık ücretini geçer. Camlarınıza taktığınız perdeler hangi koşullarda üretiliyor, biraz ondan bahsetmek istiyorum.
Çalıştığım fabrika hem Türkiye’ye hem de dünyanın birçok ülkesine üretim yapıyor. Üç vardiya halinde gece gündüz çalışmamıza rağmen asgari ücret alıyoruz. Aslında tam alıyoruz da denilemez, çünkü genelde ayın onunda, on beşinde, yirmisinde, yirmi beşinde alıyoruz ücretimizi. Zorunlu mesailer yüzünden tatili unuttuğumuz gibi ciddi sağlık sorunlarımız da ortaya çıkıyor. Düzensiz uyumanın vermiş olduğu aşırı gerginlik, ayakta uyuklama, bel ağrıları, bacaklarda varis oluşması, yemeklerin kalitesiz olmasından dolayı mide hastalıkları, sinirleri boşalıp kendini tutamayıp ağlayanlar ve daha bir sürü şey… Bunlar yetmezmiş gibi keyfi sebeplerden dolayı işten atılanlar…
Bunları örnekleyecek olursak, bir arkadaş yorgunluktan tuvalette uyuya kaldı ve bu sebep gösterilerek işine son verildi. Sanki suçlu olan gecenin bir yarısı uykusu gelen işçiydi. Oysa insanın gece uykusunun gelmesi ne kadar doğal bir şey.
İşin başka kötü bir yanı ise iki sene içerisinde 3 bin işçi ya kovuldu ya da kendisi işten çıktı. Tam 3 bin kişi! Patronumuz işsizlik kırbacını acımasızca örgütsüz işçilerin sırtında şaklatmaktadır.
İş kazaları o kadar çok yaşanmaktadır ki neredeyse sıradan şeyler haline gelmiştir. Makineye elini kolunu kaptırmak artık iyice sıradanlaşmıştır. Geçenlerde 18 yaşındaki bir arkadaşımızın üç metre yükseklikten düşerek boş zemine çakılması sonucu birçok yerinde ezilmeler oldu. Fakat bunun çözümü de kolay; üç gün dinlen geçer!
İşin gerçeği biz işçiler örgütsüzlüğümüzün faturasını ödüyoruz. İşsizlik kırbacı, işçilere hâkim olan burjuva ideolojisi ve aynı zamanda örgütsüzlüğümüz yüzünden burjuvazi saldırılarına tam gaz devam edebiliyor. Biz işçiler insan gibi yaşamak için ayağa kalkmazsak eğer, bu rezil hayat daha da çekilmez bir hal alacak. İşçi sınıfı kendilerine cehennem ızdırabı yaşatan patronlardan ve onların sisteminden hesap sormak için el ele vermelidir, çünkü onların kurtuluşu kendi elindedir. Kan emicilerden hesap sormak için işçi sınıfı, sınıf cephesini güçlendirmelidir.
Fabrika Önünde Bülten Dağıtımı
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Yıllık ücretli izinler çalıştığımız her bir yılın karşılığında biz işçilere tanınmış yasal bir haktır. Bu hakkı bütün bir yılın yorgunluğunu atmak için genelde yaz aylarında kullanmayı tercih ederiz. Kimimiz köyüne gider ailesine yardımcı olmak için...
- Fernas Madencilik işçileri direnişin 30. gününde Ankara’ya yürüyüş başlattı. Madenciler TBMM açıldığında Ankara’da haklı taleplerini bir kez daha duyurmayı planlıyorlar. CHP yönetimindeki Ankara Çankaya Belediyesi Çankaya Evleri’nde taşeron şirket...
- Siyasi iktidar, sefalete mahkûm ettiği emeklilerin kamu bütçesine çok büyük bir yük olduğunu iddia ediyor, zam taleplerini görmezden geliyor. Örneğin AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi “EYT demek geleceğin kaynaklarını bugünden tüketmek...
- Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Türkiye’de iş kazası ve meslek hastalıklarına ilişkin 2023 yılı istatistiklerini 4 Eylülde açıkladı. SGK’nın açıkladığı veriler ilk kez, İSİG Meclisi’nin açıkladığı iş cinayeti sayısını aştı. İSİG Meclisi verilerine göre...
- Sevgili işçi kardeşlerim ve işçi çocukları, söyleyeceklerimi bizim mahalledeki çocukların kendi ifadeleriyle yani olduğu gibi anlatacağım. Bu çocuklar yani benim onlara seslenişimle gençlerin istek ve taleplerini aşağıda okuyacaksınız. Gençlerle...
- Farklı sektörlerde çalışan bir grup genç UİD-DER’li işçi “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adıyla bir mini belgesel hazırlamış, belgesel UİD-DER Web TV’de yayınlamıştı. UİD-DER, filmleri belgesele konu olan işçi sınıfının...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet!” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 25 Eylülde İstanbul Saraçhane Parkında gerçekleşen işçi buluşmasına DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK yönetim kurulu...
- Türkiye’de işçi mücadelelerine yenileri eklenirken kazanımla sonuçlanan grev ve direnişler de oluyor. Bursa Kemalpaşa’da Eker Süt Ürünleri fabrikasında Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan 3 işçi 23 Eylülde fabrika önünde direnişe...
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi neticesinde yoksulluğun pençesindeki işçi ve emekçilerin öfkesi büyüyor. Sermaye sınıfı ve siyasi iktidar Orta Vadeli Programlarla işçi ve emekçilerin üzerindeki sömürüyü arttırıyor....
- DİSK Uluslararası İlişkiler Dairesi Müdürü Kıvanç Eliaçık tarafından kaleme alınan “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” kitabı geçtiğimiz aylarda NotaBene yayınlarından çıkmıştı. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki Arap ülkelerine odaklanan, işçi...
- İran’ın Tabas kentinde bulunan bir kömür madeninde 21 Eylülde gaz sıkışması sonucu patlama gerçekleşti. Patlamada en az 51 işçi yaşamını yitirdi, 20’den fazla işçi yaralandı. Göçük altından henüz çıkarılamayan işçiler var. Başkent Tahran’ın 540...
- Son haftalarda ekranlarda ve sosyal medyada 21 Ağustosta kaybolan ve cansız bedeni çuvalla bir dereye atılmış halde bulunan Narin’le ilgili pek çok haber görüyoruz. Özellikle ilk günlerde Narin’in ağlayan annesine dair görüntüler durmaksızın...
- Gençlik yılları insanın kimlik edindiği, ayakları üzerinde durmaya başladığı yıllardır. Genç insan heyecan, enerji, coşku, duyarlılık ve değişim arzusuyla, geleceğe dair umutlarla doludur. Yaşanan her bir olay, edinilen her bir deneyim en canlı ve...