Buradasınız
“Aç Gözünü, Yoksa Açarlar Gözünü!”
Beylikdüzü’nden bir kadın işçi
Medya denince akla televizyon, gazete, dergi, internet gibi hayatımızda geniş bir yer tutan iletişim araçları geliyor. Bu araçlar tüm dünyada yaygın bir şekilde kullanılmakta. Teknoloji çağında olduğumuz bu dönemde bilgiye ulaşmak çok daha kolay. Evet, teknolojinin gelişmesiyle elimizin altında her türlü bilgi var. Ama hiç düşündük mü internette tek tıkla ulaştığımız bu bilgilerin ne kadarı gerçeği yansıtıyor? Ya da akşam evimize gidip şöyle bir haberlere bakalım dediğimizde karşılaştığımız manzara nasıl?
Bugün okuduğumuz gazeteler, izlediğimiz diziler, dinlediğimiz şarkılar biz işçilerin yaşamının, sorunlarının, gerçeklerinin ne kadarını yansıtıyor? Gazetelere ne yazılacağını, televizyonlarda hangi programların çıkacağını, haberlerde nelerin sunulacağını, kısacası her şeyi burjuvalar belirliyor. Neyi nasıl tüketeceğimize bile onlar karar veriyor. Sadece kendi kârlarını düşünen patronlar kârlarına kâr katmak, üretilen ürünleri pazarlamak ve satış yapmak için türlü yollar deniyorlar. Bununla ilgili Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel EYT mitinglerinin birinde şu konuşmayı yapmıştı: “Bir reklam var biliyor musunuz? Saçlarınız dökülmesin: Bioder. Biz ne anlıyoruz? Bioder kullanırsak saçlarımız dökülmeyecek. Öyle bir şey söylemiyor ki. Bioder kullanmayanın saçları dökülecek demiyor. Sadece bir temennide bulunuyor”. Ali Tezel’in de vurguladığı gibi reklamlar bizleri kullandıkları dil ve akıl oyunlarıyla satın almaya teşvik ediyor. Patronlar reklamlarla bile bizlerde diledikleri gibi bir algı yaratıyor, işçileri televizyon karşısında hipnotize ediyor. Sadece bir ürünü satmak için algı yaratmakla kalmıyorlar. İşçiler birlik olmasın kendisi için bir şey yapmasın diye medya eliyle devreye soktukları yalanlarla işçilerin aklını ellerinde, avuçlarında tutmaya çalışıyorlar. İşçilerin gözünü kör ediyor, gözünü açmasına engel oluyorlar. Bir atasözü “aç gözünü, yoksa açarlar gözünü” diyor. Yani aslında yaptığın her işte uyanık olmalısın, olmazsan da bedelini kat be kat ödersin. Bizler maalesef patronların oyunlarına kanıyor, onların dediklerini hiç sorgulamadan kabul ediyoruz, gözümüzü açmıyoruz. Çünkü biz işçiler patronlar kadar örgütlü değiliz. Onlar kendi sınıfları için ellerinden geleni ardına koymazken bizler bir araya gelmeye, en ufak bir sorunumuzu konuşmaya bile çekiniyoruz. Bunun bedelini de her geçen gün kötüye giden yaşamlarımızla kat be kat ödüyoruz.
İşçilerin hayatlarıyla hiç bağdaşmayan, onların mücadelelerini anlatmayan, tamamen burjuvazinin çıkarları temelinde kurgulanmış, yalanlarla dolu bir burjuva medyasından bahsettik. Bu medyanın karşısında bir de işçi sınıfının tarihini, mücadelelerini anlatan, grev ve direniş haberlerini bizlerle paylaşan medya araçları da var. İşçilerin, emekçilerin gözünü açan “İşçi Dayanışması” var. Adı üstünde “İşçi Dayanışması”, her ay emekçi kadınlardan genç işçilere, dünyadan Türkiye’ye işçi sınıfının her kesiminin sorunlarını anlatıyor, çözüm yolları sunuyor. Patronlar medyası karşısında İşçi Dayanışması’nın daha çok işçiye ulaştırılması için çalışmalar yürütmeli, İşçi Dayanışması’na sahip çıkmalıyız!
Egemenlerin Yalan Sözlüğü
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez’de işçilerin sendika hakkı için mücadelesi sürüyor. Ancak işçilerin sendikal örgütlenme hakkını yok sayan şirket yönetimi önce baskı uyguladı, sonra işçileri işten attı, son olarak da 27 Temmuzda polisi işçilerin...
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...