Buradasınız
Beceri Belirleme Standı
Gebze’den bir metal işçisi
Merhaba dostlar. Ben otomotiv sektöründe özel makine ve mekanik tasarım imalatı üzerine çalışan bir mühendis işçiyim. Geçtiğimiz günlerde daha önce pek görmediğim bir “proses” istendi benden. Toplantıya gittiğimde karşımda bir grup üretim sorumlusu müdür vardı. Bana işçilerin montaj yaparken çok fazla hata yaptıklarından, parçaların montajını yaparken bileşenlere zarar verdiklerinden ve yeterli ürün sayısına ulaşamadıklarından bahsettiler. Bütün bunların üzerine bir süredir analiz yaptıklarını ve sorunu çözmek adına “beceri belirleme standı” yapmamı istediler. Bundan sonra işe alacakları işçileri önce test edeceklermiş. “Boş zamanı” olan işçilere de bu stantta egzersiz yaptıracaklarmış. Proje içerisinde çeşitli el teknikleri ve zihinsel faaliyetler bulunduran masalar tasarladık. Daha sonra projeyi bitirip müşteriye teslim ettik. İçimde büyük bir öfke vardı.
Bu proje üzerine çalışırken bana söylenenlerin altında neler yattığını düşündüm. Çünkü karşımdaki bir grup “eğitimli müdür” aylarca analiz yapmışlar ve sonuç olarak “yeteneksiz işçiler” çalıştırdıklarına karar vermişler. Bunun önüne geçebilmek adına da onları sınava tabi tutarak işe almaya karar vermişler. Aklımdan zihinleri makineye dönüşmüş müdürlerin, işçilerden de birer makine gibi çalışmalarını istediklerini geçirdim. Zaten uzun iş saatleri, fazla mesailer, düşük ücretler, artan hak gaspları ve derin sosyal sorunlar insanların boğazına kadar gelmiş durumda. Bu sorunlara rağmen işçilerin pür dikkat çalışmasını istiyorlar. Çok büyük bir bölümümüz ancak karnını doyurabilecek kadar para kazanırken bizden sıfır hata bekleniyor. Dinlenmemiz gereken saatleri bile işyerlerinde fazla mesaiye kalarak geçiriyoruz. Ama patronlara bunlar da yetmiyor.
Bir yandan bunlar olurken bir yandan da yeryüzünde kralların, ezenlerin, sınıfların olmadığı bir yaşamı düşündüm. Günde 3-4 saat çalışarak ihtiyaçlarını karşılayan insanları ve sömürünün olmadığı bir üretim sistemini hayal ettim. Daha sonra ise günümüzü aklımdan geçirdim. Teknoloji o kadar ilerledi ki saniyeler içerisinde milyonlarca ürün üretiliyor. Dünyanın öbür ucuyla saniyeler içerisinde iletişim kurabiliyoruz. Peki, ama neden hâlâ saatlerce çalışıyoruz? Çalışabilecek durumda olan insanların günde 3-4 saat çalışmasıyla tüm toplumun ihtiyaçlarının karşılanabileceği olanaklar mevcutken günde en az 8-9 saat çalışarak temel ihtiyaçlarımızı dahi karşılayamıyoruz.
Bunun çok derin bir çelişki olduğunu düşünmeden edemedim. Daha sonra proje toplantısını tekrar gözden geçirdim. Onlara göre sorun işçilerin kendisiydi. Aylarca yapılan analizlerin sonucunda bu kanıya varmışlardı. Üstelik buna o kadar inanmışlar ki kârı bir miktar azaldığında uykusu kaçan patronlar bu proje için tonlarca para harcayabilmişlerdi. Bu çok bariz bir aşağılamaydı. Patronlar kurdukları düzenle zamanımızı, insanlığımızı, yarınlarımızı, bizi var eden her şeyi çalabileceklerini düşünüyorlar. Bizden makine olmamızı bekliyorlar. Ne mutlu ki çalışırken hatalar yapabiliyoruz! Demek ki insanlığımızı kaybetmemişiz. Aklımızda onlarca soru ve bir arayış. Karşımızdaysa kabuğumuza çekilişimizi nihai sanan bir avuç patron. Gün gelir kafamızı kaldırıp biz de indiririz sıktığımız yumruğumuzu. O zaman görürler işçinin gücünü. Yeter ki sınıfımızı ve tarihimizi bilelim. 15-16 Haziran’ın yaşandığı bu topraklarda hep bir olup örgütlenirsek patronların küstah kahkahaları uzun sürmez. Yaşasın örgütlü mücadelemiz…
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- İngiltere’de 100 binin üzerinde insan Filistin halkıyla dayanışmasını göstermek ve emperyalist savaşa hayır demek için 2 Kasımda yeniden meydanlara çıktı. Başkent Londra’da 21. kez düzenlenen ulusal eylem gününde on binler hükümet binalarının...
- İspanya’da 29 Ekim Salı günü yaşanan sel felaketinde can kaybı 250’ye ulaştı. İspanya’nın doğusundaki Valencia bölgesinde etkili olan aşırı yağışlardan sonra meydana gelen sel felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Kurtarma ekipleri felaketten...
- Sevgili işçi kardeşlerim, yazının başlığı mücadele örgütümüzün ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından kadim bir dostuma aittir. Bir Afrika atasözü “aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikâyeleri her zaman avcıların kahramanlığını...
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...