Buradasınız
Bırak Çaresizliği, Katıl Mücadeleye!
İstanbul’dan liseli gençler

İşsizlik, kötü eğitim koşulları, gelecek kaygısı, bağımlılık ve intiharlar… Neden gencecik yaşamlarımızda bu kadar çok sorun yaşamak zorundayız? Hem de en güzel yıllarımızda… Yaşamamız gereken bu güzel yaşlarda intihar eden gençlerin haberlerini duyuyoruz, giderek artan buna benzer haberleri duymaya devam ediyoruz. Bazı intihar haberlerinin üstünü örtmeye, manipüle etmeye çalışsalar da gerçeklerin farkındayız. Bu kapitalist sistem ve milyonerler artık biz işçi sınıfının gençlerini tozpembe hayatlara sahip olacağımıza inandıramaz! Çünkü her şey gözümüzün önünde olup bitiyor.
Peki, o halde neden çekimser yaklaşalım mücadele etme fikrine? Şimdi tam sırası değil mi? Biz gençlerin tam da böyle bir dönemde örgütlü mücadeleye katılmaktan, ona sımsıkı sarılmaktan başka çaresi var mı? Gençliğin içinde bulunduğu çıkmazların, intiharların sebebi yalnız olduğunu düşünmesi ve başka bir çaresinin olmadığına inanması değil mi? Oysa gözlerimizi açıp etrafımıza baksak dünyanın dört bir yanında, yani Sudan’da, Cezayir’de, Lübnan’da, Fransa’da ve daha birçok ülkede insanların mücadele verdiğini görürüz. Ve en ön saflarında da gençleri...
Dünyanın her bir köşesinden gençler şunları haykırıyorlar: “Depresyon değil, mücadele zamanı!” İşte biz de tam bundan bahsediyoruz. Artık mücadele zamanı! O halde neden tam da burjuvazinin bizden istediği noktada olalım ki? Bu çıkmaza mücadeleye atılarak son vermemiz gerek. Biz UİD-DER’li liseli gençler olarak bu en güzel yaşlarımızı örgütlü mücadelemizle geçiriyoruz. Ve bu sayede bizler umutsuz değiliz! Bizler hayattan bıkmadık! Bizler nefes alabiliyoruz! Çünkü biz yalnız değiliz! Bu koca yaşlı kapitalist sistemi de birlikte, el ele, kol kola, omuz omuza vererek yıkacağız.
Ya onların elinde cehenneme dönecek dünya
Kan
İrin
Ve açlık
Ve ölüm kol gezecek her yanda
Ya da biz
“Başka bir dünya”
“Kardeşçe paylaşacak bir dünya mümkün” diyerek
Ve el ele
Ve kol kola
Ve omuz omuza vererek
İnsanın insan gibi dört bucağında özgür
Dört bucağında tok
Dört bucağında kardeşçe yaşadığı bir dünya bırakacağız!
Dünya Meydanlarında 8 Mart Coşkusu
İstihdam Eriyor, İşsizlik Büyüyor!
- UİD-DER’de Çocukların Anlattıkları
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Üniversite Hayalleri ve Hayatın Gerçekleri...
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- “Babamıza Bile Güvenemeyecek miyiz?”
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
Son Eklenenler
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...